Yaz saati uygulamasına karşı imza kampanyası başlatan 36 örgüt, “hükümetin saatler konusunda geri adım atması” üzerine gelinen aşamayı değerlendirmek üzere basın toplantısı yaptı. KTAMS toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, ilk konuşmayı KTAMS Genel Başkanı Ahmet Kaptan yaparken, hazırlanan ortak bildiriyi KTOEÖS Genel Başkanı Selma Eylem okudu. KTAMS Genel Başkanı Ahmet Kaptan, ülkenin çok zor günlerden geçtiğini, en önemlisi de hukuk tanımayan bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu, UBP-DP hükümetinin ülkeyi uçuruma götürdüğünü savundu. Kaptan, hükümetin 2016 yılında uygulamaya koyduğu yaz saatinin devamlılığı konusunda toplanan yaklaşık 25 bin imzanın başbakana iletileceğinin ve yasal yollara başvurulacağının duyurulmasının ardından, erken seçim kararı alınmasıyla başbakanın ‘alacağı dersin paniğiyle’, 29 Ekim’de saatleri geri alacaklarını açıkladığını savundu. “Başbakanın bunu bile beceremediğini ve ‘bir süreliğine’ diye bir ifade kullandığını” ileri süren Kaptan, böyle bir kararın tarihte ilk olduğunu savundu. Kaptan, sendikaların, örgütlerin, siyasi partilerin konuyla ilgili kararlılıklarının devam ettiğini belirterek, bugün itibariyle yürütmekte oldukları eylemlerini ve mahkeme kararını askıya aldıklarını ancak hükümetin bugünkü noktasından “kaydığı” anda yine sokağa ineceklerini vurguladı. ORTAK AÇIKLAMA KTOEÖS Genel Başkanı Selma Eylem 36 örgütün hazırladığı ortak açıklamayı okudu. Hükümetin saatler konusunda geri adım atarak önceden aldığı kış mevsiminde yaz saatine devam etme kararından vazgeçtiğini, ancak bu kararın belirli bir süre için uygulanacağının belirtildiği belirtilen ortak açıklamada, “Hükümete süreci takip edeceğimizi, kararlı olduğumuzu, kış saatinin, uygulanan ülkelerdeki süreye eşit sürede ülkemizde de uygulanması gerektiğini, aksi takdirde mücadeleyi yeniden başlatacağımızı bildiririz” denildi. Yaz saati uygulamasının devam kararının topluma yapılan dayatmalardan biri olduğu kaydedilen açıklamada, bu dayatmaya karşı sürdürülen mücadeleye destek verenlere teşekkür edildi. Dayatmalara karşı kazanılan bu başarının toplumun gerektiğinde birbirine kenetlendiğinin ve baş kaldırdığının kanıtı olduğu belirtilen ortak açıklamada, bu iradeyle geçen yıl yaşanan kazada ölenlerin anısına sahip çıkıldığı kaydedildi. Dünyayla entegre olmaya çalışan bir toplumun dünyadan izole edilmesinin kabul edilmediğine işaret edilen açıklamada, kararla ilgili geri adım atılmasına toplumsal yarardan çok oy kaygısının etkili olduğu savunuldu. Ortak açıklamada, “Yasayı çiğneyerek yaz saati uygulamasına devam etme kararının alınmasıyla hukuki süreç başlatılacak olması da ger adım atılmasına etken olarak görünmektedir. Hükümet oluşacak toplumsal muhalefetten oy kaybına uğramayı ve yasa dışılığının mahkeme tarafından tescillenmesini göze alamamıştır” denildi.