Haber: Bahar SANCAR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), K.V. Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davasında, Kuzey Kıbrıs’ta kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) işleyişine dair tarihi nitelikte bir karar verdi. AİHM, , TMK’nın iç hukuk yolu olarak kabul edilmeye devam ettiğini kararında vurguladı.

Konuyla ilgili olarak Gündem Kıbrıs’tan Bahar Sancar’a açıklama yapan Eski Baş Müzakereci Ergün Olgun, Rum Yönetimi’nin gerçekleştirdiği tutuklamalar ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının hilafına hareket ettiğini ve gerginliği artırdığını söyledi. Olgun, “Bu gerilim Kıbrıs’ta iki taraf arasında herhangi bir uzlaşıyı neredeyse imkanını ortadan kaldıracak noktaya getiriyor. Her iki tarafın, 1975’te Nüfus Mübadelesi Anlaşması, 1977’de Toprak Ayrılığı Anlaşması yapılmış olması ve yıllarca müzakere edilmesi sonrasında görüşmelerin sonuca varmaması, Kıbrıs Türk tarafını İki Devletli Çözüm modeline geçmesini sağlamıştır” dedi.

Olgun, “Ancak şuan baktığımızda Rum tarafı bir yandan federal çözüm çağrısı yaparken, diğer taraftan mülkiyet konusunda yaptığı girişimler ile federal çözümü ortadan kaldıran bir tavır içerisinde olduğunu görüyoruz. Federal Çözümün temelinde siyasi eşitlik bulunuyor ancak Rum Yönetimi “Kıbrıslılık” ilkesini ortaya çıkartıyor. Diğer taraftan Rum Yönetimi herkesin evine dönmesini sağlayacak bir politika istediğini söylüyor ancak diğer taraftan da Federal Çözüm modelinde de olan iki devletliliğe karşı bir politika izliyor. Rum Yönetimi’nin Federal Çözüm Modelini, Helenizm saplantısı ile gerçekleştirmesi mümkün değildir. Rum Yönetimi’nin federal Çözüm Modelinden ne kadar uzakta olduğu ortadadır. Adanın tek temsilcisi olduğu iddiasıyla, Kıbrıslı Türklerin eşit statülerini reddetmesiyle, KKTC’nin Doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas teklifini reddederek, KKTC üzerinde çeşitli girişimler ile hâkimiyet kurmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

Konuşmasının devamında Olgun, “Eski bir müzakereci olarak, Adada, Kıbrıslı Türklerle toprak ayrımına, mutlak surette tarafların eşit statüsüne ve egemen eşitliğini ortaya koyarak bir çözüm olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), K.V. Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davasında çıkan karar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Olgun, “AİHM kararı, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkinliğini teyit eder niteliktedir. Bir takım eksiklikler olsa da TMK önümüzdeki dönemde etkinliğini artıracak. Mülkiyet konusunda önümüzde bir anlaşma olmadığına göre, elimizdekini doğru kullanmamız gereken bir enstrüman var. Taşınmaz Mal Komisyonu’nu güçlendirmenin yollarını aramalı ve bu yönde çalışmalar yapmalıyız” ifadelerini kullandı.