Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesindeki bilim insanlarının yaptığı çalışma, 21 gün şekerli su tüketen dişi deney hayvanlarının hızlı bağımlılık geliştirdiğini gösterdi.

DEÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın öncülüğünde, sıçanlarda "beslenme ilişkili şeker bağımlılığı" konulu bir çalışma yapıldı.

Çalışmada yer alan 4 hayvan grubundan ilkini şekerli su verilen dişiler, ikincisini şekerli su verilen erkekler, üçüncüsünü şekersiz su tüketen dişi kontrol grubu, dördüncüsünü de şekersiz su tüketen erkek kontrol grubu oluşturdu.

Hayvanlara, 21 günün sonunda uluslararası geçerliliğe sahip "koşullu yer tercih testi" uygulandı.

Çalışma sürecinde şekerli su verilen dişi grup bırakıldıkları düzenekte "şekerin yer aldığı" bölümü tercih etti. Diğer gruplardaki hem dişi hem de erkek deney hayvanlarının böyle bir tercihi olmadı.

Deney boyunca şekerli su verilen erkek sıçanlarda ise 21 gün sonunda "şekerli besine yatkınlık" gözlendi ancak bu eğilim "bağımlılık" düzeyine ulaşmadı.

Kan ve doku testlerinin de yer aldığı ileri çalışmaları da yapan bilim insanları, şeker bağımlısı olan dişi deney hayvanlarında empati düzeyinin yükseldiğini ve halk arasında "aşk, sevgi, şefkat hormonu" olarak da bilinen oksitosinin de daha çok salgılandığını tespit etti.

Dünyanın önde gelen davranışsal nörobilim dergilerinden Behavioural Brain Research, Türk bilim insanlarının bu çalışmasını dikkat çekici bularak uluslararası hakem değerlendirmesine aldı.

DAVRANIŞSAL SONUÇLARI ARAŞTIRMAYA DEVAM EDECEKLER

Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, araştırmaya ilişkin AA muhabirine, deney hayvanlarına aktif oldukları gece saatlerinde 12 saat boyunca, yüzde 10 şeker eklenmiş su verildiğini anlattı.

Şeker alan hayvanlardaki bağımlılık oranını incelediklerini aktaran Harzadın, şu bilgileri verdi:

"Empati, anksiyete seviyelerini de araştırdık. Gerçekten ilgi çekici bir çalışma oldu. Şekerli su tüketen dişi hayvanların 21 günün sonunda şeker bağımlısı olduğunu tespit ettik. Erkeklerde ise bağımlılık değil ama yatkınlık oldu. Belki onlar için 21 gün bağımlılık için yeterli değildi. Davranışsal sonuçlara baktığımızda ise dişilerde empati düzeyinin arttığını, buna paralel olarak beynin empati ile ilgili amigdala bölgesinde oksitosin hormonunun da yükseldiğini anladık. Şeker bağımlılığı, yeme içme benzeri diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kadınlarda daha sık görülüyor."

EMPATİ SEVİYESİNİ SU DOLU DÜZENEKTE ÖLÇTÜLER

Deneye başlamadan önce hayvanların empati düzeyini ölçtüklerini anlatan Harzadın, sıçanlara su dolu havuzdan diğer hayvanları "kapı açarak" kurtarmayı öğrettiklerini aktardı.

Harzadın, şeker bağımlısı hale getirilen deney hayvanlarının, su dolu havuzdaki diğer hayvanların yardımına daha hızlı koştuğunu ve onları boğulmaktan daha çabuk kurtardığını da belirlediklerini kaydetti.

Şeker bağımlısı hayvanların "yoksunluk" durumundaki davranışlarını da ilerleyen dönemlerde araştıracakları bilgisini veren Harzadın, şöyle konuştu:

"İlk çalışmamızda genç yetişkin dönemindeki deney hayvanları yer aldı. Deney sonunda kolesterol düzeylerinde bir değişiklik olmadı, şekeri tolere edebildiler. Daha sonraki çalışmalarda daha yaşlı hayvanlarda da araştırmalar yapacağız. Ayrıca şeker yoksunluğu dönemindeki davranışlarını da araştırmak çok önemli olacak. Bağımlı oldukları maddeye ulaşınca sorun yaşanmıyor ama yoksun oldukları dönemlerdeki davranışlarına da bakmak gerekiyor. Kaygı düzeyi arttığında bu sonuçların nasıl değiştiğini incelemek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Harzadın, dişilerde hızlı gelişen şeker bağımlılığının östrojen seviyesinin yüksekliğinden kaynaklanabileceğini ve gelişimsel olabileceğini düşündüklerini de ifade etti.

Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, çalışmalarının uluslararası saygınlığa sahip dergiler tarafından dikkate alınmasından gurur duyduklarını da sözlerine ekledi.