Sezen Aksu’nun “bir kedim bile yok” sözlerinin yer aldığı şarkısını çok seviyorum...
“Gülümse!” diyor çünkü!
Gülümseyelim!
Tamam, gülümseyelim da nasıl?

---

Covid bir yandan, batan iş yerleri öte yandan; maaş alamayan insanlar beri yandan...
Temaslılar, temaslıların temaslıları...
Korku var!
Ne yalan söyleyeyim!
Ve 2021’de aşı olup, bir şekilde “rahatlamak” istiyorum!

---

Siz istemiyor musunuz?
İstiyorsunuz!
Peki aşı olacak mıyız?
Aşı olacak mısınız?

---

Bu konuda her kafadan bir ses çıkıyor!
Türkiye’de Çağla Şikel aşı oldu; Güney’de Anastasiadis ve Başpiskopos...
Ve Türkiye’ye Çin’den Simovac şirketinin aşısı geldi!
Bizim Başbakan; “bize de 500 bin adet aynı aşıdan Türkiye gönderecek” dedi!

---

Bu arada Rusya, İngiliz aşısı ile ilgili kötü haberler yaydı...
Yaymaya devam ediyor...
İngilizler, Çin aşısının itibarını zedelemek için her türlü haberi yaydı...
Yapmaya da devam ediyor... 
Bir tek Almanya’da iki Türkiye kökenli bilim insanının ürettiği veya bulduğu aşıyla ilgili fazla dedikodu yapılmadı.

---

Ne yalan söyleyeyim, eski sömürgecimiz İngiltere’ye güvenim başkalarından daha fazla!
“Asılacaksan bile İngiliz ipiyle asıl” derler ya; ben İngiliz aşısı olmak istiyorum... 
Bu aşıya henüz İngiltere dışında bir ülke onay vermiş de değil!

---

Haa genelde bir tartışma var, devam ediyor:
“... Aşılanalım mı aşılanmayalım mı?”
bu konuda fotoğraf paylaşanlar var; “aman sakın aşılanmayın” diyerek...
Video paylaşanlar da var; hemşire aşılanıyor ve üç beş saniye sonra ölüyor...

---

Türkiye’deki Cumhuriyet gazetesi de dün öyle bir haber yaptı ki; ne uykumuz kaldı, ne neşemiz!

---

Üstelik Cumhuriyet’in yaptığı haberde “konuşan kişi”, sosyal medya kahramanı da değil!
Adam, bu işlerin içinden biri!
Ne mi dedi?
Gelin gazetedeki haberi okuyalım:
“… Dünya Sağlık Örgütü Avrupa eski Direktörü Dr. Serdar Savaş, Türkiye’nin aşı aldığı Sinovac şirketinin dünyada rüşvet vererek aşı onayı alan tek şirket olduğunu iddia etti. Savaş, ‘Bu aşıda temiz firmalar varken, en sahtekarını nereden bulduk merak ediyorum’ ifadelerini kullandı.”

---

Al da bozdur!
Bize de bu aşı gelirse, ne yapacağız?
Bu Dr. Serdar Savaş aklımızı hamur etti!

---

Şimdi, AB’ye başvurmak mı lazım!
Eğer Serdar Savaş’ın yazdıkları doğruysa AB’ye başvurup, ne bileyim anastasiadis’e ulaşıp, “Bizi siz aşılayın” demek gerekmeyecek mi?

---

Yani bu Kıbrıs meselesi; hiç bu kadar kördüğüm olmamıştı!
Yönetim ve Güç Paylaşımıymış… 
Güvenlik ve Ganatilermiş!
Toprakmış, mülkiyetmiş, iki bölgelilikmiş, iki devletli çözümmüş!
Dönüşümlü başkanlıkmış!
Geçelim baylar bayanlar!
Kadınlar, erkekler!
“Aşıyı bize kim yapacak?”
Bence en sıkıntılı “başlık” bu!