Gülücükleriyle hepinizi büyüleyen, hayatını devam ettirebilmek için bakımınıza ihtiyaç duyan, herşeyi ile ilgilendiğiniz küçük çocuğunuz büyümeye başlıyor ve büyüdükçe de değişiyor olmalı. Bu büyüme süreci herkes için kafa karıştırıcı olabilir. Herkesin bildiği şekilde ergenlik olarak adlandırılan bu dönem emin olun çocuğunuz için sandığınızda çok daha fazlasını ifade ediyor.
Ergenlikle alakalı çok fazla yazı, görüş, öneri mevcut durumda. Ben bu yazımda biraz daha farklı bir şey yapıp çocuğunuza nasıl davranacağınızı değil onun açısından ergenliği sizlere aktarmaya çalışacağım.  “Nasıl olsa biz de yaşadık, ergenlikten geçtik, bir şey olmaz” demek emin olun çocuğunuzun içinde bulunduğu dönemi anlamanız açısından pek de yardımcı olmayacaktır. Eskiden evlilik yaşı daha düşük olduğundan ve hayat standartlarının değişikliğinden dolayı toplum ve aile içerisinde ergenliğe yüklenen anlam daha değişikti. Ancak değişen toplum, kültürel dinamikler, teknolojik getiriler gibi yönlerden bakıldığında, devir değişti diyerek daha farklı yönlenmemiz gerekiyor… 
Ergenlik sancılı bir dönemdir. Çocuğunuz için çocukluğa, çocukluk bedenine veda, hatta bu yüzden hüzün anlamına gelebilir.  Bedeni değişecek, bireyselleşecek, sosyalleşecek, anne ve babadan ayrışacak, kimlik karmaşasını yaşayıp çözümleyecek ve emin olun tüm bunları yaşarken kafası çok karışacak. Bu dönemi gereken şekilde yaşayıp bitirmek için de ebeveynleri tarafından anlaşılması gerekecek.
Ergenliğin sizin için ne ifade ettiğini kendinize sordunuz mu? Evdeki anlaşmazlıklar, çocuğunuzun değişen tavırları, arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmesi, sizden uzaklaşmaya başlaması “asi” olduğunu değil büyümeye çalıştığını ifade ediyor. Çocuğunuzun içinde bulunduğu çalkantılı, ya da gel-git yaşadığı bu dönem kimlik bunalımıyla karşı karşıya kaldığı dönemdir. Çocukluğu arkada bırakmak ve yargılarının değişmesi, toplum kurallarına uyacak bir birey haline gelmesi, sorumluluklarının değişmesi gerekir. Dış çevrenin baskısı ve zihinsel süreçlerinin arasında bocalayan birey aradaki dengeyi kurmak için deneme yanılma yöntemiyle ilerler. Kimi ergenlerde bu süreç belli belirsiz yaşanırken kimilerinde daha bariz bir şekilde görülür. 
Ergenliğin uyumsuzluğu aslında sağlıklı bir süreçtir. Çocuğunuzun bedeni birden büyümeye, değişmeye başlar. Çocuk yanıyla büyüyen bedenini birleştirmesi zordur. Cinsel kimliği gelişmiş, üretkendir fakat hala çocukluk dönemi algılarına, beklentilerine ve sorumluluklarına sahiptir. Bedeninin bu üretken haline alışmak, duygularını kontrol edebilmek yani ahlaki olarak topluma uyum sağlayacak bir yapılanmaya sahip olabilmek zor bir süreçtir. Üstelik tüm bunları yaşarken hem kimlik karmaşasını sonlandıracak hem de bireyselleşip kendini kanıtlayacaktır. Tüm bunlar satır satır çocuğunuzun alnında yazmaz ya da böylesine aşikar gözükmez ama ergenliğin temelinde yatan süreç bu şekilde gelişir.
Biraz daha basitleştirelim. Çocukluk döneminde her şey onun için yapılır. Ebeveyn olarak yapılması gerekenleri gerçekleştirmek için hep yanında olursunuz. Sonra ergenlik dönemi gelir ve çocukluğa aniden veda başlar. Yasaklar, kurallar, sorumluluklar gelir ve ondan beklenen şey bunlara uyması, yerine getirmesidir. Burada bahsettiğimiz daha çocuk bedenine ve ruhuna veda etmeye çalışan bir birey. Bunun yanında bir de beklentiler ortaya çıkınca kuşkusuz öfke, aşırı duygusallık veya vurdumduymazlık gibi durumlarla karşı karşıya kalırsınız. 
Çocuğunuz artık bağımsız hareket etmek isteyecek, arkadaş çevresi değişecek, odasında daha çok vakit geçirecek, sizin fikirlerinize karşı çıkıp kendininkileri savunacak ve savunduklarını da sık sık değiştirecektir. Bu süreç içerisinde siz ne yaparsanız yapın çocuğunuz bunları yaşayacak ve yaşatacaktır. Bu yüzden katı kurallar yerine onu anlamanız, uyum sağlamanız gerekir. Tabi bunu yaparken çocuğunuzu tamamen kendi haline bırakmak da onun zararına olacaktır, bu yüzden o çalkantılı bir şekilde el yordamıyla ilerlerken yanında olup ona yardımcı olmanız gerekir. Aileden kopmaya çalışırken bunun hüznünü yaşar, çocuk değildir fakat korunmaya ve yanında sizi hissetmeye ihtiyacı vardır ve içten içe bunun ona hissettirilmeden yapılmasını beklerler. Sizden tamamen kopması ve ilişkinizin tamamen kırılması onu arkadaş çevresine daha çok iter ki bu da diğer ergenlik döneminde olan gençlerdir ve emin olun asıl tehlike bu noktada başlar. 
Ergenlik hastalık değildir ancak çok dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. Bu süreci yaşayan çocuğunuzu anlayabilmek ve şartları onun için kolaylaştırmak gerekir. Eğer bununla baş edemiyorsanız bir uzmandan yardım alabilir, süreci hem aileniz hem de çocuğunuz açısından lehinize çevirebilirsiniz. Unutmayın çocuğunuz büyüyor ve aslında büyürken bir şekilde sizin de onun gibi düşünebilmeniz gerekiyor.
İyi günler dilerim… 

Psk. Esra Dağlar Bozdoğan
[email protected]