Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı SESKIBRIS web tv’de Kıbrıs'ın Nabzı programına online bağlantı ile katıldı önemli tespitlerde bulundu.

Yaşanan plansızlık ve programsızlık nedeniyle bugün vakaların yükseldiği ve en kötü durumun yaşandığına dikkat çeken Dizdarlı, bu konuda hükümetin yası sıra Sağlık Bakanı Ali Pilli'ye yönelik eleştiriler yaptı.

"Bitirilen bir hastaneyi açamıyorsanız burada yönetimsel bir hata vardır" diyen Dizdarlı, "Bakan kişi olarak çok iyi bir insandır, mükemmel de bir doktordur. Yönetimde iki şapkası vardır ve birinden birini seçmek durumundadır. Hekimlerle konuşuyor ve onlara “haklısınız” diyor. Onlara haklısınız dedikten sonra gidip Bakanlar Kurulu’nda siyasi şapkasını takarak onlara da “haklısınız” dediği zaman problemin baş mimarı durumuna geçiyor" dedi.

"Pilli, postacılık yapıyor, bize kaptan lazım"

Dizdarlı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her ne kadar dışarıya başka planlar söylese de gidip Bakanlar Kurulu’nda alınan kararın altına imzası atıyor. O imza atmasa o karar geçmez, biliyorsunuz. Ayrıca Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun aldığı kararları Bakan’ın direkt resmi gazetede yayınlatma hakkı vardır. Yönetsek hataları vardır ama en kötü durumu ise şu anda üst kurul ile bakanlar kurulu arasında git gel yaparak adeta bir postacılık yaparak inisiyatif almalıdır. Bizim bu dönemde postacıya değil kaptana ihtiyacımız var. Hala geç değildir, siyaset şapkasını dolabına kilitleyip hekim şapkasıyla bunu yapabilir. Ben istifa etmesi kelimesini kullanmam ama gereğini yapması gerekir. İstifa ettiğinde yerine gelen de ayni şekilde devam edecekse ayni eleştirileri alacaktır. Sağlık Üst Kurulu sana bu gücü veriyorlar, rakamları onlar görüyorlar, o zaman bunu yapması gerekiyor."

“Temas takip ekibi güçlendirilmedi”

Temas takip ekibinin büyük başarılara imza attığını ama süreç içerisinde hiç takviye yapılmadığı için bu kişilerin de yorulduğunu anlatan Dizdarlı, “Geçmişte insanlar da yardımcı oluyordu arkadaşlarımıza ama artık insanlar temaslılarını gizliyorlar. Böyle olunca temas ekibinin mevcut gücü azalıyor. Burada siyasetin problemi var, bu ekibi güçlendirmeleri gerekiyordu, yapmadılar” diye konuştu.

“Gerçek anlamda kapanmaya ihtiyaç var”

Dr. Dizdarlı, 7 günlük kapanmanın bir anlamı olmadığını belirterek ciddi anlamda kapanmaya ihtiyaç olduğunu kaydetti:

“Biz bir şey yapıyor muyuz? Yapıyorsak da yetersiz ve geç yapıyoruz. Yumurta kapıya dayanmadan bıçak kemiği kırmadan aklımız başımıza gelmiyor maalesef. Sağlık Üst Kurulu kapanmayı 14 gün olarak belirlemiş ve tüm ülkeyi buna katmışken siyasetin kısmi kapanma kararı – ki kapanmaya bin şahit ister, sokaklar insan dolu- alması buna örnektir. Şimdi muhtemelen kapanmayı 1 hafta daha uzatıp 14 güne çıkacaklar. Ama matematik değildir bu tıptır. Tıpta 7 + 7 elittir 14 gün ayni anlama gelmez. Bu 7 günü heba ettik.  Ciddi anlamda bir kapanmaya ihtiyacımız var. Lay lay lom değil, gerçek anlamda bir kapanmaya ihtiyacımız var.”

“ Test sayısı günde minimum 6 bin olması gerekiyor”

İyi organize olup çok sayıda PCR testi yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Dizdarlı, “3 bin 500 PCR Test açıklanıyor, bu sayı çok yetersizdir. Test sayısının minimum 6 bin olması gerekiyor. Dr. Erden Aşardağ’ın hazırladığı bir proje var. Kapalı kalarak hızlı antijen testleriyle her şehrin belirli sokaklarından evler belirlenip her evden bir kişiye testler yapılması gerekiyor. Bu yapılmazsa bu kapanmanın bir yararı olacağını düşünmüyorum. Kapanma sadece bulaşı önlem için değil, durumun fotoğrafını çekmek açısından yararlanılması gerekiyor” dedi

KAYNAK: SES KIBRIS