EastMed doğal gaz boru  hattı projesiyle ilgili planların normal şekilde devam ettiği ve herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı bildirildi.

Alithia ve diğer gazeteler, adı belirtilmeyen kaynağın “projenin hayata geçirilmesi için bütün prosedürlerin izlenmekte olduğunu, karar için kendilerinin de jeolojiye ve keşiflere dair daha iyi bir görüntü elde etmeyi umduklarını” söyledi.

“Bütün projeler için yeterli doğal gaz var. Halen Kıbrıs’ın ‘Glafkos’ ve ‘Kalipso’ yatakları var. İsrail de Leviathan yatağının yarısı için halen alıcı arıyor” ifadelerini kullanan kaynak, sözde “Rum MEB’indeki” bir sonraki sondajların ne zaman yapılacağı sorusuna  “bölgede başka sondajların ne zaman başlayacağı tamamen teknik nedenlere bağlı” cevabını verdi.

PARTİLERİN DEĞERLENDİRMESİ

Bazı Rum siyasi partileri, İsrail’in “Ankara ile Türkiye üzerinden doğal gaz nakli konusunu görüşmediği ve EastMed projesine bağlı olduğu” izahatını yazılı açıklamayla değerlendirdi.

Gazeteye göre, DİKO, İsrail’in EastMed hattı inşasına bağlılık açıklamasının hem “Türk şantajlarına” cevap, hem de Güney Kıbrıs ve Yunanistan’da bazı siyasi parti ve grupların bölgedeki enerji planlamalarına Türkiye’nin katılımının engellenemeyeceği argümanını çökerttiği” görüşünü ortaya koydu.

EDEK, Rum Yönetimi’nin, AB’den aldığı sözlü desteğin siyasi öneme sahip olmasına rağmen Türk politikasını engellemeye yeterli olmadığı görüşünü ortaya koydu. Parti, “AB ve BM içerisinde siyasi düzeydeki somut faaliyetlerle enerji programını olumlu sonuçlandırarak EastMed projesinin hayata geçirilmesi ve askerî güçleri yükselterek bir Rum-Yunan panetnik politikası oluşturulmasının coğrafik konumlarını ve müzakere güçlerini artıracağı” yönünde kanaat belirtti.

ELAM ise, İsrail’in, Ankara ile Türkiye üzerinden doğal gaz nakli konusunu görüşmeme, aynı zamanda EastMed boru hattının kurulmasına desteğini sürdürme tezinin doğru yönde hareket ederek, Rum Yönetimi’nin çıkarına olabileceğini ancak yeterli olmadığını, sözlerin pratiğe dökülmesi gerektiğini kaydetti.

Demokratik Cephe (DİPA), İsrail’den Rum Yönetimi’ne verilen, planlarında değişiklik olmadığı izahatının memnuniyet verici bulunduğunu açıkladı.

RUM BAKANLAR KURULU “ANTİSEMİTİZM” TANIMINI BENİMSEDİ

Aynı gazete, Rum Bakanlar Kurulu’nun, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in inisiyatifiyle Uluslararası Holokost Anma İttifakı tarafından benimsenen, hukuki bağlayıcılığı olmayan işlevsel Antisiemitizm tanımını benimseme kararının İsrail tarafından kınadığını bildirdi.

Habere göre, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki büyükelçiliği tarafından yayımlanan ve Rum Yönetimi’nin kararının “önemli adım” olarak nitelendiği basın açıklamasında, Rum ve İsrail hükümetlerinin  Antiseminizm ile mücadele konusunda eğitim/bilgilendirme konusunda sıkı işbirliği yaptığına işaret edildi.

Rum Yönetimi’nin bu kararının Yahudi örgütleri tarafından da kutlandığı, Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) ve Yahudi Ajansı Başkanı İsaak Hertsok’un twitter hesapları üzerinden Rum Yönetimi’ne teşekkür ettiği kaydedildi.

Fileleftheros “Türk Üssü Oluyor…. Drone’lardan ve Deniz Üssü’nden Sonra İşgal Bölgelerine F-16’lardan Da Söz Ediliyor… Tatar ve Özersay, Acilen Ankara’ya” başlık ve spotlarıyla aktardığı haberinde, Türkiye’nin faaliyet ve açıklamalarının, KKTC’yi, Doğu Akdeniz bölgesindeki askerî ve keşif faaliyetleri için bir üs haline getirmek istediğini gösterdiği yazdı.