Yeni Bakış gazetesinden Özlem Çimendal'ın haberine göre; erken genel seçimlerden tek başına iktidar bir parti çıkmaması beraberinde yine siyasi istikrarsızlığı getirdi. Toplumun tüm kesimlerine sirayet eden siyasi istikrarsızlığı ekonomi temelinde Yeni Bakış’a değerlendiren Ekonomist Okan Veli Şafaklı, 2018 bütçesi ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.  

“2017 bütçesi yürürlükte ve bütçenin 12’de 1’i kullanımda”

Okan Veli Şafaklı, “Zaten 2018 bütçesi de 2017 bütçesinden ne çok farklı ne de çok fazla. 13. maaşlar da ödendi şu anda. 2017 bütçesinin yürürlükte olduğu gibi bunun 12/1 oranında kullanımda” dedi. 

“Nasıl bir hükümet modeli kurulursa kurulsun 2018 bütçesi onaylanacak”

Yine de bir an evvel hükümetin kurularak 2018 bütçesinin geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Şafaklı, “Ya bir şekilde hükümet kurulacak ve bu bütçe geçecek, ya da erken seçim hükümeti dahi kurulsa bile yine geçirilecek. Kim gelirse gelsin bu bütçenin onaylanarak geçirilmesi gerekiyor. Başka bir alternatif yok. Hiçbir partinin işine gelmez bütçeyi reddetmek, bunu yapmak demek bütün çevreleri karşılarına almak demektir” şeklinde konuştu. 

“Ekonomi ve halk düşünülerek hükümet bir an evvel kurulmalı”

Halkın yararı gözetilerek ve ekonominin çarklarının sorunsuz dönebilmesi için hükümetin bir an evvel kurulması gerektiğini vurgulayan Şafaklı, “Şu anda kimsenin ben bunu demiştim, onu demiştim o yüzden koalisyona girmem kabul etmem gibi bir lüksü yoktur. Halk eğer birilerine temsiliyet hakkı verdiyse halkı düşünerek, ne gerekiyorsa adımlar atılmalıdır. Siyasette bunun yeri yoktur. Siyaset sorun çözme yeridir. Halkın takdirine yönelik icraat yapılmalıdır. Eğer halk sizi tek başınıza iktidar yapmadıysa, bu size bunu kabul ederim bunu etmem gibi söylemlerde bulunmamalısınız. Önemli olan halkı temsil etmeniz ve halkın çıkarlarına göre hareket etmenizdir ve kişisel çıkarlarınızın önünde tutmaktır” ifadelerini kullandı. 

“Halk size kendi istekleriniz temelinde hükümette yer alıp almama konusunda yetki vermedi”

Şu an için partilerin ve temsilcilerin ilkeli davranmadığını savunan Şafaklı, “Halk size kendi istekleriniz temelinde hükümette yer alıp almama konusunda yetki vermedi. Şu anda halkın takdiri ve iradesi Meclis’e yansımış durumdadır. Beğensek de beğenmesek de her partinin geldiği nokta halkın takdiri ile ortaya çıkmıştır. Eğer demokrasiden ve milli iradeden bahsediyorsak, bizim doğrularımız değil toplumun gördüğü doğrular ya da sizin anlatamadığınız doğrular vardır. Toplumun size kanaate göre gösterdiği yapı vardır ve demokrasi de bunu gerektirir. Bu nedenle herkesin ortak müşterekte buluşarak bir şekilde yol alması gerekmektedir” diye konuştu. 

“Herkesin isteği doğrultusunda sürekli seçim yapılamaz”

Ekonominin içinde bulunduğu açmaz ve sosyal sorunlar bir yanda dururken her siyasi partinin ya da görüşün isteği doğrultusunda sürekli seçim yapılamayacağının da altını çizen Şafaklı, “Sürekli aynı seçimleri tekrarlıyoruz. Ki tekrarlandığı takdirde bunun partilere de faydası yoktur” dedi. 

“Kişiler üzerinden siyaset yapanlar, şovdan öteye geçemiyor”

Kişiler üzerinden siyaset yapmayı bir tarafa bırakarak, ülkenin ihtiyacı olan istikrar, ekonominin ve toplumun ihtiyaç duyduğu şeylerin hayat bularak başta bütçe olmak üzere gerekli adımların atılmasının kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Şafaklı, “Diğer yanda devletin yapması gereken yatırımlar da hala beklemededir, yeni bir hükümet kurulana kadar. Eğitimden sağlığa birçok konuda hayat bulması gereken ve ekonomik çarkların dönmesini sağlayan materyallerin hayat bulması gerekir. Bu nedenledir ki kendi çıkarlarınız için değil toplumun çıkarları için hareket etmek zorundasınız” diye konuştu. 

“Ülkede yolsuzluklara imkan veren sistemimiz var”

Sadece kişiler üzerinden hesap sormanın kimseye bir faydası olmadığına da vurgu yapan Şafaklı, “Bu ülkede bizim yolsuzluklara imkan veren sistemlerimiz var. Bu sistemimiz suçların yargıya gidemediği, Sayıştaylığın denetim yapılamadığı, Savcılığa giden davaların yürümediği gibi bir durum söz konusu. Yıllar öncesinde gerçekleşmiş olan yolsuzluklar daha yargıya taşınmamışken, bugün çıkıp kişi üzerinden hesap sorma şovdan öte popülizmden öte bir girişim değildir. Önemli olan asıl bozuk sistemin değiştirilmesi için konuşarak ortaya somut bir şeyler koyabilmektir” dedi. 

“Usulsüzlükler üzerinde oto kontrol yaratılmıyor”

Ülkede var olan sistemin etkin ve etkili olmadığına dikkat çeken Şafaklı, “Denetleme kurumlarımız işleyemiyor, kayıt dışı ekonomide etkin değiliz, kişilerin vergi kaçırmalarını önleyemiyoruz. Siz bu gibi şeyleri ön plana alarak, bankacılık sistemi üzerinde yapılabilecek usulsüzlükler üzerinde bir oto kontrol yaratmadan ve insanlara bunları anlatmadan, tek bir günah keçisi seçerek kişiler üzerinden tartışma yaratmak topu taca atmaktır. Öncelikle şunu sormak lazım, ülkedeki yolsuzluğu önleyecek paket nerededir, koalisyona giderken bu paketi uygulamak için hangi şartlar ortaya konulacak. Bunlar bir yanda dururken, ben şu bakanlığı isterim şu fonlu makamı isterim gibi tartışmalar yersiz ve popülizmden öteye gidemez, şov amaçlıdır” şeklinde konuştu. 

Hükümet krizi toplumun her alanını olumsuz etkiliyor 

Hükümet krizinin ekonominin çarklarının dönmemesine neden olabileceği gibi, birçok sektörde de birçok şeyin durma noktasına gelerek ciddi sorunların baş göstermesine olanak sağlayacağına vurgu yapan Şafaklı, “Bugün devlette bir hayli insanın ihalesi var, bunlar devam etmez. İlkokul eğitim sistemi sürekli geriye gidiyor yatırım yapılmalı, ancak siyasi istikrar sağlanamadığı için bu alandaki ihaleler de beklemededir. Aynı şey atamalar için de geçerlidir. Hükümet devam ediyor ama mevcut atamalar yetkisizi yetkili. Tüm bunlardan dolayı kişisel tartışmalar ve siyasetleri bir tarafa koyarak toplumun bekası için ortak paydada buluşarak hükümetin kurulması gerekmektedir” dedi.