Son zamanlarda okuduğum en keyifli haberlerden biri budur…

Efendim, bir İngiliz kadın, sosyal medya hesabında yazmış ve demiş ki; “… bir uzaylıyla uzun mesafe ilişki yaadım”…

-*-*-

Uzaylı ile uzun mesafeli bir ilişki!

“İlginiz” çekmez mi?

Benze çeker!

Benim ilgimi çekti doğrusu!

-*-*-

İngiliz oyuncu Abbie Bela, bu konuda bir haber ajansına da açıklama yapmış ve "Beni yalnızca seks için istemiyor, Dünya'daki erkeklerin çoğu gibi yalan da söylemiyor" demiş!

-*-*-

Dünyalı erkekler yalancı!

Uzaylı ise değil!

Ve uzaylının amacı sadece seks de değil!

Oysa Dünyalı erkeklerin hepsinin hiç başka amacı yok!

-*-*-

Bella 30’lu yaşlarında…

Erkekleri eleştiriyor ama uzaylı olanları değil, sadece Dünyalı olanları!

-*-*-

Peki Abbie Bella adlı bu “gerçekleri konuşan” kadının, uzaylı ile ilişkisi nasıl olmuş?

-*-*-

Bir gün koronavirüs pandemisinden sıkılmış ve "Keşke uzaylılar tarafından kaçırılsam" diye iç geçirmiş!

Derken, 31 Mayıs'ta rüyasında bir ses 'Her zamanki yerde bekle' demiş… Bu sesi daha önce hiç duymamış olmasına rağmen neyi kast ettiğini anlamış ve gece pencere kenarında beklemeye karar vermiş…

Yine Bela'nın iddiasına göre pencere kenarında beklediği gece saat 00.15 sularında bir uçan daire gelmiş ve 'yeşil parlak bir ışık' onu uçan daireye götürmüüüüüş…

-*-*-

Uçan dairede insana benzeyen 'uzun ve çelimsiz' 5 uzaylıyla karşılaştığını öne süren Bela, "Onları net bir şekilde göremedim çünkü telepati yoluyla bana henüz onları gerçek biçimlerinde görmeye hazır olmadığımı söylediler. Ama görebildiğim kadarıyla yeşil tonlarındaydılar, büyük siyah gözleri vardı, kaş gibi insanlarda olan bazı özellikleri de bulunuyordu" diye tarif etmiiiiş…

-*-*-

İlk başta korktuğunu ve sonsuza kadar onların elinde kalacağını sandığını söyleyen Bela, kısa süre sonra bunun bir 'aşk hikayesi olduğunu anlamış…

-*-*-

Rahmetlik Kayahan orada mıydı değil miydi bu ayrıntı haberde yok ama “bizimkisi bir aşk hikayesi” şarkısı fonda giderdi yani!

Bu arada, rüyasında iletişime geçtiği uzaylının kendisine açıldığını iddia eden Bela, "Adını öğrenemedim ama ben de aynı şeyleri hissediyordum" diyor…

-*-*-

Hapsedilebilir korkusuyla uzaylının 'Benimle kal' isteğini geri çeviren Bela, 20 dakika sonra güvenli biçimde evine döndüğünü de öne sürüyor…

'Uzaylı sevgilisinin' bir gün geri döneceğini uman Bela, her an gitmeye hazır olmak için yatağının başında bir de çanta bulunduruyor.

'Başına gelenleri' anlattığı insanların bir uzaylıyla cinsel ilişkiye girme fikrine hiç sıcak bakmadığını ve kendisini kınadıklarını söyleyen Bela (Ki ben kınamıyorum, tecrübesini aktaracağı günü de sabırsızlıkla beklemekteyim), uzaylıların, istisnalar kaideyi bozmasa da yalanlar söyleyen ve çifte standartları olan Dünyalı erkeklerden çok farklı olduğunu savunuyor…

-*-*-

"Uzaylıların kötü gösterildiğini düşünüyorum ama öyle değiller" diyen Bela, 'insan gelişiminin bir sonraki evresi' olarak gördüğü bu tür ilişkilerin normalleşmesinde öncü olmak istiyor.

Yine de 'uzaylı flörtünün' Dünya'yı ziyaret edebileceğini düşünmeyen Bela, buna gerekçe olarak da hükümetin onun üstünde deney yapabilecek olmasını gösteriyor…

-*-*-

Efendim, KKTC Hükümeti, Türkiye’den talimatla yönetilmiyor…

Asla öyle bir şey yoktur!

Geçitkale Havalanı’nın SİHA ve İHA üssü olarak kullanılması fikri, bizzat meclisimizdeki UBP Grubu’un ortak yaratıcılığının ürünüdür!

Elbette haberimiz vardı!

Egemen eşit devletli çözümü müzakere masasına taşımak da tamamen “Produce of TRNC”dir!

Ekonomi tıkırındadır!

Sendikaların yaptığı da şovdur zaten yeni yasaları geçirdiğimiz anda hepsi tuz buzdur!

Bu yasal düzenlemeleri Türkiye’nin emrettiği iddiası hainlerin iddialarıdır!

Türkiye Abhazya’yı, Rusya da KKTC’yi tanıyacak!

İngiltere de KKTC’yi tanıyacak!

Azerbaycan, Libya, Pakistan, Bangladeş ve Gambiya cepte!

Mali Cumhuriyeti de KKTC’yi tanıma kararı aldı!

-*-*-

Sevgili Abbie Bela; uzaylı sevgiliniz yatakta iyi miydi?

Yoksa Dünyalı erkekler mi daha iyi?

KKTC’ye de bekleriz efendim!

Bir sonraki temasınızda, sevişme arasında, sorun bakalım, uzaylılar da KKTC’yi tanıyacak mı?

-*-*-

Yani, Abbie bacımızın anlattıklarına gülüyoruz da; bizimkilerin sallamalarının “gülünç” mü yoksa “çok acı” mı olduğundan pek emin değilim!

Elbette gülümsüyoruz da…

-*-*-

Ne bileyim…

Ne diyeyim…

-*-*-

N’apan?

N’apayım!

E daha n’apacan!

Tanıtıyoruz devletimizi daha ne olsun yani!

Aha Ersan bey Ankara’dan para da getirecek!

Nasıl?

Uzaylılar mı?

Yalandır de baaa amcam!

Hepsi yalan!