CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 14 Mayıs'ın geride kaldığını belirtti.

"28 Mayıs günü cumhuriyetimiz için, devletimiz ve milletimiz için yeniden çok önemli bir seçime gidiyoruz." diyen Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs günü iki aday ve iki farklı anlayışın daha önce bir seçim olmamış gibi sıfırdan milletin karşısına çıkacağını hatırlattı.

Kendisinin görevlerinden birinin de halka gerçekleri söylemek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, başta ilk turda kendisine inanan ve destekleyen 25 milyon seçmen olmak üzere oyunu kullanan tüm vatandaşlara teşekkür etti.

Daha önce de belirttiği gibi ilk turda sandıktan "bu iktidara karşı memnuniyetsizlik ve değişim mesajı çıktığını" aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Erdoğan iktidarının küstahlığına ilk turda çok güçlü bir şekilde 'dur' dedik. Çünkü milletimin oyunun yarısını bile alamadılar. İktidar partisinin oyları önemli ölçüde eridi. Neticede AK Parti, 7 puan geriledi. Bunu bütün milletimin bilmesini isterim. Maalesef bir demokrasi şöleni ve huzur havası içinde geçmesi gereken bir seçim süreci Erdoğan'ın yalan ve iftira kampanyalarıyla gölgelendi. Açıkçası ben karşımda, daha mert, daha yürekli bir rakip görmek isterdim. İnsanımız da yani bu ülkenin vatandaşı da miting meydanlarında montajlanan ve bundan medet ummayan adayları hak ediyordu. Yürekli, doğru dürüst, namuslu, doğruları söyleyen, doğruca eleştiren, yürekli insanları hak ediyordu. Ancak, siyasi kültürümüz bir kez daha lekelendi. Ancak milletimizi çaresizlik içinde, iftira ve karalama kampanyalarıyla aldatmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamadılar. Vatandaşımız onlara bu görevi şimdilik ve daha sonra da vermeyecek. Milletimiz ilk turda yetkiyi iktidara vermeyerek, bu sistemden ve bu zihniyetten memnuniyetsizliğini gayet açık bir şekilde ortaya koydu."

"MİLLETİMİZ BİZE DE ÇOK ETKİLİ BAŞKA BİR MESAJI VERDİ"

Bunun yanında milletin de kendilerine çok etkili başka bir mesajı verdiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Dedik ya doğruları söyleyeceğiz. Milletimiz öbür tarafa gereğini yaptı ama bize de güçlü mesajlar verdi." dedi.

Kimi vatandaşların sandığa gitmediğini, kiminin sandığa gidip tepkisel oy kullandığını, kiminin de elinin istemeye istemeye Erdoğan'a gittiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu kişilerin mevcut yönetimin kara propagandasına maruz bırakıldığını söyledi.

Kendilerinin vatandaşın verdiği mesajlarını aldıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu güzel memleketimizde adalet, bereket ve huzuru getirmek için, ulaşmamız gereken daha milyonlarca vatansever insanımız var. Bu 10 günde tüm gayretimizi bu alanda sarf edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

YSK'YA İTİRAZ

Kılıçdaroğlu, tüm ıslak imzalı tutanakların ellerinde olduğunu tek bir oyun dahi hakkını yedirmeyeceklerini bildirdi.

YSK'ye gerekli tüm itirazları yaptıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "son bir oy dahi doğru yazılana kadar tepelerinde" olduklarını vurguladı.

"Ancak bu seçim bir kez daha gösterdi ki bunların usulsüzlük ve ahlaksızlıkları sınır tanımıyor." görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs tarihinde seçim sabahı her sandıkta bu kez 1-2 değil, 5 müşahide ihtiyaçları olduğu bilgisini verdi.

Kılıçdaroğlu, "1-2 değil en az 5 kişiye ihtiyacımız var. Hakkını yedirmeyecek, her koşulda güvenebileceğimiz çok daha fazla yiğit, kadın ve erkek sandık görevlisine de müşahide de ihtiyacımız var. Bize oy veren 25 milyona çağrı yapıyorum." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ama gelin önce şu terör meselesini, suçlu psikolojisiyle bize iftira atmaya çalışan asıl muhatabıyla yani Erdoğan'la bir konuşalım. Erdoğan, sen değil misin terör örgütleriyle defalarca masaya oturan? Kapı arkalarında milletimizden gizli gizli pazarlıklar yapan, senin ne haddine bizim vatan sevgimizi sorgulamak, senin ne haddine bize kara çalmak? Buradan açık ve tekrar ilan ediyorum, bütün vatandaşlarıma ilan ediyorum, ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım ve hiçbir zaman da oturmayacağım, nokta. Erdoğan, senin izlediğin hiçbir tavizkar ve gizli kapaklı yolu izlemeyeceğim, nokta. Dürüst ve ahlaklı olacağım, ülkem için çalışacağım, vatanım için çalışacağım. Erdoğan sen değil misin, FETÖ'yü besleyip büyüten, ayağına kadar giden 'ne olursun, ne olursun yalvarıyorum, geri dön' diyen sen değil misin? Sen değil misin onunla el ele verip milletin ordusuna, şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kuran, ben bunları bilmiyor muyum?

Bu millet bunları bilmiyor mu? Buradan ilan ediyorum, ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım, asla ve asla durmayacağım, nokta. Erdoğan, açıkça söylüyorum, sen ülkenin sınırlarına, namusuna sahip çıkmadın. Bu ülkeye bile bile 10 milyondan fazla mülteci getirdin. Bu da yetmedi, ithal oy sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını haraç mezat sattın. Kendi vatandaşlarımızı mülteci konumuna düşürdün. Buradan ilan ediyorum, ben iktidara gelir gelmez tüm mültecileri evlerine göndereceğim, nokta. Erdoğan, sen bu ülkeyi uyuşturucu baronlarına teslim. Anneleri babaları, uyuşturucu tacirleri karşısında çaresiz bıraktın. Memleket, mafya babalarının barınağına döndü."

"SİNAN ATEŞ'İN HESABINI SORACAĞIM"

Kılıçdaroğlu, iktidara gelir gelmez bu uyuşturucu baronlarının tamamının "kökünü kazıyacağını" ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sebeple, iki adet torbacıya öldürttüğünüz gerçek ülkücü kardeşimiz Sinan Ateş'in hesabını, kuytuda saklanan suçlulardan soracağım. Yanan yürekleri soğutacağım, nokta. Erdoğan, sen parmağındaki tek yüzükle iktidara geldin. 'Eğer bu yüzükten fazla bir şeyim varsa bana hırsız diyebilirsiniz' dedin. Ama şimdi kendini, aileni ve etrafındakilerin yedi sülalesini zengin ettin. Karun gibi yaptın onları. Bak Erdoğan, ben hiçbir zaman çalmadım, çırpmadım. Buna tenezzül bile etmedim. Buradan ilan ediyorum, devletin ve milletin beş kuruşunda gözü olanın, beytülmale el uzatanın gözünü çıkaracağım, gözünü çıkaracağım ve alacağım o paraları. Ayrıca, söz verdim milletime burunlarından fitil fitil getireceğim. Bu memlekette vatansever ve namuslu kamu görevlileri var. Bunu da hiç kimse unutmasın."

Yeni bir seçime giderken vatandaşlara da seslenmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Farkında mısınız? Bunlar kalırsa 10 milyondan fazla sığınmacı daha Türkiye'ye gelecek. Farkında mısınız? Bunlar kalırsa dolar 30 liraya dayanacak, bir kuru ekmek 10 liraya çıktığında sefalet derinleşecek. Bu kaçaklar sığınmacılar, potansiyel suç makinesine dönüşecek, yağmalar başlayacak." dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Farkında mısınız? Bunlar kalırsa şehirler, sığınmacıların, mafya çetelerinin, uyuşturucu baronlarının kontrolüne geçecek. Farkında mısınız? Bunlar kalırsa, kadın cinayetleri artarak devam edecek, genç kızlar sokaklarda kendi başlarına gezemeyecekler ve çıkamayacaklar. Farkında mısınız? Bunlar kalırsa, domuz bağıyla insanlarımızı öldüren, iktidara ortak olacak. Farkında mısınız? Bunlar, teröristlere taviz vererek ülkeyi yönetecek her meşrepten teröristi memlekete ve Meclis'e sokacaklar. Kimse kusura bakmasın, biz buna asla izin vermeyeceğiz. Vatanını seven hiç kimse buna izin vermeyecek, nokta. Bunun için 28 Mayıs'ta sandığa gitmek ve tehlikeleri önlemek hepimizin ahlaki, vicdani ve vatani bir mecburiyetidir. Ahlaki, vicdani ve vatani bir mecburiyet var omuzlarımızda ve gideceğiz oylarımızı kullanacağız. Ve bunların tamamını düşünerek, işte bunun için en az 1 milyon insan sandık başında olacağız. Söz mü? En az 1 milyon insan sandık başında olacağız, güvenliği sağlayacağız. Sevgili vatandaşım seni de oy attığın sandığın başında bekliyorum. Dün söyledim yine söylüyorum, biz bu vatanı sokakta bulmadık, milletim ayağa kalksın. Vatanını seven, bizimle omuz omuza versin. Vatanını seven sandığa gelsin."