• Otizmli bir doktoru canlandıran ‘Mucize Doktor’un yıldızı Taner Ölmez, Hürriyet’ten Hakan Gence’ye, karakterine nasıl hazırlandığını şöyle anlattı:

    “Her şey net ve abartısız olmalıydı. Bu sebeple otizmlilerle buluştum, evlerine gidip odalarına girdim. Bir araya geldiğimizde hiç konuşmadan durup sustum, fazla göz teması kurmadım, onları gözlemleyeceğim diye dik dik bakmadım. Ya rahatsız edersem düşüncesiyle yanıp tutuştum. Ortamlarında adeta bir bitki, nesne gibi durarak onları izledim.”

  • "İyi durumda olanlar gibi çok zor durumda olanlar da var. Çoğu kez boğazım düğümlendi, gidip bir köşeye ağlayabilecek kıvama geldim” diyen Ölmez, “O kadar hassas bir mevzu ki. Ama çok naif, hassas, özel ve çok güzeller. Ayrıca araştırdıkça bazı insanlara ulaşıp konuştum. Okudum. Çalıştığım şeyleri oyuncu koçuyla yoğurdum. O çocuklardan çok şey öykündüm ama kimseyi kırdığımı düşünmüyorum” dedi.

  • Savant sendromlu otizmliyi canlandıran Ölmez, bu sendromu şöyle açıkladı:

    “Otizmin farklı seviyeleri var. Savant sendromu çok az görülüyor. Kısaca kişinin bir konu hakkında özel yeteneklere sahip olması. Beyninin bir tarafını hiç kullanamazken diğer tarafını tamamen kullanıyor.”

  • Kan görünce bayıldığını söyleyen Ölmez, “Kan göremem. Mesela yeni bıçak aldım, jilet gibi, geçenlerde parmağıma battı. O an kendimi yere attım, çünkü biliyorum düşüp bayılacağım. Kız arkadaşıma, ‘Tatlı ne varsa getir’ dedim. Onları yedikten sonra ancak müdahale edebildik” diye konuştu.

  • Yakışıklılığın ekranda çok etkili olduğunu söyleyen Ölmez “Ekran güzeli sever ama bir de işin yürek kısmı var. Tek başına kaşının gözünün güzelliğiyle bu işler olmaz” dedi.