CTP Milletvekili Asım Akansoy, Türkiye’den gelecek suyun yönetimi ile ilgili olarak Eski Başbakan İrsen Küçük zamanında Türkiye ile imzalanan protokolün elimizi bağladığını ifade ederek, CTP-UBP Hükümeti’nin ‘su’dan sebeplerle bozulmayacağını söyledi. Akansoy, “Hükümeti bekleyen tek risk UBP Kurultayı’dır” dedi. 

Ada TV’de Gözde Bekir’in hazırlayıp sunduğu Günaydın Ada programına konuk olan CTP Milletvekili Asım Akansoy, müzakere süreci, Türkiye’den gelecek su ve hükümet konusunda değerlendirmelerde bulundu. 

Türkiye’den gelecek suyun kamu denetiminde özerk bir yapıda olması gerektiğini vurgulayan Akansoy, “Eğer biz devlet isek suyun yönetimi konusunda özgüvenimiz olmalı” dedi. 

“TC’NİN SUYUN GEÇTİĞİ TOPRAKLARIN MÜLKİYETİNİ ALMASIYLA KUZEY – GÜNEY ARASINDA İDARİ SINIR OLACAK” 

Akansoy şöyle konuştu: 

“Su konusunda dönemin Başbakanı İrsen Küçük ve Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek arasında imzalanan protokol elimizi bağlamaktadır. Halkın tasvip etmediği bir protokolün tartışılabilir olması gerekirdi bu durumun oluşmamış olması ilişkileri de zedeliyor. Su devrim niteliğinde bir proje ama biz bunu günlük yaşantımıza etkileriyle tartışmadık. Türkiye'nin suyun geçtiği toprakların mülkiyetini almasıyla birlikte kuzey ve güney arasında bir idari sınır olacaktır. CTP'nin parti tüzüğünde dahi stratejik konuların özelleştirilemeyeceği yazıyor, su da bu konulardandır.” 

CTP-UBP Hükümeti’ne de değinen Akansoy, Hükümetin ‘su’dan sebeplerle bozulmayacağını kaydederek, “Hükümeti bekleyen tek risk UBP Kurultayı’dır” dedi. 

“NİYET VARSA KAYNAK BULUNUR” 

Su ile ilgili tartışmalar noktasında geç kalındığını belirten Akansoy, endişelerini paylaşırken, bu noktada özeleştiri yapmak gerektiğini söyledi. “Eğer gerçekten bir devletsek bunu yönetebiliriz” diyen Akansoy, kamu denetimindeki özerk bir yapıdan yana olduklarını belirtti: 

Bir diğer önemli konunun da suyun ve yatırımların maliyeti konuları olduğunu söyleyen Akansoy, Türkiye yetkilileri ve imzalanan protokol arasındaki söylem farklılıklarına da dikkat çekti: 

Müzakere sürecinde şimdilerde tartışılan çözümün finansmanı konusuyla ilgili bir değerlendirmede de bulunan Akansoy, Eide’nin bu konuyu gündemine almasının son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. 

EİDE’NİN KAYNAK KONUSUNU AJANDASINA ALMASI ÇOK ÖNEMLİ” 

Kıbrıs sorununun çözümün maliyeti için süren arayışları değerlendiren Akansoy, niyet olması halinde kaynak bulunabileceğini, Eide’nin bu konuyu ajandasına almasının çok önemli olduğunu anlattı. 

Çözümün kaynağı konusunda IMF ve Dünya Bankası nezdinde önemli girişimler olduğunu belirten Akansoy, Güney’deki sol partilerin, kaynağın AB’den bulunmasından yana olduğunu belirtti.