Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Filiz Besim, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan Yükseköğretim Denetleme ve Akreditasyon Kurulu’nun (YÖDAK) ivedi olarak masaya yatırılması, sağlığın devlet politikası haline getirilmesi, Kıbrıs’taki iki toplumun sağlık sistemlerini konuşacak ve planlayacak bir komite kurulması konusunda destek talep etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bugün Filiz Besim başkanlığındaki Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yönetimini kabul etti.

“KKTC GİBİ KÜÇÜK BİR ÜLKEDE 4 TIP, 1 DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ VAR”

Kabulde ilk sözü alan Birlik Başkanı Besim, “KKTC gibi küçücük bir ülkede dört tıp ve bir diş hekimliği fakültesi var” vurgusu yaptı.

Üniversitelerin eğitim ve ekonomi için ciddi bir kaynak olduğunun farkında olduklarını söyleyen Besim, “Denetlenmeyen, disiplinsiz, plansız, akredite olmayan eğitim sektörü ülkemize ciddi zarar veriyor. Bunu bilmek ve anlamak zorundayız” dedi.

Fakültelere alınan KKTC öğrencilerinin sayılarının ihtiyacın çok üzerinde olduğuna da dikkat çeken Besim, “Daha da acısı bazı fakültelerimiz bu öğrencileri neredeyse sınavsız alıyor” dedi.

“ENDİŞELİYİZ”

Bu durumun işsiz, mutsuz üniversiteliler yarattığını kaydeden Besim, “Akredite olmayan eğitimlerle yetersiz meslek sahipleri yetiştiriliyor, bu da bizi ciddi şekilde endişelendiriyor” dedi.

“İŞSİZLİK TEHDİDİ VAR…”

Psikoloji, fizyoterapi, diyetisyenlik, eczacılık ve benzeri mesleklerin ciddi işsizlik tehdidi altında olduğunu vurgulayan Filiz Besim, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olan YÖDAK’ın ele alınması konusunda Akıncı’dan destek talep etti.

1449060368.jpg

“YÖDAK BİR AN ÖNCE MASAYA YATIRILMALI”

Besim, “YÖDAK bir an önce masaya yatırılmalı” dedi.

Çağdaş bir YÖDAK yasası hazırlanması gerektiğini kaydeden Besim, konunun Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının, Devlet Planlama Örgütü’nün ve meslek örgütlerinin de içinde olacağı bir eğitim planlanmasıyla ele alınmasını istedi.

“MERKEZİ SINAV ŞART”

KKTC üniversitelerine girişlerin mutlaka merkezi sınavla olması gerektiğini ifade eden Besim, “Fakülteler akredite edilmelidir. Konu ivedidir. Şimdi çalışmaya başlarsak belki 2016 için önlem alabiliriz” şeklinde konuştu.

“SAĞLIKTAKİ SİSTEMSİZLİK… EN ÖNEMLİ NEDEN SİYASİ İRADE EKSİKLİĞİ”

Sağlıktaki sistemsizliğin en önemli nedenini “siyasi irade eksikliği” olarak gösteren Besim,“Maalesef biz hekimler ve hastalarımız da bunun altında eziliyoruz. Ülke olarak artık ‘nasıl bir sağlık sistemi’ istediğimize karar vermek zorundayız” dedi.

AKINCI’YI HÜKÜMETİ VE MECLİS’İ UYARMA KONUSUNDA GÖREVE ÇAĞIRDILAR

Sağlığın devlet politikasına haline getirilmesi, gerekli önlemlerin alınması gibi konulara işaret eden Besim, “Yasalar bellidir. Gerekli teknik komiteleri oluşturarak bu yasaları bir an önce yapmalı ve uygulamalıyız. Sağlığı sosyal devlet olmanın gereğiyle önceliklerimiz arasına almalıyız. Sizi de yürütmenin ve yasamanın başı olarak hükümeti ve Meclis’i bu konuda uyarmanız konusunda göreve çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

“AKINCI’NIN DESTEKÇİSİYİZ… HER ZAMAN BARIŞA VE ÇÖZÜME İNANDIK”

Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Besim, sağlığın kurulacak bir komitede daha teknik boyutta ele alınması gerektiğine inanç belirtti.

Filiz Besim, “Olası bir çözüm durumunda Kıbrıs’ta nasıl bir sağlık sistemi kuracağımızı ve sağlık sistemlerimizin entegrasyonunu konuşacak ve planlayacak bir komite kurulmasını öneriyoruz” dedi.

Besim, “Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ülkemizde her zaman barış ve çözüme inanmış; bu konuda her platformda desteğini vermiştir. Akıncı’nın çözüm yolunda vermiş olduğunuz büyük ve anlamlı çabanın destekçisiyiz” vurgusu da yaptı.

AKINCI: “TABİPLER BİRLİĞİ SÖYLEYECEK SÖZÜ OLAN BİR KURULUŞ”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise kabuldeki konuşmasında Tabipler Birliği ile geçmişte çevre konusunda birlikte çalıştıklarını anımsatarak, “Tabipler Birliği söyleyecek sözü olan bir kuruluş” dedi.

Akıncı, sağlık konusunda bir değerlendirme yaparak, “Bence her konuda olduğu gibi sağlıkta da kalitenin, niteliğin ön planda olması gerek. Nicelik bazı konularda gerekli ama bir şeyin çok olması yerine makul sayıda ve nitelikli olması en önemlisi” şeklinde konuştu.

“ÖNEMLİ OLAN MAKUL, NİTELİKLİ ELEMANLAR YETİŞTİRMEK”

“Ne kadar fakülte açarsak o kadar iyi” şeklinde bir yaklaşım olamayacağını da kaydeden Akıncı, “Önemli olan makul, nitelikli elemanlar yetiştirmektir. Kalite son derece önemli” dedi.

1449060370.jpg

“YÖDAK’TAKİ ATAMA 2017 YILINA KADAR GEÇERLİ”

YÖDAK Başkanı’nın Cumhurbaşkanı tarafından atandığını belirten, mevcut durumda kendisinin bir ataması olmadığını kaydeden Akıncı, “Benden önceki cumhurbaşkanının ataması 2017 yılına kadar geçerli” dedi.

Akıncı, kurumla ilgili bazı yasa çalışmaları olduğuna da değindi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, üniversite dalındaki kurumların faaliyete başlayabilmesi için 2 aşamaya gerek olduğunu da söyleyerek, önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ön izin alındığını, akreditasyonun daha sonra gündeme geldiğini anlattı.

“EĞİTİM PLANLAMASI, GENEL PLANLAMANIN BİR PARÇASI OLMALI”

“İşin ilk düğüm noktası galiba burası” diyen Akıncı, “Bu durum ihtiyaçların iyi analiz edilmesini gerektiriyor. Ön izin verilirken, hangi alanlarda ihtiyaç var bakmak lazım… Eğitim planlaması da genel planlama anlayışının bir parçası olmalı” şeklinde konuştu.

Mustafa Akıncı, planlamanın öneminin her zaman altını çizdiğini de kaydederek, “Sadece fiziki planlama değil, ekonomik, sosyal ve eğitim planlaması da son derece önemli” dedi.

“BİZİM TOPLUMUMUZUN İHTİYACI NEDİR?”

KKTC’ye eğitim için gelen 70 binden fazla öğrenci olduğunu kaydeden Akıncı, 10-12 bin civarındaki öğrencinin KKTC yurttaşı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Üniversiteler daha çok dışa hitap ediyor. Bu anlamda fakülte sayısını makul görebiliriz ama bizim toplumumuzun ihtiyacı nedir? Bu planlamanın yapılabilmesi gerek” şeklinde konuştu.

“SAĞLIKLA İLGİLİ KOMİTENİN ALT KOMİTELERİ DE VAR… BU KOMİTENİN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ MÜMKÜN…”

Öte yandan Kıbrıs konusunda da açıklamalarda bulunan Akıncı, sağlıkla ilgili komite olduğunu, 10-15 üyeli komitenin iki taraflı çalıştığı bilgisini verdi.

Akıncı, sağlıkla ilgili komitenin alt komiteleri bulunduğunu da belirterek, bu komitenin zenginleştirmenin mümkün olduğunu kaydetti, “Bunlar yapılamayacak şeyler değil” dedi.