Ceren ERCİH 

Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programının konuğu olan Çakıcı, müzakere sürecinde en ağır konunun mülkiyet konusu olacağını ifade etti. “Sevgi ile yönetimi ayırmalıyız” diyen Çakıcı, Türkiye ile olan ana-yavru ilişkisine değindi.

“SAYIN AKINCI İLE SAYIN EROĞLU’NUN VİZYONLARI FARKLI” 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu döneminde müzakere sürecinin bir duraklama dönemine girdiğini ifade eden Çakıcı, Akıncı’nın farklı bir vizyona sahip olduğunu belirtti ve şunları kaydetti; “Sayın Eroğlu döneminde ciddi bir ilerleme olmadı. Bir duraksama dönemiydi. Eroğlu da bu konularda çok istekli değildi. Sayın Akıncı ile Sayın Eroğlu’nun vizyonları farklı tabi ki. Sayın Akıncı, uluslararası toplumda da çok bilinen bir isimdi bu açıdan da biz gerekeni yapacağız.” 

“MÜLKİYET KONULARI MASADA BAŞ AĞRITACAK” 

Müzakere sürecinde en ağır konunun mülkiyet olduğunu dile getiren Çakıcı, “Mülkiyet konuları herhalde masada epey bir baş ağrıtacak. Çünkü 40 yılda çok şey değişti Kıbrıs’ta. AİHM’nin kararları var bunlarla ilgili. Rumların da ‘yıkın, her şeyi bize geri verin’ yaklaşımı AİHM açısından kabul gören bir yaklaşım olmadı” dedi. 

“SEN DE DEVLETİ İŞGAL ETTİN” 

Çözüm sürecinde Rumların talebinin mülkiyet, Kıbrıslı Türklerin talebinin ise devlet olduğuna değinen Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim talebimiz devlettir, onların talebi daha çok mülkiyettir. Kıbrıs meselesi nedir Rumlar için? ‘Siz bizim topraklarımızı işgal ettiniz’ diyor Rumlar. Ama benim için de bunun cevabı şudur; ‘sen de devleti işgal ettin’ biz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortağıyız ama sen, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sahibi olarak görünüyorsun ama uluslararası anlaşmalara göre, 1960 yasalarına ve anayasaya göre milletvekillerinin üçte 1’i bize ait. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı bize ait. O zaman sen devleti işgal ettin.” 

Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanı seçilmesinin beraberinde iç siyasette de yeniliklere kucak açıldığını ifade eden Çakıcı; “Ben Sayın Akıncı’nın, Sayın Anastasiadis’in masadan kaçamayacağı öneriler ve yaklaşımla masaya gideceğini ve orada adım atmak zorunda kalacağını görüyorum. Çözüm isteyen, bu vizyonu ortaya koyabilecek bir cumhurbaşkanımız var. İç siyasette de yeni bir yıla başlıyoruz” dedi. 

“SEVGİ İLE YÖNETİMİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK LAZIM” 

Mustafa Akıncı’nın da hep belirttiği gibi kendi kurumlarına yönetebilme, Türkiye ile olan ana-yavru ilişkisi yerine kardeş ülke olabilme düşüncelerine yer veren Çakıcı, sözlerini şöyle tamamladı; “Sevgi ile yönetimi birbirinden ayırmak lazım. ‘ben beceremem bu işi ben yapmam’ demek bir siyaset olabilir ama bizim siyasetimiz bu değildir. Hiçbir zamanda olmadı. KKTC halkı kendi kurumlarının yönetimini yasaları ile belirleyecek ve yönetimde onda olacak. Bu kadar üniversitenin bu kadar okumuşluğun olduğu bir yerde beni başkası yönetsin diye bir siyaset yürümesi mümkün değildir.”