Deniz Abidin

Dışişleri eski Bakanlarından Vedat Çelik, Kıbrıs müzakereleri ve iç siyaseti Yeni Bakış’a değerlendirdi. Çelik, Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakerelerden umutlu olmadığını belirterek, Rumların genel anlamda ENOSİS’ten vazgeçtik diye bir kararı olmadığını kaydetti.

“Her şeyden önce eşit kurucu bir devlet olduğumuz kabul edilmedi” diyen Çelik, “Daha bunlar çözülmeden, Meclis değil de Bakanlar Kurulu denilmesi niyeti değiştirmez” şeklinde  konuştu.  

Çelik, Rum Parlamentosu’nun son aldığı kararı sadece Türk tarafını tatmin etmek için kağıt üzerinde güven yaratıcı önlem oluşturmaya yönelik bir sonuç olarak değerlendirdiğini kaydetti. 

İç gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan  Çelik, “Kötü yönetiliyoruz, mevcut sistem değişmelidir. Halkımız görüyor. Tahmin ederim ki yeni alternatifler bulacaktır. Hiçbir devlet başkasının yardımı ile kurulmaz. Hiçbir ekonomi başkasının yardımı ile kalkınmaz” ifadelerini kullandı. Dışişleri eski Bakanlarından Vedat Çelik, Kıbrıs müzakereleri ve iç siyaseti Yeni Bakış’a değerlendirdi. Çelik, Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakerelerden umutlu olmadığını söyleyerek, Rumların genel anlamda ENOSİS’ten vazgeçtik diye bir kararı olmadığını belirtti. Çelik, plebisit kararının okullarda kutlanmasının Meclis kararına bağlanmasının doğru olmadığını belirterek, bu kararı verecek olanın Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu kaydetti. Çelik, ancak Milli Eğitim’in Güney’de kiliseye bağlı olduğunu ifade ederek, plebisit kararının okullarda zaten anılmakta olduğunu kaydetti.

“Endişelerimi gidermedi”

Güney Kıbrıs’ta okullardaki tarihe ve eğitime kilisenin hakim olduğunun altını çizen Çelik, kararın Rum Meclisi tarafından değiştirilmesinin endişelerini gidermediğini belirtti. Çelik, endişesinin hala canlı tutulan ve hedef olarak devam ettirilen ENOSİS tehlikesi olduğunu dile getirdi. Çelik, bunun bilinciyle aranan çözümde gerçek anlamda garantinin bulunması gerektiğine vurgu yaparak, bunun Kuzey’in sulandırılmaması, dört özgürlüğe Yunanistan’ın dahi açılmaması demek olduğunu belirtti.

“Rum tarih kitaplarını değiştirmedi, bizim yakın tarihimiz erozyona uğratıldı”

Çelik, şunları söyledi, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın geçtiğimiz haftalarda bir açıklaması oldu. Akıncı, ‘Güven yaratıcı önlemlerde dahi adım atamıyoruz’ dedi. Verdiği örneklerden biri de Eğitim Komitesi’dir. Eğitim Komitesi, genç öğretmen ve öğrencileri bir araya getirip, güven ve çözüm için zemin yaratmaktı. Esas sorun yaratacak olan Rum tarih kitapları değişmedi, bizim yakın tarihimiz erozyona uğratılarak değiştirildi. Bu konuda bile biz Türk tarafı olarak karşılık görmedik. Karşı taraftan gelen yanıt;  ‘Siz öğrencilerinizi isterseniz bizim tarafa okula gönderebilirsiniz, ancak biz göndermeyeceğiz’ oldu. Neden? Çünkü biz işgal altındaki bölgeyiz”

“Bizi kapıda bağlı tutmak istiyorlar”

Vedat Çelik, “Her şeyden önce eşit kurucu bir devlet olduğumuz kabul edilmedi” diyerek, “Daha bunlar çözülmeden, Meclis değil de Bakanlar Kurulu denilmesi niyeti değiştirmez” dedi. Çelik, Rum Parlamentosu’nun son aldığı kararı sadece Türk tarafını tatmin etmek için kağıt üzerinde güven yaratıcı önlem oluşturmaya yönelik bir sonuç olarak değerlendirdiğini kaydetti.  Müzakerelere karşı olmadığını, ancak bugüne kadar güven yaratıcı önlem dahi konuşamadan, ambargoların kaldırılması sağlanmadan, statümüzün ne olduğu belirlenmeden, esas hedefin Türk askerinin Ada’dan gönderilmesi olduğunu belirten Çelik, “Neden bu kadar çok taviz verdik?” diye sordu. Çelik, bundan sonra bir şey alınmasına imkan ve ihtimal olmadığına dikkat çekerek, bütün kozların kullanıldığını kaydetti. “Çelik, “İstediklerinde kapıyı vurup çıkacaklar, ancak bizi de kapıda bağlı tutmak isteyecekler” dedi.

“Kötü yönetiliyoruz”

Çelik, iç siyaset konusunda ise “kötü yönetiliyoruz” diye konuştu. Çelik, bunun Kıbrıs sorunu ile ilgili hiçbir tarafının bulunmadığını ifade ederek, ülkedeki tüm sektörler için reform gerektiğine vurgu yaptı. Üretimden, eğitime, sağlığa, çevreye, yargıya öncelik verilmesi gerektiğini anlatan Çelik, ilk önce “Devlet gibi devlet olalım” dedi. Vedat Çelik, ‘İşgal bölgesi’ tabirinden her şeyden önce uluslararası camiaya karşı sıyrılmak gerektiğini belirterek, tanınsın veya tanınmasın saygın bir devlet olunması gerektiğinin altını çizdi. Halkın refahının hak edilen düzeye getirilmesinin önemine dikkat çeken  Çelik, tanınmanın daha sonra kendiliğinden gelebileceğini söyledi.

“Hiçbir ekonomi başkasının yardımı ile kalkınmaz”

Çelik, mevcut sistemin en erken bir zamanda değişmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti, “Çarşaf liste dedik, onu da beceremedik. Korkarım ki halk bir seçim olsa nasıl oy kullanacağını dahi bilmiyor. Halkımız bu eksikleri görüyor. Tahmin ederim ki yeni alternatifler bulacaktır. Hiçbir devlet başkasının yardımı ve fedakarlığı ile kurulmaz. Hiçbir ekonomi başkasının yardımı ile kalkınmaz. Halk kendi kendine bu yolu bulmalı ve istediği noktaya varmalıdır”