Çözüm ve Barış Platformu dün gece Çetinkaya sahasında yapılan liderlere destek mitinginde toplumların çözüm ve barış istencinin, Kıbrıs Türk ve Kıbrıslı Rum liderlikleri tarafından dikkate alınması ve Adada çözüm ve barışın tesis edilmesine yönelik önemli bir adım atılmasının beklendiğini fakat bunun olmadığını kaydetti.

Platform adına Okan Dağlı’nın yaptığı yazılı açıklamada, Mont Pelerin’deki taraflar arası farklı duruşların, görüşmelerin sonlandırılması olarak anlaşılmaması gerektiğine işaret edildi.

Açıklamada, her iki liderliğin de 11 Şubat’ta müzakerelerin çerçevesini oluşturan belgede imza koydukları gibi suçlama oyunlarına girmeden yapıcı bir diyaloğu devam ettirmeleri gerektiği belirtildi.

Dağlı, açıklamasında, liderlerin çok kısa süre içinde kapsamlı çözüme yönelik yol haritalarını belirlemelerini ve adanın birleşmesinin sağlanmasına yönelik kararlılıklarını toplumlarına yeniden ifade etmeleri gerektiğini kaydetti.

Dağlı, Çözüm ve Barış Platformu olarak çok kısa zamanda yeni yol haritasının ortaya  konulması gerektiğinin çağrısını yaptıklarını ifade etti.

Dağlı şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı sözcüsü tarafından yapılan toprak ve yüzdelikler ile ilgili uzlaşmazlık noktalarının köprü kurulamayacak unsurlar olduğunu düşünmüyoruz. Kurulacak olan federal devletin unsurlarının idari sınırlarının belirlenmesi diğer yakınlaşmaları anlamsızlaştıracak kadar önemli meseleler olmadığına inanıyoruz.

Tarihsel olarak Kıbrıslı Türk toplumu için varoluşsal öneme sahip olan konunun siyasi eşitlik olduğu bir gerçektir. Siyasi eşitliğimizin gerçekleştiği koşullarda huzurun, güvenin ve işbirliğinin sağlanacağı açıktır. Bu noktada esas değerlendirilmesi gereken yapılan görüşmelerde siyasi eşitlikle ilgili olarak yakınlaşmaların önemidir.

Kıbrıs Türk tarafı için esas siyasi pozisyonun siyasi eşitlik olduğuna inanıyoruz. Bu aşamada görüşmelerde geri adım atılmadan, karşılaşılan zorluğun aşılmasının elzem olduğuna inanıyoruz.

Bugüne kadar yürütülen süreç, ‘Kıbrıslı süreç ve liderlerin yürüteceği müzakereler’ olarak tanımlanmıştır. Bu aşamaya kadar gösterilen gayret ve harcanan emekle sağlanan yakınlaşmaların sonucunda her şeye rağmen BM'ye bu sürece sahip çıkması çağrısı yapıyoruz. Bu noktada suni krizler yaratarak sürecin yavaşlatılması Kıbrıs’ta yaşayan insanların faydasına değildir.

Çözüm ve Barış için kaybedecek vaktimiz yoktur. Çözüm ve Barış Platformu olarak mücadelenin devam ettiğini vurgular, federal bir Kıbrıs’a olan bağlılığımızı yeniden teyit ederiz.”