Suna Erden

Petrolün hammaddesi fiyatının düşmesi ile Rus para piyasalarının alt üst olması dövizin ateşinin yükselmesine neden oldu. Rus rublesinin bir günde yüzde 20 değer kaybetmesi ile yaşanan kriz Türkiye’yi dolayısı ile KKTC’yi de etkiledi. Dövizin yükselmesi ile birlikte yatırım yapanlar, borç takdisi ödeyenler, esnaflar nefesini tutarak ekonomik gelişmelerin nasıl şekilleneceğini bekliyor. Star Kıbrıs’a konuşan uzman ekonomistler Okan Veli Şafaklı, yeni yıl itibarı ile asıl tehlikenin kapıda olduğunu söylerken, Mehmet Saydam, döviz borcu olanlar ellerindeki malları satıp borcunu kapatsın ve mecburi olmadığı sürece kimse borçlanmasın uyarısında bulundu. 

RUSYA’DA BAŞLADI, BİZİ DE VURDU 

Rusya’da yaşanan ekonomik krizin, petrolün hammaddesindeki fiyat düşüşünün, Avrupa’da yaşanan ekonomik durağanlığın dövizi dalgalandırdığını dile getiren Mehmet Saydam, ortaya çıkan krizin 70 milyon nüfusa sahip olan Türkiye gibi büyük bir ülkenin ekonomisine olumsuz bir etki yaratsa da asıl zarar görenin vatandaş olacağını söyledi. Saydam, Türkiye’de ticaret hayatında Türk lirasının baskın olduğunu ancak tüketiminin büyük bir oranının ihracattan sağlanması nedeni ile halkın cebindeki paranın üç günde yüzde 20 kayba uğradığını söyledi. Saydam, “6 ay önce 2.19 kurdan gerçekleştirilen 10 milyon dolarlık ithalatın bedeli 21 milyon TL iken, şimdi bu bedel 24 milyon TLoldu. Dövizinartmasıyla ortaya çıkan pahalılık toplumun cebinden çıkmaktadır. Hal böyleyken çok kazanan taraf devlet olmaktadır. Çünkü aynı oranda vergi almaya devam etmektedir” şeklinde konuştu.Kur farkından gelir elde eden devletin, sözde bütçede gelir artışı yapıp toplumun ekonomik anlamda küçülmesine, hane halkının zayıflamasına yol açtığını dile getiren Saydam,Kıbrıs’ta ise kur farkından elde edilen gelirden memnun olan devletin ekonomik düzenleme yapmadığını söyledi. 

GEREKİRSE MALLARINI SATIP, BORÇLARINI KAPATSINLAR 

Saydam, tüm dünyada petrol fiyatlarının gerilediğini, bu gerilemenin ülkemize de yansıdığını belirterek, “petrol fiyatı düştü ancak diğer tüketimmaddeleri, evkiraları, sterlin tabanlı borç maliyetleri hızla yükselmeye devam etmektedir” dedi. Saydam, yükselen kur seviyesinin gerilemeyeceğini, belirli bir fiyat aralığında dövizin kendine yer bulacağını dile getirerek, insanlara mecburu olmadığı sürece borçlanmalarını tavsiye etmediğini hatta döviz borcu olanların ellerindeki malları satarak borçlarını kapatmalarını önerdiğini açıkladı. Saydam, dövizde yaşanan patlamanın ileriki günlerde daha fazla etkisinin görüleceğini, önümüzdeki aylarda kur fiyatlarına göre harcama yapıldığı zaman pahalılığın daha fazla fark edileceğini dile getirdi. 

ŞAFAKLI, “ESAS TEHLİKE YENİ YILDA 

Okan Veli Şafak ise merkez bankasının dövize müdahale ettiğini ancak yeni yılla birlikte tekrar bir dalgalanma yaşanabileceğini vurguladı. “Esas tehlike yeni yılın başında” ifadesini kullanan Şafak, Türkiye ekonomisinin dış politika ilişkileri nedeni ile olumsuz etkilenebileceğini, Avrupa ve ABD ile ilişkilerdeki kopukluklardan dolayı yabancı para kaçışının olabileceğini belirterek,“Türkiye potansiyel döviz patlaması riski taşımaktadır.Türkiye’de siyasi hareketlenmeye bağlı olarak dövizde yeni bir kriz olabilir. Dış ülkelerin Türkiye siyaseti ile ilgili olumsuz görüşü yatırım iklimini bozabilir,yabancı sermayeninkaçışını tetikleyebilir” dedi. 

GELİRE GÖRE GİDER OLMALI 

Şafaklı, böyle bir durumda dövizde yeni bir kriz ortaya çıkabileceğini belirterek, bunun direkt olarak KKTC’yi de etkileyeceğini söyledi. Dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Şafaklı, döviz ile borçlanılmaması konusunda da uyarıda bulundu. Şafaklı, “Mümkün olduğunca döviz ile borçlanmamaya dikkat edilmeli ve gelire göre giderler ayarlanmalıdır” dedi.