Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, "İmralı bir siyaset merkezidir. Sayın Öcalan'a uygulanan tecridi derhal son vermesi gerekir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi Eşbaşkanı Yüksekdağ ve beraberindeki heyet, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yüksekdağ, bir gazeteci tarafından sorulan, "Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Öcalan, HDP'lileri yakalasa sopayla kovalar" açıklamasına ilişkin bir yorumunuz var mı?" sorusu üzerine şu cevabı verdi:

"ÖCALAN'IN KİMİ SOPAYLA KOVALAYIP KOVALAMAYACAĞIYLA İLGİLENMESİNLER"

"Sayın Öcalan'ın üzerinde katı bir tecrit uyguladıklarını unutturabileceklerini mi sanıyorlar. Sayın Öcalan üzerinde gerçek şudur ki bir tecrit uygulanıyor. Öcalan'ın 5 Nisan gününden itibaren hiç kimseye ulaşması ve temas etmesi bugün ki koşullarda mümkün değildir. Buyursunlar tecridi kaldırsınlar o zaman. Öcalan'ın kimi sopayla kovalayıp kovamayacağıyla ilgilenmesinler. Kendi saçma sapan yakıştırmalarıyla, saçma sapan yorumlarıyla bir gerçeğin ve sorunun üzerini örtmeye çalışmasınlar. Kaldırın o zaman Öcalan üzerindeki tecridi görelim. 5 Nisan gününden bu yana sistematik bir şekilde kendilerinin aynı zamanda muhatap alıp görüştükleri heyetimiz aracılığıyla görüşmeleri aynı zamanda kamuoyu kanalı üzerinden bizim de temas kurduğumuz bir siyasi muhatapla bütün temas ve ilişkileri kesmek ona tecrit uygulamak zaten siyasi krizi tırmandıracağım demektir. 5 Nisan da ilk sinyali böyle verdiler. Sayın Öcalan'a görüşme engeli konuldu ve seçim kampanyası boyunca biz sayısız engellemeyle karşı karşıya kaldık. HDP'yi baraj altında bırakma operasyonunun düğmesine Sayın Öcalan'a uygulanan tecritle bastılar. Ondan sonraki süreçte gerilimi sürekli tırmandırdılar. Siyaset kurumlarını etkisiz hale getirmek istiyorlar."

"İMRALI SİYASET MERKEZİDİR"

İmralı'nın bir siyaset merkezi olduğunu öne süren Yüksekdağ, "Bunu tartışmanın bir anlamı yoktur. Siz bir kritik önemli siyaset kurumunu, o kurumun işleyişini sekteye uğratıyorsunuz, yollarını kesiyorsunuz. Ondan sonraki süreçte de siyaseti gerilimsiz, demokratik bir zeminde ilerleyeceğini ummamızı bekliyorsunuz. Bugün artık en azından bir yanlıştan dönmeyi tercih etmesi gerekir siyasi iktidarın. Sayın Öcalan'a uygulanan tecridi derhal son vermesi gerekir. Sayın Öcalan'a kendilerinin verdikleri sözleri hatırlatırız. Sayın Öcalan'a izleme heyeti sözünü veren Akdoğan değil mi, siyasi iktidar değil mi? Diyalog süreci vardı ve bir müzakereye başlama aşamasına gelinmişti. Süreç neden tıkandı, neden etkisiz hale geldi. Kurulması gereken izleme heyeti kurulmadı, İmralı'ya gönderilmedi ve silahsızlanma çağrısıyla sonuçlanacak süreç işletilmedi. Esas tıkanma noktası budur" ifadelerini kullandı.

"SAYIN KILIÇDAROĞLU'YLA GÖRÜŞMEYİ ELE ALABİLİRİZ"

Bu süreç içerisinde bütün sivil toplum örgütleri ve partilerle görüşme içerisinde olacaklarının altını çizen Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"Karşımızdaki güç her ne kadar çok büyük ve kapsamlı müdahaleler, siyasi operasyonlar geliştirse de aslında da darlaşmış ve marjinalleşmiş bir güçtür. Tayyip Erdoğan, saray ve AKP hükümeti aslında dar ve marjinal bir yapı haline gelmiştir. Gittikçe Türkiye toplumundan kopuyorlar. Türkiye'de ister milliyetçi muhafazakar olsun, ister solcu sosyal demokrat olsun, isterse de AKP'ye oy veren muhafazakar yurttaşlarımız olsun. Hiç kimse savaş istemiyor. Bugün savaşı isteyen saraydır. Bütün sivil toplum örgütleriyle, iş çevreleriyle, bütün demokrasi alanıyla görüşmelerimiz, temaslarımız sürecek. Uluslararası demokrasi güçleriyle görüşmelerimiz temaslarımız sürecek ve aynı zamanda CHP ile de Sayın Kılıçdaroğlu'yla da görüşmeyi bu kapsamda ele alabiliriz."