TBMM Başkanvekili Naci Bostancı, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan saldırının olağan şüphelisinin DAİŞ olduğunu söyledi. Bostancı, "IŞİD'in ağababalarını arayanların gözlerini biraz daha açıp onu başka yerlerde aramaları lazım" dedi.
Parlamentoda gazetecilerin Şanlıurfa Suruç'ta yaşanan saldırıya ilişkin sorularına cevap veren Meclis Başkanvekili Naci Bostancı, yaşanan acının bütün milletin acısı olduğunu kaydederek, "Bu saldırıyı 78 milyonun ortak geleceğine yönelik bir suikast olarak görüyorum bunu" dedi. Ortadoğu'nun kimin kimle angajmanının belirsiz olduğu, ittifakların değiştiği, emperyal güçlerin hayaletinin sürekli üzerinde olduğu bir coğrafya olduğunu belirten Naci Bostancı, "Türkiye bu coğrafyanın sıcak bir parçası kesinlikle olmayacaktır" açıklamasında bulunarak, olağan şüpheli olarak akla DAİŞ terör örgütünün geldiğini belirtti. Bostancı, "DAİŞ daha önceki dönemlerde de buna benzer eylemler gerçekleştirmişti. Burada hem Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik, hem orada toplanmış sivil gençler üzerinden belli kesimlere yönelik bir gözdağı mesajının olduğu açık. Terörün kastı kurbanların kendisi değildir. Kolektif travma yaratarak içeride var saydıkları çatışmalar üzerinden ideolojik politik fay hatlarının çalışması üzerinden karışıklık çıkartmak ve sınırları belirsiz hale getirmektir. Bu terör eyleminin kastı da bir taraftan çatışmanın coğrafyasını genişletmek, diğer taraftan çatışmanın beşeri unsuruna ilişkin daha fazla kesimi işin içine almaktır" dedi.
Türkiye'nin Suriye konusundaki çizgisinin tamamen insani bir çizgide, mazlumiyet ve masumiyet çizgisinde olduğunu kaydeden Bostancı, Türkiye'nin sınırları ötesinde bulunan mazlum olan herkesin Türkiye'nin yakını olduğunu ifade etti. Bostancı, "Türkiye bugüne kadar bu noktada rüştünü ispat etmiş bir ülkedir. Çatışmalarda rol alan ve politik-ideolojik angajmanlar esasında bu işleri yürüten örgütlerle de Türkiye'nin çok açık bir mesafesi vardır. Masum halk ile örgütler arasında bu ayrımı Türkiye siyaseti öteden beri yaptı" diye konuştu.
"IŞİD'İN AĞABABALARINI ARAYANLAR..."
Olağan şüpheli olarak DAİŞ'in görülmesinin nedenini açıklayan Bostancı, DAİŞ'e yapılan çeşitli operasyonlardan sonra örgütün her yerde eylem yapabileceğini göstermek, Suriye coğrafyasındaki mağlubiyetlerine yönelik mukabele etmek için böyle bir saldırıyı düzenlemiş olabileceğinin altını çizdi. Bostancı, ayrıca şimdiye kadar yapılan açıklamaların sağduyudan yana olduğunu belirtti.
Türkiye'nin IŞİD'e yönelik gereken cevabı bu zamana kadar verip vermediğinin sorulması üzerine Bostancı, "Türkiye IŞİD'i bir terör örgütü olarak değerlendiriyor. Buna ilişkin hükümet kararını herkes biliyor. Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımı uluslararası hukuki normlar çerçevesinde ve koalisyon güçleri ile birlikte uyumlu bir şekilde yürütülüyor. Hiç kimse Türkiye'nin kendi başına özel bir politika takip etmesini ve farklı bir tavır almasını beklememeli. Çok geniş bir coğrafyada yaşanan ve derinliklerinde ne tür ittifak ilişkilerinin olduğu konusunda kafaların hayli karışık olduğu bir alanda belli bir mesafelilik içerisinde politikalar yürütülmelidir, Türkiye buna çık dikkat ediyor. Bizim birinci önceliğimiz iç barışı tesis etmek, içerideki güvenliği sağlamak, dışarıya yönelik te sınırlarımızın ötesindeki insani meselelere ilişkin alınabilecek her tür tedbirleri almaktır. Türkiye her iki politikasında da bugüne kadar son derece başarılıdır" şeklinde konuştu.
IŞİD'in dünyanın bir çok yerinde çeşitli hücreler kurduğunu, yabancı savaşçılar transfer etmeye çalıştığını, Türkiye'nin içinde olan ve uyuyan örgütlerden bahsedildiğini kaydeden Bostancı, "Bunların herkes tarafından kamuoyuna açık bir şekilde tartışmasını bekleyemeyiz. Türkiye'nin istihbarat faaliyetlerinin, güvenliğe ilişkin çalışmalarının bu tür yapılanmalara karşı en üst düzeyde olduğunu belirtmeliyim. "Bu olaylar için neden tedbir alınmıyor" şeklinde yargılayıcı ve suçlayıcı atıf yapmak doğru değil. Terör örgütü olan IŞİD'e yönelik Türkiye'nin hiçbir sempatisi yoktur, 2013'ten bu yana terör örgütü olarak nitelemiştir. IŞİD'in ortaya çıkmasına, gelişmesine, o coğrafyada can ve hayata mal olmasına yönelik politikaların müsebbibi Türkiye değildir. IŞİD'in ideolojik müktesebatı ve illiyet bağları içerisinde Türkiye yoktur. IŞİD'in ağababalarını arayanların gözlerini biraz daha açıp onu başka yerlerde aramaları lazım. Türkiye soğukkanlı bir şekilde, ülkenin dirliğini ve birliğini esas alarak Suriye'ye ve Ortadoğu coğrafyasına ilişkin politikalarını bu şekilde sürdürecektir" açıklamasında bulundu.
