Başbakan Ömer Kalyoncu, güvenlik ve garantiler konusunun geçmiş de dikkate alınarak çözülmesi gereken bir konu olduğunu kaydederek, Kıbrıslı Türkler’in ve Kıbrıs’ta yaşamın yeni bir evreye girmiş olacağını, iki bölge ortaya çıkmış olacağını ve bunun başlı başına bir güvenlik olduğunu, ancak yine de geçmişin tecrübesinin kendilerine ekstradan bir güvenlik tedbiri alınamsı gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Kalyoncu, KKTC’de temaslarda bulunan Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz başkanlığındaki CHP Dışişleri Komisyonu heyetini kabul etti.
Kalyoncu’nun konuk heyeti kabulü, Cumhuriyet Meclisi’nde saat 12.15’te yer aldı.
YILMAZ: “ELİMİZDEN GELENİ YAPMAK İSTİYORUZ”
Kabulde konuşan CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun saygı ve selamlarını Kalyoncu’ya iletti.
Bu ziyareti Türkiye’deki Ana Muhalefet Partisi olarak Kıbrıs Türk halkına desteklerini açıklamak ve kapsamlı çözüm müzakerelerinde bulunulan noktayla ilgili bilgi almak amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade eden Yılmaz, kendilerinden beklenen bir katkı varsa bunu öğrenmek ve ellerinden geleni de yapmak istediklerini söyledi.
KALYONCU
Başbakan Ömer Kalyoncu da kabulde yaptığı konuşmada, uzun zamandan beri devam eden görüşmelerin belli bir noktaya doğru gittiğini belirtti. Kalyoncu, bu sefer ilgili tüm taraflarda “Kıbrıs sorununu çözebiliriz” diye daha fazla heyecan bulunduğunu ifade etti.
Kıbrıs sorununun çözümünün zor olduğunu, herkesin isteğini bir noktada buluşturmanın kolay olmadığını kaydeden Kalyoncu, 3 tane çetrefili konu olan mülkiyet, toprak ile güvenlik ve garantiler konularının henüz çözümlenmemiş olduğunu dile getirdi.
Mülkiyet başlığında belli bir ilerleme olduğunu, toprak sorununda ise geçmişten gelen meclis tarafından 1986 yılında +29 kapsamında kabul edilmiş bir çerçeve bulunduğunu anlatan Kalyoncu, bu konunun “ne kadar az insan yer değiştirirse o kadar iyi” düşüncesiyle ele alınacağını belirtti.
Güvenlik ve garantiler konusunun ise geçmiş de dikkate alınarak çözülmesi gereken bir konu olduğunu kaydeden Kalyoncu, Kıbrıslı Türkler’in ve Kıbrıs’ta yaşamın yeni bir evreye girmiş olacağını, iki bölge ortaya çıkmış olacağını ve bunun başlı başına bir güvenlik olduğunu, ancak yine de geçmişin tecrübesinin kendilerine ekstradan bir güvenlik tedbiri alınamsı gerektiğini gösterdiğini de söyledi.
