İlkokul öğretmeni 36 yaşındaki Ozan Özgenler, 3 yıl önce yakalandığı kanseri yendi. Umudu ve yaşama olan bağlılığı ile bu savaşı kazanan Ozan öğretmen, binlerce kanser hastasına örnek olmayı başardı

Duygu Alan

ACININ ÜSTÜNE GİTTİ: Ozan Özgenler,  kanser ile tanıştığında 33 yaşındaydı. Her iki dedesi de kanser hastası olan Özgenler, hastalığın adına aşinaydı. Göğsündeki ağrıyla sarsıldı. Çok korktu, panikledi. Yaşama sevincini kaybettiği zamanlar oldu, kimi zamanlar umudunu da yitirdi. Ama her defasında yeniden ayağa kalktı, acının üstüne gitti, başardı

ÖLÜM KORKUSUNU YENDİ: Özgenler, bir ara yaşamın son günüymüş gibi yaşamayı seçti.
Dilediği gibi yaşadı. “Şimdinin Gücü” isimli kitapla, hayatı değişti. Özgenler, önce beynindeki “ölüm korkusunu” yenerken farkında olmadan kansere açtığı ilk savaşı da kazandı

HASTALARA TAVSİYE: Özgenler: Kanseri ilk duyduğunda kabul et ki, sevgi ile gitsin. Yaşamın sırrı ise iyi hissetmektir. Ne olursa olsun iyi hisset. Bu senin savaştaki tek silahın. Unutma ki her tür hastalık kişiyi en güçsüz anında vurur. Hayatında dibe çöküşe asla izin verme. Ozan Özgenler yendiyse sen de yenebilirsin 

Ozan Özgenler,  36 yaşında bir ilkokul öğretmeni. Kanser ile tanıştığında 33 yaşındaydı. Her iki dedesi de kanser hastası olan Özgenler, hastalığın adına aşinaydı. Acısını ise kansere yakalanınca anladı.

Çok korktu, panikledi. Yaşama sevincini kaybettiği zamanlar oldu, kimi zamanlar umudunu da yitirdi. Ama her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardı. Yılmadı, yıkılmadı. Kanserin ağırlığı altında ezilmek yerine üstüne gitti ve başardı.

Özgenler, uzun bir tedavi sürecinin ardından yaşama olan inancı sayesinde, sağlığına kavuştu. Genç öğretmen, bu savaştaki galibiyetiyle binlerce kanser hastasına da umut oldu.

Kanser göğüslerde kendini ele verdi

Ozan Özgenler, 2012 Ağustos ayında iki memesinin de altında ağrılı ve sert topaklar olduğunu fark etti.  Her iki dedesi de kanser hastası olduğundan Özgenler’in aklına ilk ‘ben de mi kanserim’ sorusu geldi, korktu, panikledi.

İlkokul öğretmeni Ozan Özgenler, önceleri bu durumu hem ailesinden hem öğretmen arkadaşlarından gizledi, kötü bir sonuç alma korkusu ile bir süre doktora da gitmedi.

Yaşama olan bağlılığı ve kansere karşı verdiği savaş ile binlerce kanser hastasına umut olan genç öğretmen Ozan Özgenler, yaşamanın sırrını “İyi hissetmek” olarak açıkladı

Arkadaşlarının ısrarı ile doktora gitti

Ozan Özgenler, göğsündeki topaklar geçmeyince, durumu birkaç arkadaşı ile paylaştı. Arkadaşlarının yoğun ısrarı üzerine sağlık kontrolünden geçmeye ikna olan Özgenler, önce İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erden Aşardağ’a gitti.

Dr. Aşardağ, Özgenler’e meme kanserinden korkmamasını söyledi ve birkaç kan testi yaptırmasını istedi. Dr. Erden Aşardağ’ın bu kadar titiz davranmasından korkularına bir adım daha yaklaşan Ozan Özgenler, doktorun istediği 30 adet kan testini muayene olduktan 2 hafta sonra bir laboratuar giderek yaptırdı.

Tahlil sonuçları kanser şüphesini destekledi

Ozan Özgenler, kan testlerinin sonucunu aldıktan sonra yeniden Dr. Erden Aşardağ’a gitti ve tahlil sonuçlarını doktora verdi.

Büyük bir umut ile doktordan güzel sözler duymayı bekleyen Özgenler, bir şeylerin aksi gittiğini, doktorun tahlilleri kontrol ettikten sonraki yüz ifadesinden anladı.

Dr. Erden Aşardağ, genç öğretmene kanserden şüphe ettiğini ve vakit kaybetmeden bir ultrasounda girmesi gerektiğini söyledi.

Genç öğretmen Özgenler, bir yandan büyük bir üzüntü ve umutsuzluk içerisinde hayatını film şeridi gibi gözlerinin önünden geçirirken bir taraftan da kendi kendini motive etmeye çalışıyor, sürekli olarak ‘Korkma, umudunu kaybetme Ozan, sonuçlar temiz çıkacak’ diyordu.

Karmaşık duygularla biraz da korku ile doktorun muayenehanesinden ayrılan Özgenler, hiç vakit geçirmeden doktorun önerdiği ultrasound çektirmeye gitti.

Kanser olduğunu ameliyattan 1 gün sonra kesin olarak öğrendi

Ultrasound sonuçlarını alan Ozan Özgenler, yeniden Dr. Erden Aşardağ’a gitti. Dr. Aşardağ, Özgenler’e bu işin kendisini aştığını söyledi ve Özgenler’i hastalıkta uzman başka bir doktora yönlendirdi.

Kanser olduğundan neredeyse artık emin olan Özgenler, bir anda psikolojik olarak çöktü. Adeta depresyona girdi.

Özgenler, doktorunun tavsiyesi üzerine vakit kaybetmeden Üroloji Uzmanı İsmet Başar’a gitti. Dr. İsmet Başar, klinik muayenesinin ardından genç öğretmene, iyi ya da kötü her koşulda ameliyat olması gerektiğini söyledi.

Ameliyat öncesi Özgenler, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde bilgisayarlı tomografiye girdi. Tomografi sonuçlarının olumlu çıkması ise genç öğretmen için biraz olsun moral oldu. Üroloji Uzmanı Dr. İsmet Başar’ın klinik bulgusu sonucu ameliyat olan Özgenler, kanser olduğunu ameliyattan bir gün sonra kesin olarak öğrendi.

Kanseri kabullenmesi zaman aldı

Ameliyattan 2 hafta sonra Ozan Özgenler’in BHCG değerine yeniden bakıldı. Özgenler’in ameliyat öncesi yaptırdığı BHCG testinde, defans aralığı 0-2 olması gerekirken, bin 400’dü.
Ameliyattan iki hafta sonra yapılan testte defans aralığının 100’e düştüğü görüldü. Bu sonuç Ozan Özgenler’e küçük de olsa bir umut oldu.

Öğretmen vakit geçirilmeden hastanenin Onkoloji bölümüne yönlendirildi. Onkoloji bölümünde doktor, Özgenler’e 2 kür kemoterapi verileceği, saçlarının döküleceği ancak iyileşince saçlarının yeniden çıkacağı gülerek söyledi.

Onkoloji bölümündeki duyduğu sözler karşısında güçlükle toparlamış olduğu moralini yeniden yitirdiğini anlatan Ozan Özgenler, yine bir arkadaşının tavsiyesi ile Reikici Sezen Hanım’a gitti. Reikici Sezen Hanım ise Özgenler’i, Alternatif Tıp ile uğraşan Ziya isminde bir beyefendiye yönlendirdi.

Reiki ve alternatif tıpa olan inancı nedeni ile Özgenler, bu yöndeki tüm tavsiyelere uydu. Özgenler, alternatif tıpta var olan bir takım yöntemler sayesinde psikolojisini kısa sürede toparladı ve artık vücudunu daha güçlü hissediyordu.

Aradan birkaç ay geçti ve yeniden test yaptırdı. Yapılan testlerde kan değerlerinin yeniden yükseldiğini öğrenen Özgenler, artık hastalığını kabullendi.

Dernek, yol haritası oldu

Genç öğretmen Ozan Özgenler, kanser olduğunu kabullendikten sonra durumu arkadaşları ile de paylaşmaya başladı.

Özgenler, artık yaşama yeniden bağlanmaya çalışıyor ve bunun yollarını arıyordu. Özgenler, yine bir arkadaşının yardımı ve motivesi ile Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail ile görüştü ve başından geçen süreci Kocaismail ile paylaştı.

Tüm kanser hastaları ile olduğu gibi Ozan Özgenler ile de içtenlikle ilgilenen Raziye Kocaismail, Özgenler’e tedavi ile sağlığına kavuşabileceği inancını kazandırdı. Kocaismail, genç öğretmene tedavisini Türkiye’de, Yakın Doğu Üniversitesi’nde veya Güney Kıbrıs’ta yaptırabileceğini anlattı. Özgenler, ücretsiz olduğundan tedavi için Güney Kıbrıs’a gitmeyi tercih etti. Ozan Özgenler, Güney Kıbrıs’ta 4 kür kemoterapi gördü.

Özgenler kanser hastalarına şu mesajı verdi: “Kanseri ilk duyduğunda kabul et ki, sevgi ile gitsin. Yaşamın sırrı ise iyi hissetmektir. Unutma ki her tür hastalık kişiyi en güçsüz anında vurur. Hayatında dibe çöküşe asla izin verme

Yaşam şekli tedaviyi destekledi

Ozan Özgenler, kanser tedavisinde çok yan etkisi olan ancak çok güçlü bir yöntem olan kemoterapi ile birlikte vücut direncini de kaybetmeye başladı. Gerek gücünü yeniden kazanmak maksadı ile gerekse tedavisine katkısı olacağı inancı ile Özgenler, kemoterapinin yanı sıra yediklerini, içtiklerini de kontrol altına aldı.Bol bol su içti, asla yapay gıdalar tüketmedi. Şekeri hayatından çıkardı. Uyguladığı sağlıklı yaşam periyodu, Özgenler’e vücut direncini yeniden kazandırdı. Bazı hastalarda oluşan uçuk, damar iflası, böbreklerin işlevini yitirmesi gibi komplikasyonlar, Özgenler’de olmadı.

Kendine 1 hafta ömür biçti, dilediği gibi yaşadı

Ozan Özgenler’in Güney Kıbrıs’taki tedavi süreci 4 ay sürdü. Özgenler’in saçı, kemoterapinin 2’inci küründen sonra döküldü.

Vücut direnci yeniden düştü, kan değerleri 2 binlere yükseldi. Akciğerlerinde ise pirinç büyüklüğünde yeni tümörler ortaya çıktı.

Tüm bu oluşumlar, Özgenler’e yaşam ümidini yeniden kaybettirdi. Çok az bir ömrü kaldığına inanan Ozan Özgenler, kendi kendine ‘Ozan bir hafta ömrün kaldı. Yaşamının her gününü son günüymüş gibi yaşa’ dedi ve kendini en çok mutlu edecek şeyleri yapmaya başladı.

Özgenler, işe ilk olarak “Şimdinin gücü” adlı kitabı satın alıp okumak ile başladı ve bir hafta boyunca ne yapmak istediyse onu yaptı.

Yaşam sevinci kanseri yendi

Bir hafta boyunca gönlünce yaşayan Ozan Özgenler, beynindeki “ölüm korkusunu” yenerken farkında olmadan kansere açtığı ilk savaşı da yendi. Moral, Özgenlerin kan değerlerini yeniden düşürdü.

Her hafta son haftasıymış gibi yaşayan Özgenler, hastalıkla girdiği her savaşı ustalıkla kazandı.
Her 15 günde bir yaptırdığı testlerin olumlu sonuçları ise Ozan Özgenler’in zaferinin ödülü oldu.

Özgenler, yaşamın sırrını “İyi hissetmek” diye açıkladı

Yaşama olan bağlılığı ve kansere karşı verdiği savaş ile binlerce kanser hastasına umut olan genç öğretmen Ozan Özgenler, yaşamanın sırrını “İyi hissetmek” olarak açıkladı.

Özgenler, kanseri yenen biri olarak halen hastalıkla savaşan kader arkadaşlarına Havadis aracılığı ile bir de mesaj verdi.

“Kendinize yapacağınız en büyük iyilik iyi hissetmek” diyen Özgenler, şunları söyledi:

“Kanseri ilk duyduğunda kabul etki sevgi ile gitsin. Asla umudunu yitirme. Yaşamın sırrı ise iyi hissetmektir. Ne olursa olsun iyi hisset.

Bu senin savaştaki tek silahın. Unutma ki her tür hastalık kişiyi en güçsüz anında vurur. Hayatında dibe çöküşe asla izin verme. Ozan Özgenler yendiyse sen de yenebilirsin.”