CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi toplantısı öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara saldırısına ilişkin olarak, güvenlik zaafından sorumlu tuttuğu İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevden alınması için Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir kez daha çağrıda bulunarak, "Ya görevden al, ya da o namusuyla istifa etsin" dedi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

Düşünce açıkladı diye bir akademisyen tutuklanıp hapse mi atılır? Hangi akıl hangi mantık bunu ön görüyor? Hangi evrensel hukuk bunu ön görüyor? Bu olay bizatihi Türkiye’de demokrasiye vurulan en derin darbelerden biridir. Kendinizi artık dünyaya anlatamazsınız. Bir öğretim üyesi bir bildiriye imza attı diye hapse mi atılır? İnsanlar elbette her düşündüklerini söyleyemezler. Uluslararası standartlar var. Eğer siz şiddeti açıkça övüyorsanız yasaktır bu. Irkçılık yaparsanız yasaktır. Nefret söyleminde bulunursanız yasaktır. Onun dışında düşüncelerinizi açıklarsınız. Hitler faşizminden kaçan öğretim üyelerini kucaklayan Türkiye’den, kendi ülkesindeki akademisyenleri hapse atan bir Türkiye haline geldik. Biz yıllardır demokrasi mücadelesi verdik, böyle bir demokrasi için mi mücadele verdik? Hangi gerekçeyle tutukluyorlar. Terör örgütüne yardım etmek. Terör örgütlerine, başta PKK'ya yardım ve yataklık yapan parti Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticileridir. Öğretim üyelerinin böyle bir durumu yok. 2014 yılında PKK'nın konuşlandığı yerlerle ilgili olarak terör örgütüyle mücadele etmek isteyen güvenlik unsurlarına, bunlara dokunmayın diyorlar. Bunlarla ilgili soruşturma açacağına, öğretim üyelerinden ne istiyorsunuz? Onlar ellerine silah alıp dağa mı çıktılar?

'KAZARA BİR CHP'Lİ DESE YER YERİNDEN OYNARDI'

Oy alma uğruna PKK’ya yardım ve yataklık yapan AKP’dir. Öğretim üyelerinin böyle bir şeyi yok. 2014 yılında PKK’nın konuşlandığı yerlerle ilgili olarak güvenlik 290 yazı yazıyor, 'bize izin verin' diye. 282’sine 'hayır bunlara dokunmayın' diyorlar. AKP’nin başbakanı ve bakanları diyor bunu. Sadullah Ergin Adalet Bakanı, 'Öcalan bölgenin reel politiklerini iyi değerlendiriyor' diyor.Kazara bir CHP’li dese yer yerinden oynardı. Yiğit Bulut, jöleli, 'Abdullah Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor.' Lafa bak. Kazara CHP’li dese bunu yer gök inlemişti.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, 'Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor.' Ee senin okumadığın yerde o okuyor demek. Bunu bir CHP’li söylese 50 tane iftira atılırdı. Mehmet Metiner, 'Öcalan Türkiye’nin demokrasisine katkı sağlıyor.'Analar ağlıyor o demokrasiye yardım sağlıyor.Efkan Ala, 'PKK ile AKP doğrudan görüşüyor.'Daha ne desin, yardım ve yataklıkta delil mi arıyorsunuz.Yalçın Akdoğan, 'Öcalan’ın olayları okuma tecrübesi var.'Sende olmadığına göre gidip ders alıyorsun demek ki. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir parti Türkiye'yi yönetmeye çalışıyor.

Buradan adının önünde Cumhuriyet yazan savcılara sesleniyorum… İçinizde bir tane adam gibi adam, bir hukukçu, namuslu bir hukukçu, yürekli bir adam, çocuklarına iyi bir miras bırakacak cumhuriyet savcısı istiyorum. Yürekli, namuslu, cesur, anasından helal süt emmiş bir savcı istiyorum. Böyle bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti yaşamadı.Üç akademisyeni hapse atacaksın, bütün bu rezaletlere göz yumacaksın. Böyle bir şey olamaz.Vergi mahkemeleri, vergi daireleri, askere alma daireleri kurdular hükümet ses çıkarmadı. Şehirlerde yok kontrolü yaptılar bunlara dokunmayın dediler. Bunlar yardım ve yataklık değil mi? Bir siyasal iktidarın kölesi olmak cumhuriyet savcılarına yakışmaz. Öğretim üyesine gelince tutukla, sırtı kalın olanlara dokunma. O zaman o makama oturamazsın.

'DOKUNMAYIN DEDİLER'

Şehirler silah deposuna dönerken dönemin Başbakanı 2 tane TV’ye çıkıp 'evet biz talimat verdik dokunmayın' diye söylüyor.
'Dokunmayın bunlara' dediler. Bunlar yardım ve yataklık değil mi? Bunları yapmak vatana ihanet değil mi? 7 Haziran'dan sonra 'millet kaosu seçti' diye açıklama yaptılar. 'Oy verin analar ağlamayacak' dediler. 'Tek başına getirin bizi ekonomide istikrarı sağlayacağız' dediler. Hiçbiri olmadı.Namuslu her vatandaşın şunu sorması lazım: Ülkeyi kim bu hale getirdi.

'HİTLER TAKTİĞİDİR BU'

Her seferinde bir düşman yaratıp kendi sorumluluklarını ülkenin gözünden kaçırıyorlar. Hitler taktiğidir bu…Suriye'de neden böyle bir kavga çıktı? Tatil yaptığın Esad kardeşin bir gecede düşman oldu. 
Ne yapmalıyız? Bir: Türkiye kurucu ayarlarına, cumhuriyet kurulurken hangi ayarlarla kurulduysa aynı ayarlara dönmek zorundadır. Dış politikasını Türkiye 180 derece değiştirmelidir. Arap Birliği Türkiye’deki bürosunu kapattı. Çok güvendikleri Katar ve Suudi Arabistan’ın da imzası var bu kararda. Arap Birliği Türkiye’deki bürosunu neden kapatır? Çünkü bütün Araplar Türkiye’yi artık düşman görüyor.

'YA GÖREVDEN AL YA DA KENDİSİ GÖREVDEN ÇEKİLSİN' 

Türkiye bu beladan kurtulacaksa sorumluların yönetim kademesinden ayrılması gerekiyor. Sayın Davutoğlu’na sesleniyorum, sorumlusu olanı ya görevden al ya da kendisi görevden çekilsin. Kabadayılıkla ülke yönetilemez. Devlette liyakat sistemi gerekir. Ehil olan yapacak işi. Liyakatın olmadığı yerde devlet olmaz. Terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar bize. Terörle yaşayacağız diyorlar. Kendi kanallarında gazetelerinde söylüyorlar bunu.

'BEN TERÖRLE YAŞAMAYA MECBUR DEĞİLİM'

İyi de bizim terörle yaşama dileğimiz yok. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ben bu iktidarla yaşamaya mecbur değilim. Ben terörle yaşamaya mecbur değilim. Ben ülkemde barış içinde huzur içinde yaşamak istiyorum. Çocuğumla karımla arkadaşlarımla rahatça gezmek istiyorum. Bunların kafasında medeniyet diye bir kavram yoktur.

'BATSIN SİZİN AYDINLIĞINIZ'

Türkiye'de bugün demokrasi kan kaybediyorsa, en temel sorunları havuz medyası ve orada yazanlardır. Her yanlışı hükümeti övüyorum diye övenler en büyük yanlışı yapıyorlar. Aydınız diye geçiniyorlar, batsın sizin aydınlığınız. Baskı kuruyorsunuz insanların üzerine, kraldan fazla kralcı oluyorsunuz. Adınız havuz medyasına çıkmış, bu ayıp size yeter. Demokrasinin olmadığını gösteren en büyük gösterge medya özgürlüğüdür.

'TEK PARTİNİN AŞACAĞI SORUN DEĞİL'

Terör olayları artık bir partinin tek başına aşacağı bir sorun olmaktan çıktı.Kurucu ayarlarımıza dönmemiz lazım. Birinci koşul budur. TBMM'ni bu soruna artık el koyması lazım. Meclis Başkanı'nı ziyaret ederek düşüncelerimizi paylaştık. TBMM Başkanı'nın liderlerle bir toplantı yapması lazım. Her siyasi parti liderinin bir sorumluluğu vardır. Kimse bu sorumluluktan kaçmamalıdır. Bu mesele ulusal sorun haline gelmiştir, milli bir sorun haline gelmiştir. Terör kimden ve nereden gelirse gelsin net ve tutumlu bir tavır sergilemek zorundayız. Bu ülkeyi sokakta bulmadık. 14 yıldır Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklediler. Bu ülkeyi kuranlar Ortadoğu'yu bizden daha iyi biliyorlardı. Neden Batı'nın bir parçası olmak için mücadele ettiler."