CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki terör saldırısı ve ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun olaya ilişkin açıklamalarını eleştirerek, "Bu ülkeyi kim yönetiyor? 'Suriye'den geldiler, takip etmedik', böyle şey olabilir mi? Sanki olay Suriye sınırında oldu ve Suriye toprakları içinde oldu da biz de takip etmedik. Beyefendi olay Ankara'da oldu, Ankara Garı'nda, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne 500 metre mesafede oldu. Siz orada neden önlem almadınız?" dedi.

Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile yaptığı görüşmenin ardından, gazetecilere değerlendirmede bulunarak, sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin ayrıştığını ve kutuplaştığını, oysa ki ülkenin ayrışmaya değil, birlikteliğe, bölünmeye değil, beraber olmaya ihtiyacı olduğuna işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşı ayırmak için değil, sorunlarını çözmek için siyaset yaptıklarını belirtti.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Terörden, yaşanan olaylardan duyduğumuz endişeleri karşılıklı olarak dile getirdik. Hiç kimse bu güzel ülkede bir çocuğumuzun burnunun kanamasını istemiyor. Huzur içinde bu ülkede yaşamak istiyoruz. Ayrışan siyaset bizi, Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Hepimiz büyük bir endişe duyuyoruz. Ve emin olun, endişe sadece Türkiye'de siyasetçiler için geçerli bir kavram olmaktan çıktı, bütün dünyanın Türkiye ile ilgili endişeleri oluşmaya başladı. Komşularımız yakınlarımız, dostlarımız, akrabalarımız aynı endişeleri duyuyorlar. Bu endişeleri gidermeliyiz."

Umutların asla yitirilmemesi gerektiğini, Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunu, kendi sorunlarını aşabilecek kapasitesinin bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun görevinin ayrıştırmak değil, ortak paydayı büyütmek olduğunu kaydetti.

Siyasi partilerin farklı dünya görüşlerine sahip olduğunu, ama sonuçta herkesin ülkenin ve vatandaşların çıkarları için mücadele ettiğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Biz CHP olarak ayrışan bir toplumdan değil, beraber olan bir toplumdan yanayız. Farklılıkları zenginlik olarak kabul eden bir siyasi gelenekten geliyoruz. O nedenle bu ziyaret bizim için çok önemliydi. Bu ziyareti yaptım. Keşke bu ziyareti bütün siyasal partiler birbirlerine yapabilseler. Emin olun gerginliği yaratan siyaset kurumu. Bu gerginliği sona erdirecek olan da siyaset kurumudur. Biz CHP olarak üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz."

"SURİYE'DEN ANKARA'YA KADAR NASIL GELDİLER? BUNU SORMAYACAK MIYIZ?"

Bir gazetecinin, "Sayın Davutoğlu'nun bir açıklaması oldu, söz konusu teröristlerin Suriye'den geldikleri için takip edemediklerini ifade etti. Bir de saldırıda PKK ile IŞİD'in ortak organizasyonu olduğunu söyledi. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Sayın Davutoğlu, olayların yoğunluğu ve ağırlığı altında ezilen bir kişi. Özellikle son günlerde yaptığı açıklamalar kendi içinde ciddi çelişkilerle dolu. O nedenle yapılan bu açıklamaları büyük bir endişe ile izliyorum. 'Suriye'den geldiler', iyi de Suriye'den Ankara'ya kadar nasıl geldiler? Bunu sormayacak mıyız? Bunu takip eden hükümet yok mu? Bu ülkeyi kim yönetiyor? 'Suriye'den geldiler, takip etmedik', böyle şey olabilir mi? Sanki olay Suriye sınırında oldu ve Suriye toprakları içinde oldu da biz de takip etmedik. Beyefendi olay Ankara'da oldu, Ankara Garı'nda, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne 500 metre mesafede oldu. Siz orada neden önlem almadınız?

99 kişi hayatını kaybetti, yoğun bakımda olan çocuklarımız var. Bu sorunların altında hükümet ezilmiş vaziyette. Türkiye'de ciddi bir yönetim boşluğu var. Ne söylediğini bilmeyen bir Başbakan, önlem olmayan bir İçişleri Bakanı, insanların ölümü karşısında televizyonlara çıkıp gülümseyen bir Adalet Bakanı. Toplumun vicdanı bunlardan rahatsız. Biz bütün bunları aşmaya hazırız. Yeter ki ahlaki değerlere uygun davranmış olalım."

"KAÇ KİŞİ ÖLECEK Kİ BU BAKANLAR İSTİFA ETSİNLER"

Siyasette ahlakın önemli olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Eğer siz yönetimde ciddi zaaf göstermişseniz bırakacaksınız. Bu kadar basit" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun Adalet ve İçişleri Bakanlarını, görevlerini bırakmamaları halinde azletmesinin gerektiğini savunan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hangi olay olacak ki bu bakanlar istifa etsinler. Kaç kişi ölecek ki istifa etsinler. Yani bu ölüm sayısı, bu gülümseme yetmiyor mu onlara. Anneler ağlıyor, çocuklarını kaybetmişler, beyefendi çıkmış televizyonda, 'istifa edecek misiniz?' diyene gülerek, 'Hayır. Niye edeyim, güvenlik zafiyeti yoktur' diyor. Güvenlik zafiyeti yoksa bu 99 kişi nasıl öldü? Kim öldürdü?"