MHP Gurup Başkanvekili Oktay Vural, Doğu ve Güneydoğu'da sıkıyönetimin belli yerlerde ortaya konulması gerektiğini belirterek, teröristlerin saldırmasını bekleyerek yapılan terörle mücadelenin başarılı olmasının mümkün olmadığını söyledi.

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısına, son günlerde terör saldırılarında şehit olan asker ve polislerin fotoğraflarını kürsüye asarak başlayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye'nin her yerinde insanların teröre gösterdiği tepkinin haklı ve meşru tepki olduğunu belirtti. "Aziz askerimiz ve polisimiz, milletin yanında olduğunu görerek cesaret bulmaktadır" açıklamasında bulunan Oktay Vural, vatandaşların gösterdiği milli duruşun teröristleri ve destekçilerini kahrettiğini kaydetti. Terörle mücadelenin teröristlerin saldırmasını bekleyerek yapılamayacağının altını çizen Vural, 2Sıkıyönetim belli yerlerde ortaya konulmalı" dedi.

"TERÖR BU KADAR CAN ALMASINA RAĞMEN VATANDAŞLARIMIZ ARASINDA KİRLİ NİFAKI OLUŞTURAMADI"

Türkiye'yi Suriye'ye Irak'a dönüştürme çabalarının duyarlılıkla elimine edildiğini ifade eden Oktay Vural, "MHP olarak bu süreç içinde terör örgütü ile mücadele edilmesi gerektiğini, muhatap alınıp müzakere edilmemesi gerektiğini söyledik, "kimliğimizi tartışmayın" dedik, "kimlik tartışması ve ayrışması kimlik bölünmesine, kimlik bölünmesi çatışmaya doğru götürür, bu sürece son verin" diye defalarca söyledik. Terör bu kadar can almasına rağmen vatandaşlarımız arasında bu kirli nifakı oluşturamadı" diye konuştu.

Yaşanan olaylardaki provokatörlerin kimler olduklarını iyi bildiklerini kaydeden Vural, "MHP'nin haklı çıkmış tespitleri karşısında ezik büzük duranlar, şehitlerimize saygı, teröre lanet kararlılığını bir takım kirli tezgahlarla farklı yönlere çekmek isteyenlere karşı ülkücü hareket hiçbir tuzağa düşmeyecektir. Provokatörlerin kimler olduğunu biliyoruz. Bu provokasyonları yapanların televizyonlarda daha sonra neler söylediklerini iyi biliyoruz. İpleri serbest bırakıp taşları bağlayanları, işbirlikçileri, biz bunları biliyoruz. Kendi mitinglerinde hangi simgeleri alet olarak kullandıklarını iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.

Kimsenin MHP'yi teröre karşı millet ile birlikte olmaktan engelleyemeyeceğini söyleyen Vural, etnik düşmanlıkları körüklemek isteyenlere karşı fırsat vermediklerini kaydederek, "Hiçbir provokasyon ülkücü hareketin haklılığının üstünü örtemeyecektir. Milletimizi kumpaslara kurban ettirmeyeceğiz. Türkiye'de asıl amaç ve hedefin terör örgütü ve uzantıları aracılığı ile vatandaşlar arasında bir çatışma ortaya koymak istediğini söyledik. Bu tuzağa düşmedik, milletimizi de düşürmedik" ifadelerini kullandı.

"DAVUTOĞLU'NUN DEDİĞİ GİBİ TERÖRLE MÜCADELE HECELEMEKLE OLMAZ"

Teröre karşı ön almadan, teröristlerin saldırmasını bekleyerek yapılan terörle mücadelenin başarılı olmayacağını söyleyen Vural, "Elimizde anayasada imkanlar vardır. Anayasada olağanüstü durumlarda yönetim usulleri belirlenmiştir. Benim askerim, polisim gidecek, şehirlere indirdikleri teröristler yerin altında tuzaklar kuracak, ondan sonra operasyon için izin öyle mi? Nerede olağan yönetim var, Cizre'de mi, Hakkari'de mi? Öyle bir noktaya geldi ki, bizim ön almamız gereken bir nokta, ne zaman pusu kurulacak, ne zaman bomba patlayacak? Bu endişe içinde emniyet güçlerimiz hareket edecek hale geldi. Nerede istihbarat? Terörle mücadelede ön almadığınız zaman, teröristin saldırmasını beklediğiniz zaman başarıya ulaşamazsınız. Bugünü kadar askere vur emrini niye vermediniz açıklayın. Terör örgütünün saldırmasını mı bekleyecek benim askerim, polisim vur emri için. Nerede varsa tepesine binecek, ön almak gerekiyor. Davutoğlu'nun dediği gibi terörle mücadele hecelemekle olmaz. Heceleyen birisi terörle mücadeleyi daha ilkokulda yeni öğrenmeye başlayan talebeye benzer. Temizleyeceksen heceleyerek değil, irade ile temizleyeceksin. Bir ton bomba o bölgeye geliyor, bu nasıl geliyor, yerleştiriliyor? Sorumlusu kim, asfaltları kim yaptı? Bu yollara 1 tonluk bombalar konulurken neredeydi devlet?" açıklamasında bulundu.

"SIKIYÖNETİM BELLİ YERLERDE ORTAYA KONULMALI"

Sıkıyönetimin belli bölgelerde ortaya konulması gerekliliğinin altını çizen Vural, "Bugüne kadar vurul emri mi verilmişti? Orada sıcak takip falan değil, ön alan bir terörle mücadele, inisiyatif terörle mücadele konsepti geliştirilmelidir. Belli bölgelerde emniyet güçlerinin karar verme noktasında, teröristle mücadele konusunda karar verebileceği bir yetki ile donatılması gerekir. Dağlıca'da, Iğdır'da polisimizi, askerimizi şehit etmek için 1 tonluk bomba koyanlar demokratik haklarını mı kullanıyordu? Sıkıyönetim belli yerlerde ortaya konulmalı, savunmadan değil, nerede varsa ona karşı mücadele eden bir strateji gerekmektedir. Hamasi nutuklarla değil, eylemle o bölgeler temizlenmelidir" dedi.

"MHP BUNLARI İSTERKEN HAKSIZ MIYDI?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin Cumhurbaşkanı olmak yerine bir partinin Cumhurbaşkanı olarak hareket ettiğini kaydeden Vural, "PKK ile pazarlık masaları kuran kim, çözüm sürecini başlatan kim, PKK'yı siyasallaştıran kim? "400 vekil verin bu iş huzur içinde çözülsün" diyen kim? Türkiye'de bu huzursuzluğun sebebi 400 vekil vermediği için millet midir? Muhalefetin hiçbir suçu yok, çözüm sürecinde ne olacağını söyledik, terör örgütünün parmağında size oynattığını söyledik, MHP ne yapmış? Sınır ötesi operasyon yetkisi isteniz "buyurun" dedik. Milli meselelerde "önce millet" dedik. MHP demiş ki, "PKK'yı güçlendiren bu çözüm sürecini bitir, tek yol PKK'nın teslim olmasıdır." "Muhalefetin hiç mi suçu yok?" diyerek bütün bu süreçlerin sorumluluğunun üzerinden atması… MHP bunları isterken haksız mıydı? Mesele Erdoğan meselesi değil, mesele memleket meselesidir. Bir Cumhurbaşkanı bugün Türkiye'de bir dengenin parçası değildir. Türkiye'de denge, denetim mekanizmaları yok edilmiştir. Kendisini Türkiye'nin üzerinde gören bu zihniyet bilsin ki, aziz milletim kişilerin ihtirasından kibrinden büyüktür" diye konuştu.