Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Mısır'da 25 Ocak Devrimi'nin 4'üncü yıl dönümünde yapılan kitlesel gösterilere karşı darbe rejiminin silahla karşılık verip onlarca kişiyi öldürmesi ve yüzlerce Mısırlıyı keyfi bir şekilde tutuklamasının, darbe yönetimine karşı tepkileri arttırdığını belirterek, "Mısır'daki darbe, bölgenin tüm kodlarını bozmuştur. Dört sene önce bugünlerde Tahrir'de atılan 'ekmek', 'hürriyet' ve 'onur' sloganlarının ifade ettiği şartlar bugün daha güçlü bir şekilde Mısır'da vardır" dedi.

İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en son 183 kişi hakkında idam kararı verilmesiyle birlikte Mısır'da adalet üretmeyen siyasi yapıya karşı direncin her geçen gün daha da arttığını söyledi.

Siyaset kanalları tıkanan, ekonomik, sosyal ve insan hakları alanında şartların gittikçe daha da kötüye gittiği Mısır'da iç savaş ihtimalinin darbeden bu yana geçen 19 aya göre en yüksek seviyede olduğunu vurgulayan İşbilir, şöyle konuştu:

"Temmuz 2013'ten bu yana darbe karşıtı barışçıl gösterilere devam eden Mısırlıların darbe rejiminin geri adım atmaması ve daha da şiddetli bir politika izlemesiyle yeni bir döneme girmek üzere olduklarını söylemek mümkün. Darbeden bu yana Sina'daki istikrarsızlık da tavan yapmış durumda. Bölgede güvenlikçi politikalarla düzeni sağlamak adına kendi halkına zulmeden Sisi yönetimine karşı silahlı mücadele içine giren Sina'daki örgütler, saldırılarını daha da artırmış durumda."

- "Mısır'daki darbe, bölgenin tüm kodlarını bozmuştur"

İşbilir, "dünyanın annesi, Nil'in hediyesi ve Arap dünyasının merkezi" olan 90 milyonluk Mısır'ın adım adım kaos ve kargaşaya sürüklendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Darbe rejimini destekleyen bölgesel ve uluslararası aktörlerin pozisyonlarını gözden geçirmeleri şarttır. Mısır'daki darbe, bölgenin tüm kodlarını bozmuştur. Dört sene önce bugünlerde Tahrir'de atılan 'ekmek', 'hürriyet' ve 'onur' sloganlarının ifade ettiği şartlar bugün daha güçlü bir şekilde Mısır'da vardır. Darbe rejimi adım adım radikalizmi ve şiddeti davet etmektedir. Mısır'ın Suriye gibi olma riski vardır. İsrail endeksli bölge okumaları yapan ve bölge siyaseti güden aktörler bu durumdan nemalanmakta, isteyerek oluşturdukları kaostan bölgesel siyaseti dizayn etmek istemektedirler. Bir istikrar ve meşruiyet adası olan Türkiye'nin bölge halkları yanındaki ilkeli tavrı yegane sigortadır. Bu politikanın sürmesi ve meşruiyet cephesinin genişlemesi bölgenin istikbali için hayati önemdedir."