Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, ülkenin kararlı, cesur ve irade sahibi hükümet oluşumuna ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, UBP’nin ülkeye ve ülke insanına hizmet etmek için illaki hükümette olması gerekmediğini, özellikle ekonomi konularında üzerine düşen görevleri yapmaya hazır olduğunu bildirdi.

Özgürgün, ana muhalefet partisi olarak Kıbrıs müzakere sürecine olumlu katkılar yapabileceklerini de belirterek, ancak bu bekleniyorsa, müzakereler ile bilgilendirilmelerinin de “kaçınılmaz” olduğunu kaydetti.

UBP Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün katıldığı bir televizyon programında, hükümetin 22 aylık performansını değerlendirdi ve “hükümetin hiçbir icraat yapmadan sadece yanlış ürettiğini” savundu.

Özgürgün, CTP-DP koalisyon hükümetinin halen sürdüğünü, ancak varlığından söz etmenin imkânı olmadığını ileri sürdü.

Ana Muhalefet Partisi olarak yeni tüzükleri ve yeni anlayışla Kıbrıs Türk halkı ile bütünleşerek üzerlerine düşeni yapmaya kararlı olduklarını vurgulayan Özgürgün, şöyle devam etti:

“Siyasette varlığımız dün olduğu gibi yarınlarda da ülkemize ve insanımıza hizmet temelinde olacaktır. UBP ülkemizde adalet eksenli yeniliğin ve değişimin öncüsü olacaktır. Halkımızla aynı frekansla ve aynı dille iletişim sağlamak, ülke ekonomisini yeniden rayına yerleştirmek, ülkemiz koşulları göz önünde tutularak hazırlanacak ekonomik programlarla kendi kendine yeten ekonomi yaratmak için çalışmak, başta sağlık ve eğitim olmak üzere kamu hizmetleri ile insanımızı hak ettiği huzurlu ve mutlu ortama ulaştırmak, çalışanımızı statü ve gelir bağlamında verimine olumsuz yansıyan ayrıştırmadan kurtarmak, sendikalarımız ve sivil toplum örgütlerimiz ile sürekli ilişki içerisinde olmak, halkımızın siyasete, siyasetçilere karşı güven bunalımını dağıtmak, popülizm eksenli siyasi tavırları geçersiz kılmak, siyaseti, toplumsal kazanımların merkezine odaklamak ve gelecek nesillerimizin umut coğrafyasını KKTC olarak kabullendirmek hedefinde yol haritamızı yeniden gözden geçiriyoruz.”

Hükümetin görevde olduğu 22 ayın “ülke için büyük kayıp” olduğunu savunan Özgürgün, şöyle dedi:

“GÜN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMA GÜNÜDÜR”

“Geldiğimiz nokta hiç de iç açıcı değildir. Gün, başta siyasi partiler olmak üzere ekonomik tüm aktörlerin elini taşın altına koyma günüdür. Gün, siyasi avantaj sağlama ya da popülist davranma günü değildir. Ulusal Birlik Partisi, üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Hiç olmazsa zoru aşma sürecinde olsun bu anlayış etrafında buluşmalıyız.

Ülkenin en köklü partisi UBP için hükümette yer almak ancak ve ancak bu anlayışla hizmet temelinde olabilir. Ekonomiyi ayağa kaldırmak hedefinde olur. Ülke yangın yeri iken koltuk kapma, makam alma anlayışımız olamaz.”

“MÜZAKERE SÜRECİNE KATKIMIZ BEKLENİYORSA, BİLGİLENDİRİLMEMİZ ESASTIR”

Hüseyin Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ana muhalefet partisinin lideri olarak bir kez görüşme fırsatı bulduğunu, o gün itibarı ile de müzakerelerde nelerin konuşulup tartışıldığından haberleri olmadığını ifade ederek, “Ana muhalefet partisi olarak müzakere sürecinde katkılarımız isteniyorsa elbette bilgilendirilmemiz de düşünülmelidir. Gelişmeleri yakından izliyoruz” dedi.

“KIBRIS TÜRK HALKI GARANTÖRLÜKLERİN DEVAMINDAN YANADIR”

Kıbrıs Türklerini azınlığa düşürecek ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama yapacak bir oluşuma başta Ulusal Birlik Partisi olmak üzere Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun asla izin vermeyeceğini ifade eden Özgürgün, şöyle devam etti:

“Rum-Yunan ikilisinin garantörlüklerin ortadan kalkmasına ilişkin beklenti ve gayretleri asla olumlu sonuç veremez. Garantörlük Birleşmiş Milletler tarafından da tanınmakta ve de diğer garantör İngiltere’de vazgeçtiğine dair herhangi bir resmi açıklamada bulunmamıştır. Aksine burada üslerini güçlendirmeye çalışmaktadır. Rum tarafının Annan Planı’na hayır gerekçelerini garantörlüğe ve Türk Askerinin adadan çekilmesine bağlayan Anastasiadis, sıkışınca masadan kaçmasına gerekçe hazırlamaktadır. Rum Liderinin önerdiği Avrupa Birliği garantisi, Kıbrıs Türklerine asla yeterli olamaz.”