Fehime Alasya

Trafik kazaları, sayısız vatandaşımızın canına mal oluyor ancak ne ölümlü kazalar sürücülere ders oluyor ne de yetkililerin uyarıları dikkate alınıyor.

Ülke genelinde trafik denetimi yapan polisin elde ettiği veriler de, trafik konusunda hiç ders almadığımız gerçeğini bütün çıplaklığıyla yüzümüze vuruyor.

Kuzey Kıbrıs’ta geride bıraktığımız 2015 yılında toplam 170 bine yakın trafik cezası kesildi.

Ülke genelinde 93 adet sabit hız tespit kamerasının bulunduğu KKTC trafiğinde hızın önüne geçmek mümkün görülmüyor.

KKTC'de kanayan ve gün geçtikçe büyüyen bir yara olan trafik kazalarının önüne geçilememesinin nedenleri polisin, ülke genelinde yürüttüğü denetimler sırasında çarpıcı bir şekilde gözler önüne serildi. Günde birkaç saat süren bu denetimlerde, sürücülerin maalesef ne kendilerini, ne de başkalarını hiç düşünmedikleri, direksiyon başına sorumsuzca geçtiklerini ortaya koydu.

Polis Basın Subaylığı’ndan alınan verilere göre, KKTC genelinde bulunan 93 adet sabit hız kameralarında bir yılda tespit edilen 115 bin 351 adet sabit radar suçuna karşın 3 milyon 811 bin 75 Türk Lirası para cezası kesildi. KKTC’deki trafik suçlarının başında gelen hız aşımı konusunda adeta servet harcandı.  Adanın çeşitli yerlerinde bulunan birçok sabit hız kamerası şehir içi ve ana yollarda, kavşaklar ve bazı bölgelere olan girişlerde yer alıyor. Hız limiti 50 km.den başlayan kameralar, 65 ve 75 km. aralıklarında bulundukları noktalara göre çeşitlilik gösteriyor. Noktadan noktaya (Point to point) hız tespiti yapabilen ve limiti salon araçlarda 100 km olan adadaki tek kameraise Haspolat - Hamitköy arası ana yol kesiminde devrede.

SABİT HIZ KAMERALARINA SERVET ÖDÜYORUZ

Ülke genelinde bulunan 93 adet Sabit Hız Kamerası’na yakalanan şoförler cezaya giren sürücülerin en başında geliyor. Hız kameralarında tespit edilen bu suçlara ise bir yılda toplam 3 Milyon 811 Bin 75 Türk Lirası para cezası kesildi.  Bir yılda toplamda 115 bin 351 sabit radar suçu tespit edilirken, 9 bin 55 de polis denetimlerinde tespit edilen hız aşımı suçu görülüyor. 1 Ocak 2015 ile 15 Aralık 2015 tarihleri arasında toplamda 115 bin 351 adet sabit radar suçu tespit edildi ve tespit edilen bu suçlara ise toplamda 3 Milyon 811 Bin 75 Türk Lirası para cezası kesildi. Hız sınırını 20 km’ye kadar aşan 8 bin 370,  hız sınırını 20 km.den fazla aşan 685 suç detayı olmak üzere toplamda 9 bin 55 kez, yollarda polis denetimlerine yakalanan ceza görülüyor.

EN FAZLA HIZ TESPİT KAMERASI LEFKOŞA, MAĞUSA VE GİRNE’DE

Sabit Hız Kameraları, yoğun olarak Lefkoşa, Mağusa ve Girne Bölgelerinde görülüyor. Trafik hacminin en yoğun olduğu ve ciddi trafik kazalarının yüksek oranda yaşandığından dolayı bu bölgelerde yoğun olan sabit kameralar, sürücülerin en çok cezaya girdiği bölgeler oluyor. 93 adet Sabit Hız Kamerasının bölgelere göre dağılımı ise şöyle: Lefkoşa 22 adet, Girne 29, Mağusa 24, Güzelyurt 13, İskele ve Karpaz Bölgeleri’nde ise 5 adet olmak üzere toplamda 93 adet hız tespit kamerası bulunuyor. 

HIZLIYIZ

Sabit hız kameralarının yanında, 45 bin 327 adet suç ihlali de trafikte seyreden araçların kural ihlali sonucu trafik polislerine yakalanmasıyla ortaya çıktı. Trafik polislerinin tespiti sonucu raporlara yansıyan suç ihlallerinin başında ise yine hız geliyor. Suç ihlallerinde ilk sırada hız sınırını 20 km kadar aşmak (20 km dâhil) suçundan 8 bin 370 polis cezası alırken, ikinci sırada 6 bin 893 ceza ile emniyet kemeri kullanmama, üçüncü sırada ise sürüş sırasında telefon kullanımı, yeme, içme vs. gibi suçlarla 5 bin 587 ceza yer alıyor. Polis Basın Subaylığından alınan rapor doğrultusunda seyrüsefer ruhsatsız araç kullanma, dikkatsiz sürüş, hitam bulmuş sürüş ehliyeti ile araç kullanma veya müsaade gibi kural ihlalleri de ilk on sırada yerini alıyor. Adeta iç denetimsizlik ve kural tanımazlığın göstergesi olan sigortasız veya kapsamı dışında araç kullanma, kaldırımda araç kullanma veya park etme, alkollü araç kullanma, muayenesiz araç kullanma, ışık kurallarına uymama- yetersiz ışıkla araç kullanma, plaka kurallarına aykırı hareket etme, hız sınırını 20 km den fazla aşma gibi yasaları ise en çok ihlal edilen kuralların içerisinde. 

EN ÇOK İŞLENEN SUÇLAR, EN YÜKSEK CEZALAR LİSTESİNDE

İhlal edilen kurallar arasında ilk on sıraya giren yasaların cezaları ise en yüksek para ve puan cezalarını içeriyor. En yüksek puan cezası olan %100’lük cezaların yanında kesilen 100 puan, sürücülerin ehliyetinin elinden alınılmasına yetiyor. Asgari ücret üzerinden yüzdelik oranıyla uygulanan en yüksek cezalar ise Mal sahibinden izinsiz araç kullanmak, Sürüş ehliyetsiz araç kullanmak, Makul bir sebebi olmadan gerekli teknik teçhizatın bulunduğu en yakın polis karakoluna gitmeyi veya yeterli nefes örneği vermeyi reddetmek, Sürüş ehliyetsiz araç kullanılmasına müsaade etmek, Sürüş ehliyeti sınıfından başka sınıfta araç kullanmak ve Araç sürücüsünün nefesindeki, kanındaki veya idrarındaki alkol oranının 100 mlgr’ı aştığı halde herhangi bir yolda veya herhangi bir yerde araç kullanması veya kullanmaya teşebbüs etmesi durumlarında kaçınılmaz oluyor. Asgari ücretin %50, 40, 30 ve 25’ini kapsayan ve caydırıcı nitelikte olan birçok para cezasının yanında, kesilen puanlar veya araç kullanmaktan men edilmek dahi sürücülerin karşılaştığı durumlar içerisinde.

“Sabit hız kameraları hangi davranış şekline değişiklik getirdi?”

HALKIN SESİ’ne konuşan Trafikte Kazasız Yaşam Derneği Başkanı Hüseyin Sevay, her gün üç kişinin sabit kız kameralarına yazıldığına dikkat çekti ve  “Biz sabit hızkameralarının yanlış kullanımına son derece karşıyız” dedi

Trafik suçları ile ilgili görüşlerini aldığımız Trafikte Kazasız Yaşam Derneği Başkanı Hüseyin Sevay, sabit hız kameraları raporlarına göre ortalama kamera bazında her gün üç kişinin sabit kız kameralarına yazıldığını dile getirdi. Sevay, ülkede derinlemesine araştırma yapılmadığına yapılsa dahi neticelendirilip bu doğrultuda bir yol izlenmediğine dikkat çekti. Değişen her yönetim ile birçok işin yarım kaldığına dikkat çeken Sevay, işlerin ağır aksak işlediğinden ve düzgün veriler olmadığından yakındı. Eğitim sisteminin büyük bir sorun olduğunu anlatan Sevay, okullardaki eğitimin örgün, interaktif ve sürekli olması gerektiğinin altını çizdi.

Hüseyin Sevay şöyle devam etti:

“Trafik eğitimi müfredatın içerisinde olmalı, sürekli olmalı. Eğitimli ve sürekli olması gerekir. Niye her yıl Türkçe dersi alırız? Pekişmesi için, sürekli olmalı, yılda bir kez trafik eğitim parkurunda verilen eğitim ile olacak iş de değil. Gerçek interaktif ortam yaratılmalı ve çocukların uygulamalı öğrenmesi sağlanmalı. Eğitim alanlı gerçeğe çok yakın ya da gerçek olmalı. Eğitimlerdeki müfredatta yayalara “Dur, bak, dinle, düşün, geç” yasası öğretiliyor. Bunlara bağlı, yenilenen içeriklerle eğitimler verilmeli.”

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ’ DEYİP DE KÖŞELERİNE ÇEKİLMEMELİLER”

Polis Teşkilatı’nın eğitimi desteklemesi, trafik konusunun okullardaki müfredata sürekli alınmasıyla ilgili ısrarcı ve baskıcı olması gerektiğine dikkat çeken Sevay, hem denetim hem de yönlendirmelerin baskın olması, bu yönde ciddi kampanyalar uygulanılması gerektiğini belirtti.

Sevay, “Polis sayısı arttırılsa bile sistem olmadığı, sistem çalışmadığı sürece düzelen bir şey olmaz. Var olan elemanlar ile canla başla çalışılmalı, Polis Teşkilatı ‘Üzerimize düşeni yapıyoruz’ deyip de köşelerine çekilmemeliler. Sistem politikası ve devlet politikası olmalı. Polis örgütü olarak yapabileceğiniz, yapamayacağınız her şeyi açık açık söylemeli, şeffaflıkla konuların üzerine gitmeli. Ciddi bir politikanın oluşması lazım. Ortaya ciddi bir vizyon koymamız gerekiyor. İsveç’teki vizyon ve hedeflere bakıyoruz, adamlar bir tek ölüm daha istemiyoruz, olmamalı diyorlar ve bunu hedefliyorlar. Bunu ortaya koyuyorlar ve bu doğrultuda çalışıyorlar. Bizde ise ne zaman bir Ulaştırma Bakanı’nın çıkıp ortaya bir çözüm önerisi attığını, bunu takip edip sonuca ulaştırdığını ve insanları da bu doğrultuda uyandırmaya çalıştırdığını duydunuz? Toplumun önüne çıkın, insanlara ulaşın. Emine Dizdarlı gibi çıkın ve toplumun önünde bazı konuları açıklayın, arkasını da getirin. Bu toplum artık bunları görmek istiyor.” dedi.

“SABİT HIZ KAMERALARI HANGİ DAVRANIŞ ŞEKLİNE DEĞİŞİKLİK GETİRDİ?”

Sevay, trafik cezalarında ilk sırada olan hız konusunda yapılan uygulamalara ve sabit hız kameralarına değindi. Sabit hız kameralarına karşı olmadıklarının altını çizen Sevay, bu kameraların yanlış kullanımına karşı olduklarını belirtti. Sabit hız kameralarının hangi davranış şekline değişiklik getirdiğini sorgulayan Sevay şöyle devam etti:

“Suç detaylarına baktığımız zaman en başında hız geliyor, her yere sabit hız kamerası takıyoruz. Hayatında hiç cezası olmayan dikkatli bir sürücü, ya da yaşlı bir birey, 65 km. gitmesi gereken yerde dalıp 85 km. gidiyor ve sabit hız kamerasında cezaya giriyor. Bu durumda sabit hız kameralarının nasıl bir yaptırımı olur diye sormamız gerekmez mi? Sabit hız tespit kameraları yasal değildir. Mağusa yolunda olan tüm kameraların hiçbirine ihtiyaç yoktur. O kavşakların düzeltilmiş olması gerekirdi. Bu en rahat çözüm olurdu fakat yapılmıyor ve kameralar çatır çatır yazıyor. Bu kameralar hangi davranış şekline değişiklik getirdi bunu açıklayabilirler mi? Buradaki amaç nedir, insanları yazmak mı yoksa çözüm bulmak mı? Siz hata yapan bir çocuğa sürekli hata yaptığını mı söyleyip durursunuz yoksa onu karşınıza alıp bu davranışı düzeltmesi yönünde çaba mı sarf edersiniz? Takılan ‘point to point’ sabit hız tespit kamerasının çok gereksiz olduğunu düşünüyorum, çok kısa bir mesafeye takılan gereksiz bir yaptırım. Araya üslubu ile konan bariyer zaten bu kazaları önleyebilirdi. Biz sabit hız kameralarının yanlış kullanımına son derece karşıyız, kameralara karşı değiliz. Gerçek anlamda ihtiyaç olan noktalara kamera koyun tabi ki ama tüm mühendislik yapısal bilgileri yerine getirerek çalışmalar yapılmalı ki kameralara olan ihtiyacımızı en aza düşürmeliyiz.

“İNSANLAR ÖLMEYE DEVAM EDİYORSA BURADA BİR SIKINTI VARDIR”

Para cezalarının da ekonomik durumu iyi olan kitle için bir anlam ifade etmediğini dile getiren Sevay sözlerine şunları ekledi: “İnsanlar ölmeye devam ediyorsa burada bir sıkıntı vardır anlamına geliyor. Trafikte ölenlerin sayısı, şehitlerimizden fazla… Toplamda bin 830’u geçti… Bilimsel çalışmalar, çözüm alternatifleri, işinde uzman insanların, bilirkişilerin çalışmaları ile halk sağlığı sorunu olan bu trafiğin önüne geçilmeli. Bir sistem oluşturup, çalışır vaziyete getirelim de kimse uğraşmasın. Un Fabrikası Trafik Işıkları’na yıllardır takviye polis gönderiyorlar. Özellikle trafiğin çok yoğun olduğu saatlerde veya günlerde. Bu olur şey mi? Yıllardır bunu düzeltecek bir çalışma niye yapılmıyor? Gece yarısından sonra, sabaha yakın, hiç trafik yokken, ışıklarda bekliyorsunuz. Kimileri de beklemiyor… Yıllardır bunlar yapılıyor ama hiç çözüm üretilmiyor. Polis Teşkilatı da, siyasilerin de artık bu konuya daha ciddi yaklaşması lazım. Şeffaf olunmalı.”