KAMU- ÖZEL ORTAKLIĞI NEDEN OLMASIN?: Suyun işletmesinde kamu-özel ortaklığından söz edilmeye başlamasını değerlendiren Talat, “Neden olmasın” diyerek Türkiye’nin de bu konudaki talebine açık kapı bıraktı, talebi doğru anlamaya çalıştıklarını söyledi

TC HÜKÜMETİ İLE DİYALOG SÜRÜYOR: Talat, şu anda TC’li yetkilerle çeşitli düzeylerde görüşmeler yapıldığını ancak bunlara müzakere denilemeyeceğini de belirterek “Türkiye ile diyalog içerisinde suyun yönetilmesi ve işletilmesi için en uygun yöntemi geliştirmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı

ELÇİ AÇIKLAMA YAPABİLİR, CEVABINI DA ALIR: Talat: Büyükelçilik açıklama yapabilir sorun yok. Ama açıkladığında sizin de bir biçimde bir şey söylemeniz gerekiyor. Bazıları hakkı yoktu açıklama yapamaz diyor. Var. Dünyanın her yerinde büyükelçiler açıklama yapabilir

Baykan Gürses Özdağ

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, suyun yönetimi ve işletmesinde ortaya çıkacak modelin hükümet ortakları tarafından görüşülmesine ilişkin çalışmalar yapılırken, çıkacak sonucun TC’li yetkilerle ele alınacağını söyledi.
Talat, şu anda TC’li yetkilerle çeşitli düzeylerde görüşmeler yapıldığını ancak bunlara müzakere denilemeyeceğini de belirterek “Türkiye ile diyalog içerisinde suyun yönetilmesi ve işletilmesi için en uygun yöntemi geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. Yapılacak müzakerelerde önemli olanın aynı noktayı korumak değil, hassasiyetleri dikkate alacak bir uzlaşı sağlamak olduğunu söyleyen Talat, “Bir sürü hassasiyet var. Önemli olan bu hassasiyetlerin dikkate alınmasıyla bir sonuca gidilmesidir” dedi. Suyun işletmesinde kamu-özel ortaklığından söz edilmeye başlamasını değerlendiren Talat, “neden olmasın” diyerek Türkiye’nin de bu konudaki talebini doğru anlamaya çalıştıklarına işaret etti. Türkiye’nin niyetinin gelen suyun heba edilmemesini sağlamak olduğunu söyleyen Talat, “Türkiye’nin maksadı hoyratça kullanılan suyun daha verimli kullanılmasını sağlamaktır. Bizim mekanizmalarımıza çeşitli nedenlerle olan güvensizlikten böyle bir noktaya geldik” diye konuştu.

Soru: Son Parti Meclisi toplantısında su konusunda nasıl bir sonuca vardınız?
Talat: Durumu değerlendirdik. Pozisyonumuzu koruyoruz diye bir karar almadık. Dolayısıyla pozisyonumuzu koruyoruz diye bir karar çıktı demek yanıltıcı olur. Parti Meclisi, Perşembe akşamı karar almadı. Sadece çalışmaların devam etmesi gibi bir tutum takındı.

Soru: Hangi çalışmalardan söz ediyorsunuz?
Talat: Bir sürü çalışma şu anda devam ediyor. Gerek değişik düzeylerde görüşmeler girişimler, kendi içimizde çalışıp bazı pozisyon kâğıtları diye bileceğimiz şeyler üretme gibi çalışmalar devam ediyor. Parti Meclisi herhangi bir karar almadı.

Soru: Parti Meclisinde su konusunda çalışma yapması için bir komite kurulması kararı alındı. Bu komite görüşme süreçlerine dâhil mi edilecek?
Talat:  Komite görüşme sürecine dâhil olmayacak. Bu bizim parti içi çalışmamız içindir.

Soru: Ne hedefliyor bu komite?
Talat: Komite çalıştıktan sonra göreceğiz. Çünkü ortağımız var, onlarla da paylaşmamız gereken konular var. Ortağımızın bana doğrudan iletilmedi ama genel sekreterimize ilettiği kendilerinin de değerlendirme ihtiyacı var. Bütün bunlar içindir bu çalışma. Türkiye ile devam eden bir müzakere var da onun hazırlıkları gibi almayın bunu.

Soru: Şu anda Türkiye ile müzakere yok mu?
Talat: Değişik, çeşitli düzeylerde görüşmeler var. Müzakere diyemeyiz.

Soru: Bu görüşmeler istediğiniz seviye ve düzeyde mi?
Talat: Her düzeydeki görüşme faydalıdır. Ama öncelikle ortağımızla konuyu bağlamamız lazım.

Soru: Ortağınızla bir uzlaşınız yok mu?
Talat: Yeni durumda bir ortak görüş oluşturmuş değiliz. O oluşturulacak. İlk etapta o oluşturulacak.

Soru: Bu noktada bir tek CTP mi pozisyonunu aynı noktada koruyor?
Talat: Aynı noktada korumak değil marifet. Marifet hassasiyetleri sağlayacak bir uzlaşıya varmaktır. O yüzden ben CTP’nin pozisyonunu koruyor demeyi çok doğru bulmuyorum.

Soru: Nedir bu hassasiyetler?
Talat: Bir sürü hassasiyet var. Suyun yönetimi, kamunun, belediyelerin işin içinde olması gibi hususlar var. Bu hassasiyetlerin sağlanacağı bir yapı bizim için tatmin edici olur.

Soru: Esneklik gerekiyor mu bu konuda?
Talat: Esneklik olmazsa olmaz. Görüşme yapıyoruz. Uzlaşma arıyoruz. Her konuda bu böyledir. Bazen hemen yanlış yorumlanıyor. Deniyor ki hem nala hem mıha… Hayır, müzakere yapıyoruz, pozisyonumuz değişebilir müzakerede. Niçin değişmesin. Biz taş mıyız? Her iki tarafın da istedikleri var. Uzlaşmaktır marifet. Bu bir öyle bir böyle demek değildir

Soru: Bir sınırınız var mı?
Talat: Uzlaşmak amacıyla görüşme yapıyorsanız durmadan kırmızı çizgilerden söz etmek doğru değildir. Müzakere adı üstünde müzakeredir, uzlaşmadır. Sen de yerinden oynayacaksın diğeri de yerinden oynayacak.

Soru: Bu esneklik sürecinde bile sizin için olmazsa olmazlar var mı?
Talat:  Bir müzakerede olmazsa olmaz budur diyemezsiniz. O zaman karşı tarafın olmazsa olmazı nedir? Müzakere safhasında bunlar konuşulmaz. Bunu rahmetli Denktaş konuşurdu, o nedenle de hiçbir ilerleme olmazdı.

“Kamu Özel ortaklığı neden olmasın?”

Soru: Kamu-özel ortaklığından söz edilmeye başlandı. Bu sizin alternatifleriniz arasında mı?
Talat: Olur tabii, neden olmasın

Soru: Türkiye’nin arzu ettiği model bu olabilir mi?
Talat: Görüşüyoruz. Birbirimizi doğru anlamaya çalışıyoruz.

Soru: Net bir tavrı var mı Türkiye’nin, Türkiye suyun yönetim ve işletmesi modelinde ne istiyor?

Talat: Benim anladığım kadarıyla Türkiye’nin esas niyeti bu gelen suyun heba edilmemesi ve bu vesileyle su fakiri bu adadan su konusunda bir düzenleme, bir mekanizma oluşturulmasına bunun vesile olmasıdır. O işe yaraması. Türkiye’nin maksadı suyun daha verimli kullanılmasını sağlamaktır. Bizim mekanizmalarımıza çeşitli nedenlerle olan güvensizlikten böyle bir noktaya geldik.

“Hedefimiz suyun doğru kullanılması”

Soru: Sizin bu konudaki ısrarınızın sebebi nedir? Siyaseten Türkiye’ye karşı durmaya mı çalışıyorsunuz?
Talat: Biz, Türkiye ile diyalog içerisinde, gelen ve bizim için çok önemli olan bu suyun doğru yönetilmesi ve işletilmesi için en uygun yöntemi geliştirmeye çalışıyoruz.

Soru: Türkiye makamları bunu inandırıcı bulmuyor mu?

Talat: Bizim de, Türkiye’nin de hedefimiz bu suyun doğru kullanılması. Birbirimizi anlamaya çalışıyoruz.

“Vaktinde adım atılmadı”

Soru: Bu konu neden bu kadar uzadı?
Talat: Bir sürü sebebi var. Bunu belki daha öncelerden yapmak lazımdı. Gerçi hükümetler bir şeyler yaptı ama belki daha ciddi, daha hazırlığa dayalı işler yapılmalıydı. Onlar yapılamadı. 2012 yılından beri bu konu gündemdedir.

Soru: Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden sorumlu bakanı Tuğrul Türkeş’le ne görüştünüz?
Talat: Kıbrıs’la ilgili her şeyi görüştük. Mali protokol de vardı, Kıbrıs sorunu vardı. Sadece su konusu yoktu.

Soru: Burada size bir pozisyon çizildi mi?
Talat: Yok hayır. O kadar ayrıntıya girmedik. Genel olarak görüşlerimizi paylaştık.

Soru: Tuğrul Türkeş’in adaya geleceğini açıkladınız. Bu ziyaret daha gerçekleşmedi. Bir kriz mi var?
Talat: Ben tarih vermedim. Sayın Türkeş gelmek istediğini söyledi.

Soru: TC Elçiliğinin açıklaması bir gerginliğin sebebi mi oldu?
Talat: Hayır. Büyükelçilik açıklama yapabilir sorun yok. Ama açıkladığında sizin de bir biçimde bir şey söylemeniz gerekiyor. Konu budur. Bazıları hakkı yoktu açıklama yapmaya diyor. Var. Dünyanın her yerinde büyükelçiler açıklama yapabilir.

Soru: AKP’li yetkilerle görüşme talebiniz var mı?
Talat: Yok. Hayır. Bu işlerde talebe gerek yoktur. Görüşme olacaksa belli bir noktaya geldikten sonra iletirsiniz, onlar da kendilerine uygun bir zaman veya zemin olursa o zeminde görüşür.

Soru: Bu belirsizlik daha devam edecek mi?
Talat: Etmeyeceğini umuyorum. Etmemesi için yoğun bir biçimde çalışıyoruz.

Soru: Bu geçen süreyi zaman kaybı olarak görüyor musunuz?
Talat: Elbette bir an önce çözmemiz lazım. Ama en doğru yöntemle çözmek için de bazen zamana ihtiyaç oluyor.

Soru: UBP’nin kararı bekleniyor. Ne bekliyorsunuz bu karardan?
Talat: Hükümet bir bütün olarak bir pozisyon belirleyebilir. Ama bu pozisyon müzakereye açık bir pozisyon olmak zorundadır. Müzakereye açık bir pozisyon belirlemezseniz müzakere edemezsiniz.

“13’üncü maaş bizim sorumluluğumuz”

Soru: Su konusunu başka konularla ilişkilendirmeye başladık. İmzalanamayan protokol ve 13. Maaşlar bu konuyla ilişkilendiriliyor.
Talat: Bunda bizim de hatalarımız oldu. Bireylerin de, basının da… Sanki 13. Maaşı Türkiye ödeyecekmiş gibi bir inanış var hala bugün. O kadar açıklama yapıldı. Bu konu Türkiye’nin yükümlülüğü değil. Türkiye bize 13. Maaş parası vermiyor. Bunu söylememize rağmen hala böyle söyleniyor.

Soru: Peki ekonomik protokol ne olacak?
Talat: Bizim taraf hazırlıklarını bitirince imzalanacak.

Soru: Geç kalınmadı mı protokolün imzalanmasında?
Talat:  Su meselesi işleri karıştırdı. Orada bir uzlaşma olmayınca kendiliğinden bu konuyla bağ kuruldu. Hava gerildi, insanların motivasyonu kırıldı. İnsanın motivasyonu kırılır. Çünkü bir sorun var ve çözemiyorsunuz. Bunun başka şeyle ilgisi yok ama ilişki kuranlar var. Bir ilişkisi yok.

Soru: Su bahane edilerek siyaseten CTP’ye fatura mı kesilmek isteniyor?
Talat:  Olur mu öyle şey. Kim dövmek istesin ki CTP’yi… Türkiye niye CTP’yi dövsün ki… CTP bugün hem Kıbrıs sorununda hem de iç yapılanmalarda en güvenilir partidir.

Soru: Su konusu hükümet krizine döner mi, erken seçim olur mu?
Talat: Kıbrıs sorununun içinden geçtiği süreçte, yapılması planlanan bu kadar iş varken erken seçim hiçbir işe yaramaz.

Soru: UBP genel başkanı ile görüşüyor musunuz?
Talat: Sık sık telefonla görüşüyoruz. Ama Brüksel’den döneli daha yüz yüze  görüşemedim.

“BESKİ özel bir şirket… Benim için aslolan beleidyheler”

Soru: BESKİ modeli çatlamaya başladı. Bu sizin pozisyonunuza zarar verir mi?
Talat: Hayır. BESKİ modeli ayrı bir model. Bizim için esas olan belediyelerdir. Belediyeler bir şirket de olur, ayrı ayrı da olur. Onlar bizim kurumlarımızdır, onları güçlendirmekle yükümlüyüz. Belediyeler reformunu da yaparak belediye sayısını düşürüp onları daha etkin hale getirmek istiyoruz.

Soru: BESKİ’deki çatlağın sebebi nedir? CTP’li belediyeler de var ayrılmayı isteyen…
Talat: Bazı belediyeler benim bölgemde bütün su borularının değişmesi lazım diyor. Bu belediye kırsal bir belediye ise alan çok geniş. Bütün o borular değişecek. Hangi para ile yapacak bunu. Dolayısıyla bu belediye diyor ki bu su işi bizim için olsun borularımız değişsin. Nasıl olursa olsun diyen bile var. Bu tartışmalar onun içindir.

Soru: BESKİ’nin bir tehditle karşı karşıya kaldığını düşünüyor musunuz? Alt yapı çalışmaları için mali kaynak gerekçe gösterilerek bir tehdit söz konusu olabilir mi?
Talat: O başka bir şey. Su yönetimi konusunda her belediye su kaybetmek istemiyor. Ama bazı belediyelerin sudan hiç geliri yok. İhtiyaç ve düşünce farklılıklarıdır…

“En büyük derdim icraatta gecikmeler…”

Soru: Hükümet eylem planını hayata geçiremiyor. Sıkıntılar ve aksamalar var…
Talat: Gecikmeler var. Benim de en büyük derdim bu. Hükümetin devam etmesini istememin en önemli nedeni budur. O kadar güzel şeyler planladık ki ve birçoğu da hazırlandı. Bunların hayat geçirilmesi bu ülkede büyük bir değişim olur.

Umudum bir an önce bu sorunları aşıp önümüze bakmamız, yapmayı planladıklarımızı hızla yapmaya başlamamızdır.

Soru: Motivasyonun bozulduğunu söylüyorsunuz ama bu haklı bir gerekçe olabilir mi?
Talat: Yaşıyoruz. Deme lüksümüz yok elbette. Bir an önce bunu aşmamız lazım. Kamu reformunu arkadaşlar görüşüyor. Bir sürü yasalar hazırlandı. KIB-TEK’in özerkleştirilmesi için de çalışmalar yapıldı. Bunların Meclis’ten geçmesi lazım.