Arzu Köprülü 

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği ile Ziraat Mühendisleri Odası, TÜK’ün bilançolarının tekrardan incelenmesini ve gerçek zararın sorumlularının ortaya çıkarılmasını talep etti.

İki örgüt, TÜK’ü zarara uğrattıkları iddiasıyla haklarında Başsavcılığa şikayette bulunulan TÜK yönetimindeki temsilcileri için hukuki sürecin tamamlanmasının ardından iadeyi itibar davası açacaklarını açıkladı. 
Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği ile Ziraat Mühendisleri Odası basın toplantısı düzenleyerek TÜK’ün son durumunu değerlendirdi.

Toplantıda ilk sözü alan Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, bazı siyasilerin TÜK’ün 22 trilyon açığı olduğunu belirttiğini, sayıştayın da konuyla ilgili çelişkili raporları bulunduğunu ileri sürerek kurumun yönetim Kurulu’nun, kurumu 107 bin TL zarara uğrattığının iddia edildiğini ve bunun doğru olmadığını söyledi.

Kelle, TÜK’ün açığı olduğu iddia edilen 22 trilyonun nerede olduğunun da araştırılıp kamuoyuna açıklanmasını istedi.
Kelle Konuşmasının devamında şunları söyledi:

“TÜK’te Yönetim Kurulu olmaksızın aktarılan 13.5 milyon TL. Pahalıya alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile ucuza satılması sağlanan arpadan oluşan zararlar ve bunun gibi siyaseten yıpratılan kurum için günah keçisi ilan edilen Yönetim Kurulu üyeleri toplumda karalanmaya çalışılmaktadır. Esas zararın siyaseten Yönetim Kuruluna baskı yapılmak yolu ile ayrıca dönemin müdürü dahil bazı idarecilerin yanlış yönlendirilmesi ile ve günü işleyiş içerisinde oluşabilecek kar ve zararlar olduğudur.

Esas sorgulanması gereken TÜK’e ödenmesi gereken fiyat farkları ve mevcut paranın başka kaynaklara aktarılmaksuretiyle maruz kalınan kur zararlarını yaratanlardır.

Günün koşulları incelenmeden verilen kararların gerekçeleri incelenmeden alelacele topluma ve kamuoyuna suçlu gösterilmeye çalışılarak psikolojik baskı ve çöküntü içine itilmeye çalışanların aksine siyaseten yönetilen ve bazı konularda tek olan TÜK’ün bugün olduğu gibi dünde oluşan ve oluşacak zararlarının tek sorumlusu siyasilerdir.

Suçlu oldukları hukuk yoluyla ispatlanmadan suçluluğu kesinleşmeden yaratılmaya çalışılan bu algı yanılması ile siyaseten maruz kalınan milyonlarca liralık zararın örtbas edilerek günlük işleyişten kaynaklanan zararları bahane ederek ‘işte suçlular bunlardır denilmeye çalışarak’ algı yaratılması kabullenilemez bir davranış şeklidir”

Doğrudan Gelir Desteği’nin ve kuraklık paralarının eylül ayında ödenmemesi halinde Tarım Bakanlığıyla görüşecek birşeyleri kalmayacağını ifade eden Kelle, tarımın günübirlik ödemelerle ileriye taşınamayacağını hazırlık aşamasında olan tarım stratejileri planıyla ilgili de kuşkuları olduğunu belirtti.

Kelle, hükümetin üreticiye yönelik kısa, orta ve uzun vadeli kredi, hibe, teşvik gibi projeler üretmesi gerektiğini dile getirerek,  “Hükümet önce gerekli ödemeleri yapsın sonra pazarlığa otursun” dedi.

Kelle, tarım sektöründe yapılması gerekenlere de örnekler vererek, hükümetin çeşitli icraatlarını eleştirdi ve 109 ürün üzerinden uygulanması planlanan fonun da uzun vadeli olamayacağını ileri sürdü.

Kelle, ‘’Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yoktur, yeter ki hükümet hesap sorma niyetinde olsun’’ dedi.

ERCİLASUN

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Ercilasun ise, TÜK’ün yönetim kurulunda odalarından da üyeler bulunduğunu belirterek, sayıştay raporunda Yönetim Kurulu üyelerinin ‘isimlerinin şuçları ispatlanmış gibi’ deşifre edilmesinin kişilik hakları ihlali olduğunu savundu.

Bunun anayasal olarak da aykırı olduğunu ileri süren Ercilasun, bu kişilere iadeyi itibar yapılmasını talep etti. Ercilasun, gerekli çalışmaların yapılarak zan altında kalan arkadaşlarının isimlerinin temize çıkması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Ercilasun konuşmaların ardından soruları da cevapladı.