Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, Türkiye ve AB arasında iş birliğini güçlendirecek bir anlaşmaya varmak için ilerleme kaydedildiğini ancak hâlâ yapılacak çok şey olduğunu bildirdi.

Tusk, bugün ve yarın yapılacak AB Liderler Zirvesi ve AB-Türkiye Zirvesi öncesi liderlere gönderdiği davet mektubunda gündemlerinde yine ağırlıkla sığınmacı krizinin olacağını belirtti.

7 Mart'ta yapılan Türkiye-AB Zirvesi'nde, Ankara'nın, iş birliğinin daha da güçlendirilmesini öngören yeni bir teklif sunduğu ancak zaman sıkıntısı nedeniyle bir anlaşmaya varılamadığını hatırlatan Tusk, "Beni, (zirve sonundaki) ortak açıklamamızdaki bir dizi ilke temelinde hazırlık yapmakla görevlendirdiniz. Amaç belli: 28 üye devletin yanı sıra Türk ortaklarımızın da kabul edebileceği bir anlaşma. İlerleme kaydediliyor ama hala yapacak çok şey var" dedi.

Zirve sonunda yayımlanması planlanan AB-Türkiye ortak açıklamasının ilk taslağının bugün üye devletlerinin AB elçilerine gönderildiğini kaydeden Tusk, muhtemel bir anlaşmanın hem AB, hem de uluslararası kanunlara uyumunun garantiye alınmasının mutlak bir öncelik olduğunu vurguladı.

Tusk, diğer bir önceliğin de Türkiye'den sığınmacı alınmasının usullerinin belirlenmesinin yanı sıra Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların şartlarını iyileştirmek için kullanılacak 3 milyar Euro’luk fonun harcamasının hızlandırılması olduğunu kaydetti.

YENİ FASILLARIN AÇILMASI

Zirveye hazırlık kapsamında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Türkiye'de temaslarda bulunduğunu hatırlatan Tusk, "Üyelik süreci konusunda benim kanaatim, sığınmacı krizinin ötesine geçen AB-Türkiye ilişkilerinin yeniden canlandırılması amacıyla sürecin kullanılması için bir yol bulmamız gerektiği. Bu süreç aynı zamanda Kıbrıs görüşmelerini desteklemek için de bir imkan" ifadesini kullandı.

Ankara, üyelik sürecinin hızlandırılması için yeni fasılların açılmasında ısrar ediyor. Türkiye, özellikle enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 5 faslın daha açılmasını istiyor.

Ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bu fasılların açılması üzerindeki vetolarını kaldırmak için Türkiye'nin limanlarını ve hava sahalarını kendilerine açması gerektiğini savunarak, muhtemel AB-Türkiye anlaşmasını veto edecekleri tehdidinde bulunuyor.