Duygu Alan

Aralık- Ocak aylarında görülen kuraklık ekili tarlaları vurdu. Özellikle Mesarya bölgesi olmak üzere ülkede birçok arazide ekinler kurudu.

Kuraklık, bala fiyatlarına da yansıdı. Kasım ayında 20 TL olan balaların fiyatı şimdiden 90 TL’ye çıktı.

Üretilen sütün pazarlanamaması, süt bedellerinin aşağıya düşürülmesi, devletten alacakları tahsil edememeleri sebebi ile mali açıdan zor günler geçiren üreticiler, kuraklık nedeni ile iyice dibe vurdu.

Darbe üzerine darbe alan üreticinin bir diğer sorunu ise susuzluk.

Tonlarca süt heba oluyor

Türkiye’deki ithalatçı firmalar, ülkede Rus ve Alman turistin azalmasından ötürü KKTC’den süt ürünleri ithalini durdurdu. Hal böyle olunca, ihracatının yüzde 50’si Türkiye’ye gerçekleştiren imalatçıların çiğ süte talebi azaldı.

İmalatçının satabileceği kadar sütü alması her gün tonlarca sütün üreticinin elinde kalmasına neden oluyor.

Bazı üreticiler, sütlerin toplanmaması sebebi ile hayvan sayısını azaltarak üretimde gerilemeye giderken bazı üreticiler,  bir umut belki satılır düşüncesi ile sütü deposunda muhafaza ediyor, depolarda uzun süre bekletildiği için bozulan tonlarca süt ise çaresiz çöpe dökülüyor.

Ülke genelinde Aralık-Ocak aylarında beklenen yağmur yağmadı, kuraklık da geldi üreticinin kapısına dayandı

Üretici günde en az 200 TL su parası ödüyor

Ülkenin birçok bölgesinde yaşanan susuzluktan kuşkusuz en fazla üretici kesimi etkileniyor.

Kış aylarında yeterli miktarda yağmurun yağmamasına bağlı olarak yeteri kadar dolmayan kuyulardaki mevcut su oranı üreticinin ihtiyacını karşılamaya yetmiyor.

Üretici suyu arıtma tesislerinden satın alıyor.

Bugün en küçük ölçekli bir hayvan üreticisi, arıtma tesislerinden aldığı su için günlük 200 TL ödüyor.

Üretici bakanlığı suçluyor

Sektörde yaşanan sıkıntılara çözüm üretilememesi sebebi ile üretimin durma noktasına geldiğini savunan üreticiler, Tarım Bakanı Erkut Şahali’yi sert dille eleştirdi.

Şahali’nin tarımdan anlamadığını iddia eden bazı üreticiler, Tarım Reform Paketi ile amaçlananın ise ülkede tarımsal üretimi sonlandırmak olduğunu ileri sürdü.

Üreticiler, “Tarımda süreklilik ve zaman esastır. Sürdürülebilir bir tarım için de doğru politikalar üretilip hayata geçirilmelidir. Gelişmiş ülkelerde desteklenen tarım, KKTC’de çökertilme hedefindedir. İmalatçının sütü almamasını bahane ederek üreticiyi mağdur edemezler. İmalatçı almıyorsa bakanlık gerekirse ülke ülke gezecek pazar bulacak. Üretimin tamamını alacak. Süt üreticinin temel geçim kaynağıdır. Dolayısıyla süt, üreticiden maliyetlerinin altında alınmamalı, süt bedelleri de zamanında ödenmelidir. Ülkede kuraklık varsa fiyatlar artmadan ve stok tükenmeden kaba yem ithal edilmelidir. Uygun fiyata satılmalıdır. Kuyularda su tükendiyse ve çare arıtma tesislerinden su satın almaksa bakanlık yine devreye girmeli, su kaynaklarının azalmasının yükünü de üreticinin sırtına yüklememelidir” diye konuştu.

Kasım ayında ekilen arazilerin birçoğu şimdiden kurudu. Kuraklıktan en fazla nasibini alan bölge ise Mesarya oldu

Üreticiler ne dedi?

Hakan Alioğlu: Her gün daha dibe çöküyoruz

“Üretilen sütler doğru dürüst toplanmıyor. Tarla beyanları henüz yapılmadı. Süt fiyatları aşağı çekildi. Kuraklık tarlalarımızı vurdu. Kasım ayında ekim yapıldı, şimdiye kadar bu ekinlerin bir metre olması lazımken yarısından fazlası kurudu. Halen 2015 yılından kalan ürün bedellerinin bir kısmı ödenmedi. Ciddi derecede su sıkıntımız var. Kuyulardaki su azaldı ve tuzlandı. Arıtmadan su alıyoruz. Bugün en küçük ölçekte havyacılık yapan bir üretici günde 200 TL arıtmadan aldığı suya ödüyor. Kuraklık nedeni ile önümüzdeki günlerde ciddi şekilde kaba yem sıkıntısı yaşayacağız. Dün 20 TL olan bir bala bugün 90 TL’ye çıktı. Bir ay sonra 150 TL olacak. Hükümetin acilen tüm bu sorunlara çare üretmesi ülkeye bala ithal edip bunu da üreticiye 30-40 TL’ye vermesi lazım.”

Mustafa Turhan: Bakanlığın vizyonu üretimi bitirmek

“Her gün tonlarca süt elimizde kalıyor. Ülkede toplam 5 imalatçı var, 100 kişi de hayvancının sütünü alıp işlemek için başvuruda bulundu fakat başvuruları kabul edilmedi. Yani imalatçılar hem sütümüzü almıyor hem de bu sütü işlemeye hazır olan kişinin önünü kapatıyor. Yetmezmiş gibi bakanlık süt fiyatını aşağıya çekiyor. Kuraklık tarlaları vurdu. Birçok tarlada verim yok. Kuraklık nedeni ile yeşil ve kaba yem sıkıntısı da olacak. Öte yandan bakanlık süt fiyatlarını aşağıya çekti. Kısacası karşımızdaki tablo şu; üretici iflasın eşiğinde Tarım Bakanlığı’nın zihniyeti ve vizyonu ise ülkede üretimi bitirmek. Tarım Bakanımız bugün buğday ile arpayı ayırt edemeyen biri. Koltuğa oturduğundan beri sektör her gün geriye gitti.   Tarım Bakanlığı’nın bu zihniyeti ile bu sektörün devamlılığı yoktur.”

Ali Gökçeri: Vuran vurana

“Sayın Tarım Bakanı köylüye göre çok aksi bir niyet ile geldi. Koltuğa oturur oturmaz bir reform uydurdu, kaldı ki yapılan çalışma reform da değil. Reform demek, ileriye gitmek demektir ama biz ileriye gideceğimize her gün daha da geriye gidiyoruz. Kuraklık tarlalarımızı vurdu. Su sorunu hat safhada. Kuyularda su azaldı, azaldıkça da tuzlandı. Şimdi hayvancı arıtmadan su satın alıyor. Küçük ölçekli bir üretici günde 180-200 TL peşin paraya su alıyor. Sayın tarım Bakanına bu satın aldığımız suyun faturasını gösterdik. Köylünün bu maliyetin altından kalkamayacağını anlattık. Ama çare üretilmedi. Öte yandan bala yani kuru yem fiyatı bu yıl çok arttı. Bugün bir bala 80-90 TL’ye satılıyor ithal edilmezse yarın daha da artacak. Öte yandan hayvancın süt bedeli, su değerine getirildi. Anlatmak istediğim o ki, bu sene hayvancıya vuran vurana. Allah kuraklıktan vurdu, bakanlık icraatları ile vurdu. İşimiz zor.”

Mustafa Şaban: Çok zor bir yıl bizi bekliyor

“Hayvancılığın ve çiftçiliğin geldiği nokta içler acısı. Tarlalar kuraklık nedeni ile kurudu. Birçok tarlada ürün yandı. Bizim tek gelir kapımız hayvancılık. Hayvancılıktan kazancımız ise ürettiğimiz süt. Süt bedelleri ile üretici yem alıyor, üretim yapıyor, işçisini ödüyor ve geçiniyor. Geçmişte düşe kalka da olsa ayakta duruyorduk. Fakat şimdi Tarım Bakanı bütçesi dekleştirmek adına hayvancının can damarı olan süt bedellerini aşağıya çekti. Memlekette bala yok, bala fiyatı 20 TL’den 90 TL’ye çıktı. Yarın belki de bıçak kemiğe dayandığında ülkeye bala ithal edilecek bu da üreticiye 120-150 TL’ye satılacak. Ama bu şartlarda bu yıl kaç üretici ayakta kalacak, bilinmez. Üreticiden bugün canlı hayvanın kilosunu 5 TL’den alıyorlar, Türkiye ihalesinde karkas eti kilosunu 24 TL’den veriyorlar. Ben bu senenin çok zor geçirileceğine inanıyorum. Umarım bir an önce Türkiye’den gelen su, içme suyu olarak ve uygun fiyata bize ulaştırılır da en azından su sorunumuz biter.”

Yusuf Karamano: Kuraklık üretimi de üreticiyi de vurdu

“Bu sene gerek üretim gerekse üretici açısından çok zor bir sene olacak. Ülkede ciddi bir kuraklık var ve şimdiden birçok tarlada mahsuller yandı. Bu da önümüzdeki günlerde ciddi bir yem sıkıntısı yaşanacağına işaret etmektedir. Ancak görülen o ki hükümet bu konuda hiçbir önlem almadı. Öte yandan üretici yine ciddi su sıkıntısı yaşıyor. Kuyularda su bitti, üretici suyu peşin ve yüksek fiyatlara arıtmadan satın alıyor. Bir sıkıntı da sütlerin toplanmaması. Her gün tonlarca süt elimizde kalıyor. Buzluklarımız dolu, kurum uyuyor, müsteşar, bakan uyuyor, hükümet uyuyor. Sadece benim bugünlük 4 ton süt elimde kaldı.  Alınmadı. Bahaneleri de imalatçının sütü almadığı ya da tankerlerin arızalı olduğu. Her soruna bir bahane, mazeret var ama bir tanesine bile çözüm üretilmiyor.”

Mesut Tono: Üretici iflasın eşiğinde

“Bu yıl beklenen miktarda yağmur yağmadı. Kuraklık, üretimi vurdu. Birçok üreticinin ekili tarlası verim vermedi. Arpalar yandı. Ekinlerimiz olmadı. Öte yandan sütlerin toplanmasında sıkıntı var. Üretici üretimini yapıyor, sütünü sağıyor ama hükümet gidip bu sütü üreticiden almıyor. Her gün tonlarca süt heba oluyor. Öte yandan hayvan üreticisinin geçim kaynağı olan süt fiyatları Tarım Bakanlığı’nın yaptığı son çalışma ile aşağıya çekildi. Bu da hayvancılık için ciddi sorun arz etmektedir. Kuraklığa bağlı olarak ayrıca bu yıl hayvan üreticisi kaba yem sorunu da yaşayacak. Üretici bir süre sonra hayvanına yedirmeye yem bulamayacak. Bulduğuna da servet ödeyecek. Su sıkıntısı ayrı bir sorun. Kuyularda su azaldı. Üretici suyu satın almak zorunda kalıyor ve her gün yüzlerce TL su parası ödüyor. Bence bu yıl birçok işletmeci mevcut koşulların devamı halinde ayakta kalamayacak.”