Enerji Kaynakları Bürosu’nun da başında bulunan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü ve Özel Temsilci Vekili Amos J. Hochstein’ın (Rum basını Hochstein için müsteşar sıfatını kullanıyor) gelişmeleri yerinde görmek üzere yarın Güney Kıbrıs’a gideceği, çarşamba günü Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ve Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile görüşeceği bildirildi.

Bölgeyle ilgili bugüne kadarki yaklaşımı Güney Kıbrıs, Mısır ve Ürdün’ün enerji işbirliği için uygun şartların yaratılması olan ve bu bulmacaya İsrail’i de yerleştiren Hochstein’ın bu ziyaretinin, yeni olgular nedeniyle zaruri görüldüğü belirtiliyor.

Fileleftheros, “Amerikalılar Geri Geliyor... ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Enerji Konularını Görüşmek Üzere Lefkoşa’ya... Perde Gerisi: Hedef Bölge Ülkelerinin İşbirliği” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberinde Rum yönetiminin Hochstein’ı, dinlemek ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini görüşmek üzere beklediğini yazdı, özetle şöyle devam etti:

“Kıbrıslı bir kaynak gazetemize, ‘Lefkoşa bölge ülkelerinin bu stratejik işbirliğini Hochstein ile görüşmeye hazırdır, zaten hükümet de bu yönde çalışıyor. Şu veya bu şekilde ilerliyoruz’ dedi. Kaynak Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’indeki meydan okumalarına ve Washington’un takındığı tavra göndermede bulundu.

Gerçekten de Amerikalı yetkili bölgede cereyan edenler hakkında bilgi edinecek, Lefkoşa da Türkiye’nin faaliyetleri ve ‘Barbaros’ gemisini araştırma için bölgeye göndermesiyle şekillenen olguları anlatmaya hazırdır.

Zaman zaman bölgeyi ziyaret eden Hochstein’ın bu konulardaki Amerikan tezlerini de beraberinde getirmesi, hükümetin de, Amerikan projelerini dikkatle dinlemesi bekliyor.

Hochstein’ın bölge ziyareti yoğun çalışma ve gelişmeler yaşanan döneme denk geliyor. Anastasiadis’in aralık ayında Tel Aviv’e yapacağı ziyaretin hazırlıkları için İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın,  çarşamba ve perşembe günleri Kıbrıs’a gelmesi ve bölgenin güvenliği ve enerji konularını görüşmesi bekleniyor.

Cuma günü de Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras, Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos eşliğinde buraya gelerek koordinasyon ve Türk meydan okumalarını göğüsleme konularını görüşecek.

Cumartesi günü Kahire’de gerçekleştirilecek Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs zirve toplantısı da çok önemli addediliyor. Anastasiadis-Samaras-Sisi görüşmesinde hem üç ülkenin hem de ikili işbirliği konusunda bundan sonra atılacak adımlar belirlenecek.”

“ABD YENİDEN ANKARA NEZDİNDE NÜFUZ KULLANMA SÖZÜ VERDİ AMA GÖRÜNÜMÜ KURTARMASI İÇİN TÜRKİYE’YE YARDIM ETMEK İSTİYOR”

Öte yandan Simerini ABD’de yaşayan Rumların örgütlü bulunduğu Helen-Amerikan Cemaat Konseyi’nin cuma günü ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilileriyle Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini aktarıp, ABD hükümetinin gerilimi gidermek için perde gerisinde yoğun çaba harcayacağı ve Amerikalı yetkililerin Ankara nezdinde nüfuz kullanacağı konusunda yeniden söz aldıklarını yazdı.

Gazete “ABD Yine Vaatte Bulunuyor” başlıklı haberinde Türkiye’nin, ABD tarafından yapılacağı vaat edilen girişimlere uymaması halinde ne yapılacağı sorusunun cevaba muhtaç olduğunu vurguladı.

Gazete ABD’li Rumların Rum Haber Ajansı’na yaptıkları açıklamadan; Amerikalıların, Rum yönetiminin sözde “egemenlik haklarını” destekleyip, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Navtex yürürlükte olduğu sürece müzakere masasına dönemeyeceğini teslim etmelerine karşın “görünümü kurtarması” için Türk hükümetine yardımcı olmak istedikleri sonucu çıktığını yazdı.

Gazeteye göre aralarında PSEKA (Kıbrıs Mücadelesi Dünya Koordinasyon Komitesi) Başkanı Philip Christopher’in de bulunduğu ABD’li Rum örgütleri ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Müsteşar Victoria Nuland, Müsteşar Yardımcısı Amanda Sloat ve Güney Avrupa Sorumlusu Amy Dow, Beyaz Saray’da da Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Konuları Müdürü Charles Kupchan ve yeni Yunanistan-Kıbrıs-Türkiye sorumlusu William Tuttle ile görüştü.

CHRISTOPHER: “OLUŞAN DURUM BAŞKAN ANASTASİADİS’İN İTİBARINDA SORUNLAR YARATTI”

Christopher, Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:

“Muhataplarımız müzakerelerin BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide nezaretinde yeniden başlamasını arzu ettiklerini söylediler. Başkan Yardımcısı Biden 20 Kasım’da Türkiye’ye gidecek ve orada nüfuzu ile Barbaros’u geri çekmesi için Türklere baskı yapabileceğini umuyorlar.

Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki muhataplarımızın yaklaşımı da çok olumluydu ve perde gerisinde çalışacakları sözünü verdiler. Amerikan hükümeti tarafından Türkiye’ye güçlü bir kınama yapılması halinde Türkiye’nin cevap vermeyeceğini söylediler.

Yapılacak girişimlere Türkiye cevap vermezse Amerikan hükümetinin seçeneklerinin neler olduğu sorumuza cevap bulamadık. Muhataplarımız, krizin yatıştırılması için ellerinden gelen baskıyı yapacaklarını söylemekle yetindi. Ayrıca görünümü kurtarması için Erdoğan’a da bir şey verileceğini söylediler.

Oluşan durum, Kıbrıs dış siyasetini ABD’ye daha da yaklaştıran Başkan Anastasiadis’in itibarında sorunlar yarattı.”