Elazığspor teknik direktörü Ümit Özat, Lig Radyo'da Ajans Futbol’a konuk olarak değerlendirmeler yaptı.

Ümit Özat'ın yaptığı açıklamalar şöyle;

Benim en çok keyif aldığım nokta antrenörlük

Beni kendimi en mutlu hissettiğim yer antrenörlük. Daha sonra televizyona dönmeyeceğim diye birşey yok ama 60-65 yaşına kadar aktif olarak sahada olmak istiyorum. Elazığ'da futboldan başka birşey düşünemiyorsun.

Köln’ü seçmemin nedeni…

Ahmet Çakar gibi beni en çok tanıyan isim bile bana dedi ki Ümit Psv’ye gitsin arkasından su toplarım demişti. O dönem Katar, Kore, Psv gibi takımlar varken Köln’ü seçtim çünkü akademi şansıda yanındaydı. 12 ay gibi süreçte dünya tarihinde bir Türk ilk defa kaptan olmayı başardı. Küpeli ve sarışın bir çocuk olsaydı daha farklı görünürdü ama ben aykırı adam olduğum için çok fazla sevilmedim. Ben bu zamana kadar hep zorluklar ile mücadele ettim futbolculuğum zor geçti son dönemleri çok başarılıydı. Antrenörlüğümün daha çok başındayım ama çok başarılı olacağım.

Real Madrid'de oynardım

Fenerbahçe’ye geldiğimde, evvelinde aslında yanlış yerde oynatılyordum. Hep ön liberoda oynatılmayıp 22 yaşımda sağ veya sol bek oynatılsaydım kesin olarak söylüyorum çok rahat Real Madrid'de oynardım.

Daum çok farklıydı

Bende çok emeği geçen kesinlikle Daum'dur. Hala onun bıraktığı ekmeği yiyorlar. Ondan sonra gelen hocalar bunun rahatlığını yaşadı. Devamlı çıtayı yüksek koyduğu için büyük başarılar yakaladı. Tabii ki hatalarıda vardır artıları daha fazlaydı.

Önemli olan istikrar

Dikkat edin benim en önemli özelliğim her sene 50 maçtan aşağıda oynamadım. Antrenman varsa 1 saat önce gelirdim. Şimdi oyunculara bakıyorsunuz tamamen popülist yaşıyorlar.

O kadar emek verdim hep başkaları şampiyon yaptı

Dinamo Kiev maçında gitmeyi kafaya koymuştum ama şampiyon olarak gitmek istiyordum. 1 sene şampiyon olduk Pierre oldu dediler, 1 sene oldu Alex dediler. 1 sene olduk o yaptı dediler. Ben ayrıldıktan sonra bakıyorsunuz 1 şampiyonluk var demekki böyle değilmiş. Bzilerle çalışan hocada şanslıydı. Şimdi saçı ile sakalı ile yanındaki kızla oyuncuların iyi veya kötü olduğu görülüyor. Ben dış ayak ile orta yapıyordum yeteneksiz dediler, ama bakın Atiba’ya tek ayağı var. Geçmişteki foto muhabiri şimdi yorumcu oluyorsa bu iş bitmiştir. Bunların yorumladığı futbol bu kadar. Ben oynamışım dünyanın en iyi stadında diğer foto muhabirleri 2 maç izledi diye mi yorumcu olacak. Bu ülke 20 sene Fatih Terim ile Mustafa Denizli’nin etrafında döndü. Seminer faciaydı kimse bilmiyor ama 400 TL veremeyip seminere gidemeyenler vardı.

Fenerbahçe’yi Çengelköy kasabı çalıştırsa bile şampiyon olur

Aziz Yıldırım doğruları yaptı şimdilerde. Bir sürü kariyerli teknik adam geldi ya birinci yada ikinci oluyor. 3.5-4 milyon euro vermenin anlamı ne. Bir antrenörün kalitesi ancak %30 dur. Bir aşçının elindeki malzeme kötüyse yemek güzel olur mu! Fenerbahçe’yi çengelköy kasabı çalıştırsa bile şampiyon olur. Mesela Atletico Madrid geçen sene şampiyon olmuş ama bir yere yazın 10 yıl içinde bir daha olamaz çünkü Barcelona veya Madrid bırakmaz. Gerçek olan futbolcu kalitesidir.

Bu ülkede teşvik var ama şike yok

Passoligin sorun olduğunu düşünmüyorum ve bahane olarak algılanıyor. Yeniden yargılama konusuna gelirsek bu Fenerbahçe üzerinden düşünülürse mesela bu ülkede yıllardır teşvik var. Kim diyorsa teşvik yok oda yalancıdır. Bu ülkede şike yapmaya geçersek bu biraz zor iş. Yapanda Allah ile kendi arasındadır. Dolayısıyla eğer şikede varsa buna güçlü her takım dahil olmuştur. Yoksada hiçbiri dahil olmamıştır önce herkes kendi kapısının önünü temizleyecek. Eğer şike varsa dört büyükleirn hepsi yapmıştır. Eğer yoksa yapmamıştır. Biz bu camiada her şeyin ne olduğunu biliyoruz. Şu tarihten öncekiler şike değil bu süreçten sonrakiler şikedir denir mi? Bu katile daha önce cinayet suç değil şimdi suç demek gibi birşey demektir. Böyle birşey anlaşılmaz.