Sevdiğine, akrabasına, dostuna yemek yedirdiği zaman mutlu olan ülkem insanı… Yemek ve ikram reddi halinde feci kırılan ebeveynler, büyükler… Kilo, boy ve kiloya göre boy oranı normal olup, hep zayıf olduğu düşünülen çocuklar… 

Balık etli, etine dolu, ay yüzlü vb gibi birçok tanım ama sonuçta kilonun yaşa ve boya göre fazla olduğu durum...

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile bilgisayar ve mülti media cihazlarının kullanıma girmesi, hareketsiz yani sedanter hayatı artırmıştır. Fizik aktivite eksikliği, aşırı televizyon izleme, bilgisayar kullanma gibi çocuğu hareketsizliğe iten alışkanlıklar da çoğu kez aile yaşamı etkiler ve yaşanılan ortam ile ilişkili olarak kilo alım problemleri yaratır.

Hele bir de aile bireylerinin, kilosu boyuna ve yaşına uygun olan çocuklara, zayıf algısı ile uyguladıkları baskıcı yönetmeler ile yemek yedirme çabaları, büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Ödül olarak sunulan paketli yüksek tat algısı bırakan kalorili gıdalar, “abur cubur” beslenme ve “fast food” olarak bilinen gıdalar sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engellerdir. 

Yapılan araştırmalar kilo alım problemlerinin ailevi olduğunu işaret ediyor. Sadece bir ebeveynde şişmanlık varsa çocukta risk yüzde 40 iken iki ebeveynde obezite varsa oran yüzde 80’lere ulaşabiliyor. Obezite diğer ismi ile vücutta aşırı yağ depolanması salgın gibi davranarak tüm toplumu etkilediği bilinmektedir. 

Fazla kiloluluk boya göre sağlıklı kabul edilen değerlerden daha fazla kiloya sahip olma durumudur.

ABD'de erişkinlerin %73’lere varan bir bölümünün fazla kilolu bu grubun %25’lere varan oranının ise obez olduğu bilinmektedir. Her beş çocuktan birinin obez olduğu da ayrıyeten gösterilmiştir. Çalışmalar obezitenin hipertansiyon, tip 2 diabetes mellitus, dislipidemi, kardiyovasküler sistem hastalıkları ve belirli tipteki (kolon, meme, safra kesesi, endometrium) kanserlere yakalanma risklerini artırdığını göstermiştir.

Obezite dünya genelinde, çocuk ve adolesanların %25-30'unu etkileyen önemli bir beslenme problemidir. Dünyadaki 5-17 yaş grubundaki her 10 çocuktan biri, yani 155 milyon çocuğun kilolu olduğu bilinmektedir. Çocukluk cağı obezitesi özellikle gelişmiş ülkelerde olmakla beraber bütün dünyada artan bir sıklığa sahiptir. Adölesan döneme obez girenlerin %50'sinin erişkin dönemde obez olması beklenmektedir. Obezitenin, hem çoğu kez aileler ve hem de hekimler tarafından tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak görülmemesi nedeni ile önemli bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Sabit kilo, yemekler ile alınan enerji ve o enerjinin harcanması arasındaki dengeye bağlıdır. Enerji harcaması gün içinde 3 şekilde oluşur.

*Dinlenme boyunca harcanan enerji bu gün boyunca harcanan enerjinin üçte ikisini oluşturur. Genellikle vücut ısısı ve kalpteki kas tepkileri gibi vücut fonksiyonlarını sağlamak amaçlıdır.

Kış mevsiminde çocuklarda sık görülen hastalıklar!
Kış mevsiminde çocuklarda sık görülen hastalıklar!
İçeriği Görüntüle

*Yemeği sindirme amaçlı kullanılan enerji harcanan enerjinin yüzde 10’u gibi bir oran söz konusudur.

*Fiziksel aktiviteler süresince harcanan enerjidir.

Kişinin aldığı kalori enerji tüketimini aşıyorsa vücut adipoz dokusundaki yağ hücrelerinde ekstra yağ depolamaktadır. Bu adipoz hücreleri enerji rezervleri olarak işlev görmekte ve kişinin o enerjiyi nasıl kullandığına bağlı olarak büyümektedirler. Eğer kişiler enerji giriş ve çıkışını düzenli egzersizler ve yeme alışkanlıklarıyla dengeleyemezlerse kilo problemleri oluşabilir ve kilolu kişiler haline gelebilirler.

Çocukluk çağında obeziteyi tanımak için yaşa göre kilo veya boya göre kilo büyüme eğrileri kullanılabildiği gibi Vücut Kütle İndeksi BMI (kg/boy m2) de yaygın olarak kullanılmaktadır. BMI değerine göre sınıflamalar yapılmaktadır.

Fazla kiloluluk eğer obezite sınırını aşıyor ise nedeni araştırılarak çözümler üretilir.

  Obezite tıpta 3 ana başlıkta incelenir

I. Primer ( egzojen ) obezite

II. Endojen (sekonder)  obezite

1.Endokrin nedenler, Cushing sendromu, hipotiroidizm,   

     pseudohipoparatiroidi, büyüme hormonu eksikliği  sayılabilir.      

2. Beyinden olan yönetim bozuklukları (Psikiyatrik sorunlar)

3. Kromozomal bozukluklar

Çocukluk obezitesinin en iyi tedavi yöntemi, ilaçsız, sağlıklı beslenmeyi de içeren, çoklu disiplin yaklaşımı, davranış değiştirme ve egzersiz ile gerçekleşendir.

Hemen hemen her çocuğun hiç sağlıklı olmayan abur cubur alışkanlığı vardır. Aslında iki ya da üç kere ağır yemekler yemektense hafif yemekler ve sıkça yemek en sağlıklısıdır, bu tarz bir yeme alışkanlığının daha ince kalmanın yanı sıra kolesterol profilini de olumlu etkilediği gösterilmiştir.

Anne-babalar yüksek oranda şekerli ve ticari paketli yemeklerden, soda ve tatlandırılımış içeceklerden ve “fast food” tarzı yemeklerden kaçınmalıdırlar. Anne-babalar kilolu oldukları için çocuklarını eleştirmemelidirler. Bu tür durumlar psikolojik yeme bozukluklarına yol açabilir.

Sadece fiziksel aktivitelerin artırılması, ekran başı alışkanlıklarının sınırlandırılması neticesinde sağlıklı beslenme desteği ile ideal kiloya sahip olunabilir. Küçük çocuklar için trafik ışığı diyeti denenebilir. Onların kalori durumuna bağlı olarak trafik ışıklarıyla yemek düzeni ele alınabilir. Örneğin; yeşil “devam et”, sarı “dikkatli ye” ve kırmızı “dur” uyarı anlamlarını taşır.

Özetle

 Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam ve yaşam biçimi oluşturulmalı

Sebze-meyve ve kuruyemiş ağırlıklı beslenme seçilmeli,

 Saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesini önleyecek fiziksel aktivite içeren faaliyetler düşünülmeli, (Çocuklar okul dışı uyanık kaldıkları zamanın neredeyse yarısını ekran önünde hareketsiz olarak geçirmekte, çok meşgul ana-babalar için bu durumu onaylayabilmekte, çoğu da sokakta oynama yerine evde oturmanın daha güvenli olacağını düşünmekte)

Aile yürüyüşleri yapılmalı,

Top, ip, raket gibi fiziksel faaliyet gerektiren oyuncaklar alınmalı, gerektiğinde çocukla birlikte oyun oynanmalı,

Çocuğun okul spor faaliyetlerine katılımı (futbol, voleybol, basketbol, yüzme) teşvik edilmeli.

Alışverişte sağlığa yararı çok az, yağ içeriği yüksek besinler yerine sebze-meyve yoğurt gibi fonksiyonel besinler satın alınmalı,

Çocuk diyete sokulmamalı, çocuklar üzerinde çalışmış tecrübeli beslenme uzmanı bir profesyonelden destek alınmalı,

Lütfen yaşa ve boya göre oranlanmış kilo fazlalığı durumlarını ciddiyetle ele alalım. Obezite mücadelesini tavizsiz uygulayalım. Bu günü değil yarını düşünelim…