Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı, Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü”nün daha önce uygulanan kriterler sisteminden daha ileri bir noktada olduğunu  belirtti.

Bakanlık, tüzüğün, ocakların sadece bir bölümü ile ilgili değil, tümü ile ilgili şartlar ortaya koyduğunu ve hakkaniyetli bir biçimde somut şartlara dayandırılması bakımından, öncekilerden daha geniş kapsamlı ve adil uygulamalar içerdiğini kaydetti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü”nün yetersiz olduğu yönünde değerlendirmeler içeren bir habere dikkat çekilerek, bakanlık tarafından hazırlanan tüzüğün ileri sürüldüğü gibi sektörü gevşeten, denetimi birkaç kişinin inisiyatifine bırakan veya suistimale açık bir durum yaratan değil, tam aksine denetimleri hiç olmadığı kadar sıklaştıran, herkesin görev, yetki ve sorumluluklarını çok net bir şekilde tanımlayan ve bilimsel esasları kendisine rehber edinen bir anlayışla hazırlandığının altı çizildi.

“TÜZÜĞÜN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ”

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, şu anda uygulanmakta olan kriterler sisteminin Avrupa Komisyonu adına ülkedeki taşocakları sistemini inceleyen çevre uzmanı Adrian Mallia’nın hazırlamış olduğu rapora dayanarak “Maliye” tarafından oluşturulan ve 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan kriterlerden oluştuğu ifade edildi. 

Bu kriterlerin yasal düzenlemeler tamamlanana kadar uygulanmasının öngörüldüğü de belirtilen açıklamada, altı aya kadar yapılması öngörülen yeni yasal düzenlemeyle çevre düzenlemesi ve rehabilitasyon çalışmalarında kullanılmak üzere bir fon oluşturulmasının öngörüldüğü, fonun kaynağının da maden ve taş ocağı işletmelerinden temin edileceği ifade edildi.

Açıklamada, kriterler sisteminin sanayiye hammadde sağlayan iki önemli sektörden biri olan madencilik sektörünü, Bakanlar Kurulu kararları ile yönetmeye çalışmak sonucunu doğurduğu kaydedildi.

“Hepimizin bildiği gibi Bakanlar Kurulu kararları çok kolay bir biçimde değişikliğe uğrayabilen kararlardır. Bu bakımdan esas olan her zaman yasalar ve buna bağlı olarak oluşturulacak olan tüzüklerdir” denilen Bakanlık açıklamasında, tüzüğün en önemli açılımının ise kapsamı olduğu vurgulandı.

Buna göre 16’sı aktif toplam 19 adet kırma kum çakıl (agrega) ocağı ve alçıtaşı ocakları ile sınırlı olan kriterler, sistemin aksine yeni hazırlanan tüzükte bunlarla birlikte 20’si aktif toplam 35 adet endüstriyel hammadde ocağını da (kil, mozaik taşı v.b.) kapsayacak şekilde düzenleme yapıldı.

 “GEÇMİŞTEN ÇOK DAHA KAPSAMLI DENETİMLER ÖNGÖRÜLÜYOR”

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “işleteme ruhsatlarının neye göre uzatılıp uzatılmayacağının belirtilmediği” yönündeki iddialar değerlendirilerek, kriterler sisteminde tek görevi ruhsat bitimlerinde ocağa gidip elinde bulunan cetvele göre puanlama yapan bir denetleme heyeti varken, yeni getirilen sistemde büyük ocaklarda yılda en az bir kez, diğer ocaklarda ise ruhsat süresi içerisinde en az bir kez olmak üzere geçmişten çok daha kapsamlı ve yoğun denetimler yapılacağı vurgulandı.

“ÜLKEMİZDE İLK KEZ TEKNİK NEZARETÇİLİK SİSTEMİ KURULMUŞ OLDU”

Bakanlık açıklamasında, Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü’yle kriterler sisteminden farklı olarak, ülkede ilk kez teknik nezaretçilik sisteminin yasal alt yapısı ile birlikte kurulmuş olduğu da ifade edildi.

Tüzükte çok açık bir şekilde teknik nezaretçilerin görevleri ve sorumluluklarının tanımlandığı da belirtilen açıklamada, görevini ihmal eden teknik nezaretçilere uygulanacak yaptırımlarla, teknik nezaretçilik yapacak maden mühendislerinin görevini suistimal etmesinin önüne geçildiği vurgulandı.

“MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN ALTI DOLDURULDU”

Haberde sözü edilen taş ocaklarının ruhsatlarının yenilenebilmesi için yerine getirmesi gereken mali yükümlülükler ile ilgili düzenlemeye de açıklık getirilen Bakanlığın yazılı açıklamasında, kriterler sisteminin dördüncü maddesinde yer alan “devlete ait tüm mali yükümlülükler” ibaresinin son derece muğlak bir ibare olduğu ifade edilerek, bu yükümlülüklerin hangileri olduğunun tanımlanmadığına dikkat çekildi. Bakanlık tarafından yapılan tüzükte “devlete karşı olan mali yükümlülükler” olarak düzeltilen ifadenin içinin de doldurulduğu belirtilerek, vergi, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı gibi yükümlülüklerin tanımlandığı kaydedildi.

GÜVENLİK KONUSU

Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü’nün ÇED raporları ve güvenlik açısından da değerlendirilmesi yapılan bakanlık açıklamasında, gerek kriterlerde gerekse tüzükte bu düzenlemenin ortak bir şekilde yer aldığı, buna karşın kriterlerde olmayan ancak tüzükte özel olarak tanımlanmış bir başka yasanın da patlatmalar esnasında alınacak olan önlemleri içeren Patlayıcı Maddeler Yasası’na tam uyumu içerdiği vurgulandı.

SİVİL TOPLUM DANIŞMA TOPLANTISI

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, konuya bakanlığın gösterdiği hassasiyet vurgulanarak, Yerbilimleri Mühendisleri Odası ile de maden ve taş ocakları alanında altı aylık bir protokol imzalandığı hatırlatıldı. Açıklamada, protokolün ülkede faaliyetlerini sürdüren taşocaklarının adalet, şeffaflık, bilimsellik ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde çevre ile uyumu ve kamu yararı gözetilerek yeniden yapılandırılması ve taşocaklarından maksimum fayda elde edilmesi için bir işbirliğini içerdiğini ve bakanlığın, protokol çerçevesinde ortaya çıkacak bilimsel çalışmaların sonuçlarına da uyacağını taahhüt ettiği kaydedildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, protokol çerçevesinde öngörüldüğü üzere, 27 Kasım’da sivil toplum örgütlerine ve vatandaşlara açık olarak Sivil Toplum Danışma Toplantısı’nın da gerçekleştirilerek, Taşocakları Denetleme ve Düzenleme Tüzüğü’nün masaya yatırıldığı hatırlatıldı.