Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün görüştüğü İngiltere’nin Avrupa Bakanı Leo Docherty’den direkt uçuşlar, direkt ticaret ve sportif ambargolar konusunda Kıbrıslı Türklere uygulanan haksızlıkların kaldırılmasını talep etti. Tatar İngiliz bakana, Kıbrıslı Türklerin görmezden gelinmesinin büyük haksızlık olduğunu da söyledi.
Tatar, İngiltere’nin Avrupa Bakanı Leo Docherty ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığında kabul etti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kabulün ardından TAK’a yaptığı açıklamada, görüşmede Kıbrıslı Türklere yapılan haksızlıkları, eşit olmayan muameleleri anlattığını ve destek istediğini söyledi.
Tatar, İngiliz Bakan’a eski İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in Larnaka’da bir demecinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına müsaade edemeyeceklerini, adadan çıkmaları halinde Osmanlı’ya iade edeceklerini söylediğini, İngiltere’nin Kıbrıs’ta Lozan anlaşmasıyla 1923’ten 1960’a kadar egemen olduğunu ve 1960 anlaşmalarıyla da iki tane egemen üs aldığını, buna karşın Kıbrıslı Türklerin halen egemenlik hakkı için mücadele vermekte olduğunu anlattığını ifade etti. Tatar, Docherty'e bundan daha büyük bir haksızlık olamayacağını, Kıbrıslı Türklerin adada eşit ve egemen olduğunu bunun kuruluş anlaşmalarında da belirtildiğini söylediğini kaydetti.
Tatar, İngiltere’nin garantörlük yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Kıbrıs Rum tedhiş örgütü EOKA’nın 1963’e kadar Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılara hep seyirci kaldığını, Türkiye’nin 1974’te meşru bir müdahalede bulunduğunu ve adaya barış getirdiğini, gelen bu barışla Kıbrıslı Rumların da gelişmesine vesile olduğunu, adadaki Türk askerinin sadece Kıbrıslı Türkler için değil tüm bölgenin barışı için önemli olduğunu da aktardığını kaydetti.
Kıbrıslı Türklere 2004’te de haksızlık yapıldığını da söylediğini belirten Tatar, 2004’te referanduma sunulan çözüm planını reddeden Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği'ne üye yapılarak, planı kabul eden Kıbrıs Türk tarafına ciddi haksızlık yapıldığını, 2004’te dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı Jack Straw’un bunun bir yanlışlık olduğunu itiraf ettiğini de hatırlattığını kaydetti.
Tatar, eski Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, 2004’te çözüm planına destek veren bir taraf olduğunu ancak Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri olduktan sonra, baskılara boyun eğerek pozisyon değiştirdiğini ve 2017’de İsviçre’nin Crans Montana şehrinde yapılan görüşmelerde de, adada sıfır asker ve garantörlüklerin kaldırılması noktasına gelerek, masayı deviren taraf olduğunu da anlattığını belirtti.
Docherty'den “Doğu Akdeniz’deki doğal gaz, bölgenin güvenlik meseleleri dururken Türkiye burayı AB’ye bırakır mı?” sorununu savunma bakanlığı da yapan asker kökenli bir bakan olarak değerlendirmesini isteyen Tatar, Türkiye’nin yerinde herhangi bir millet de Türkiye gibi davranmasının en doğal hareket olacağını aktardığını söyledi.
DİREKT UÇUŞLAR
Avrupa Birliği'nden ayrılan ülke olarak İngiltere’den, direkt uçuşlar ve ticaret noktasında Kıbrıslı Türklere kolaylık yapmasını da talep ettiğini belirten Tatar, eğer İngiltere kendini eşitliğe inanan bir ülke olarak görüyorsa Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlara eşit muamele yapması gerektiğini de söylediğini kaydetti.
VOLEYBOL ORGANİZASYONU TALEBİ
Sportif ambargoların kaldırılmasını da talep ettiğini kaydeden Tatar, 6 Şubat depreminde yaşamını yitiren voleybol takımı üyeleri adına, Kıbrıslı Türk takımlarının İngiltere’de düzenlenecek bir voleybol organizasyonuna dahil edilmesini, İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiseri'nden de bunun takibini yapmasını istediğini belirtti.
İngiltere’de Kral III. Charles'ın taç giyme törenine Kıbrıs Türk tarafının davet edilmemesini de gündeme getirdiğini belirten Tatar, İngiltere’de büyük bir Kıbrıslı Türk nüfusun bulunduğunu, Kuzey Kıbrıs’ta da 20 bin İngiliz vatandaşının yaşadığını, dolayısıyla İngiltere’nin Kıbrıslı Türklerle özel bir ilişkisinin bulunduğunu, buna rağmen Kraliçe Elizabeth’in defin töreni ve Charles’in taç giyme törenine davet yapılmadığını hatırlattı. Tatar, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkleri temsil etmediğini, Kıbrıslı Türklerin 1963’te silah zoruyla devletten dışlandıktan sonra, ihtiyaç gereği (out of necessity) bir devlet yapılanmasına gidildiğini, bunun üzerinden 60 yıl geçtiğini, bugün kendi devleti olduğunu, dolayısıyla Kıbrıslı Türklerin de İngiltere'den davet alması gerektiğini de ilettiğini kaydetti.
"KIBRISLI TÜRKLERİN GÖRMEZDEN GELİNMESİ BÜYÜK HAKSIZLIK"
Kıbrıslı Türklerin görmezden gelinmesinin büyük bir haksızlık olduğunu da vurguladığını belirten Tatar, Kıbrıslı Türkleri görmezden gelmesini özellikle, tüm anlaşmalarda masada olan, Kıbrıs meselesini çok iyi bilen, Kıbrıs anlaşmalarında garantör olan İngiltere’den beklemediklerini, bu tavırla yurt dışındakiler de hesaplandığında bir milyonu bulan Kıbrıslı Türk'ün cezalandırıldığını belirttiğini ifade etti.
Tatar, “'Siz Kıbrıslı Türk'ün varlığını inkar ediyorsunuz. Kıbrıs Türkü bir halktır, hakkı var, hukuku var, şiiri var, edebiyatı var, kültürü var. Nasıl olur da sadece Kıbrıs Rum kesimini muhatap alır da bizi almazsınız?' dedim” diye konuştu.