Yeni Bakış'tan Eniz Orakcıoğlu'nun haberine göre, Ülkede birçok spor dalında görev yapan, Sporun her alanında ülkeye destek olan, hem atletizm hayatındaki başarıları hem de antrenör ve federasyon başkanı iken sporculara desteği ve bilgi aşılaması ile ülkemizin yetiştirdiği önemli bireylerden biri olan Ersin Doğaç, Demokrat Parti (DP) Lefke Milletvekili Adayı oldu. Atletizm Federasyonunda gerek başkanlık, gerekse birçok görevlerde spora katkı koyan Doğaç, 18 yıl okullarda rehber ve psikolojik danışman olarak görev yapmış ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürlüğünü de yürütmüş.  Yeni Bakış’a konuşan Doğaç, toplumsal sorunlardan siyasete ve Kıbrıs sorununa dair birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

“Okul yıllarında parti oluşumu içerisinde yer aldım”

Demokrat Parti (DP) Lefke Milletvekili Adayı Ersin Doğaç, siyasete olan ilgisini şu şekilde açıklıyor; “İlk seçim veya demokratik yarış tecrübem lise yıllarında okul kaptanlığı seçimi ile oldu. Çocuk yaşlardan itibaren hep Kıbrıs sorununu Türkiye’deki siyasi hareketliliği ve dünyada cereyan eden olayları takip ederdim. Üniversite yıllarında Demokrat Partinin ilk kurulduğu yıllarda Türkiye’de bir grup arkadaşımla parti oluşumunu içinde yer aldık. Vatani görevimden sonra da Demokrat Parti içerisinde faaliyette bulundum. Gün itibarı ile de memleketimize daha da fazla hizmet edebilmek adına Başkanımız Sayın Serdar Denktaş’ın da bizi bu göreve uygun bulması ve parti üyelerimizin de oyları ile Lefke bölgesinden partimizi temsilen bir numaralı milletvekili adayı olarak 2018 genel seçimlerine katılıyorum.”

“Eşitlikçi, özgürlükçü, yenilikçi ve değişimciyim”

KKTC devletine ve değerlerine sahip çıkan, milliyetçi bir siyasal değerler silsilesine sahip olduğunu söyleyen ve kendini siyasi görüş olarak bu şekilde anlatan Doğaç, “Demokrasi temelinde eşitlikçi, özgürlükçü, yenilikçi, değişimci de diyebilirim. Milli değerlerin çağdaş normlarla harmanlanarak sürekli güncellenmesi gerektiğine inan bir siyasal tutumum var” şeklinde konuştu.

“En büyük sorun belirsizlik”

KKTC’nin en büyük sorunun belirsizlik olduğuna dikkat çeken Doğaç, “Özellikle Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik net bir sonuç alınamaması KKTC’de yaşayan insanlarımız üzerinde olumsuz etki yaratmakta ve hedef seçiminde ve gerçekleştirmemizde motivasyonumuzu düşürmektedir. Tanınmamış ülke oluşumuzdan dolayı dünya ile temas kurma konusunda yaşadığımız sıkıntılar uluslararası arenadaki temsiliyetimizin çok kısıtlı oluşu özellikle gençlerimizin yaşantılarını olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.

“Vaat edilenle gerçekleştirilen arasında fark var”

Son dönemlerde vatandaşın siyasete ve siyasiye olan güvensizliğin nedenleri konusunda değerlendirmelerde de bulunan Doğaç, Böyle bir güvensizliğin varlığına dikkat çekerek, “Sebebi ise vaat edilenle, gerçekleştirilenler arasındaki negatif farkların fazla oluşudur. Bu güvensizliğin de giderilmesi kısa ve uzun vadeli hedef planlamalarının daha gerçekçi ve ülke ihtiyaçlarına göre belirlenmesi, bunun yanında gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilir. Gerçekleştirilemeyen her vaat güvensizliği artıracaktır” dedi.

“Meclisin önemli bir bölümü beklentileri karşılamaktadır”

“Mecliste görev yapan vekillerin gerçekten vatandaşın beklentileri doğrultusunda icraat yaptıklarına inanıyor musunuz?” sorusuna ise  Doğaç, şunları söyledi; “Meclise seçilen milletvekillerinin her birini ayrı profildeki insanlar seçmektedir. Bu noktada da parti politikaları ve seçmen kitlesi yapısı önemlidir. Muhalif olan vekillerden muhalif olan seçmenlerin beklentisi farkıdır. Halkımız şikayet etse de yine de ayni vekilleri seçmesi bir tesadüf değildir. Demek ki meclisin önemli bir bölümü de beklentileri karşılamaktadır.”

“Tecrübeyi ve değişimi savunan biriyim”

Yapı olarak tecrübeyi ve değişimi savunan biri olduğunu anlatan Doğaç, “Ama her ne olursa olsun yeni fikirlerin yeni yüzlerin mecliste yer alması şarttır ve demokrasilerin gereğidir. Değişmeyen tek şey var değişmenin kendisi deyişi de buna örnek gösterilebilir” şeklinde konuştu.

“Daha fazla kadın vekil olmasını isterim”

Meclisteki kadın vekil sayısının azlığını ve cinsiyet kotasınını da değerlendiren Doğaç, cinsiyet ayrımcılığına her zaman karşı olduğunu vurgulayarak, “Bana sorarsanız cinsiyet kotasının oluşu ciddi anlamda tartışılmalıdır. Kadın vekillerin mecliste sayılarının daha fazla olmasını canı gönülden isterim. Nasıl ki kadınlarımız bizimle birlikte omuz omuza her zorluğa göğüs geriyorlarsa mecliste de ülkemiz için birlikte çalışmak daha çok hedefe ulaşmamızı sağlayacaktır. Demokrat Partinin aday sıralama seçimine bakarsanız kadın adaylarımız sıralamalarda hep üstlerde yer almışlardır. Bu partimizde cinsiyetle ilgili bir ayrımın olmadığının göstergesidir. Bundan sonraki süreçte seçimler sonucunda halkımızın taktiri ile daha fazla kadın vekilimizi de mecliste görmeyi umut ederim. Yalnız benim tespitim kadınlarımız siyasete çok fazla ilgi göstermiyor oldukları yönündedir. Halbuki yukarda da değindiğim gibi kadın-erkek birlikte ülkemiz için daha güzel işler başarabiliriz” dedi.

“Görüşmelere devam edilmeli”

Kıbrıs sorununun çözümüne ve müzakerelerle ilgili de Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulunan Doğaç, Kesinlikle görüşmelere devam edilmesi gerektiğini belirterek, “ Ancak Şubat 2014 belgesi temelinde değil iki tarafın masaya eşit statüde oturup eşit statüde kalkacağı iki kesimli, eşitliğe ve adalete dayalı bir barışı gerçekleştirmeye yönelik olmalıdır. Buna ek olarak bu süreçte bizim şu anda mağdur olduğumuz öncelikli 3 konunun artık iyi niyet göstergesi olarak bize sağlanması gerekmektedir. Bunlar; Seyahat serbestliği, ekonomik açılımlar, spor ambargolarının kaldırılması. Toprak konusu ve idari konulardaki görüşmelerin çözümü görüldüğü üzere şu an için pek mümkün değildir ve daha çok uzun bir süre böyle devem edecektir. Ancak çözümü daha kolay olan yukarıda belirtiğim alanlardaki kısıtlamaların en azından kısmen bile kaldırılması ülkemiz insanının daha rahat bir nefes almasına olanak tanıyacaktır” diye konuştu

“Müdahaleden çok ortak çalışma yapıyoruz”

KKTC Meclisi sizce tam bağımsız olarak hareket edebiliyor mu? Yoksa müdahale var mıdır? Şeklindeki sorusunu da yanıtlay Doğaç, şunları söyledi; “Bugün Avrupa Birliği ülkeleri bile reformlar ve ekonomik politikaları daha güçlü olan üye ülkelerin belirlediği programlara uymak zorundadırlar. Bu bağlamda yakın geçmişteki Yunanistan örneği hafızalarımızda yer almaktadır. Biz KKTC olarak kader birliği yaptığımız anavatanımız Türkiye ile birlikte nerdeyse tüm politikalarımızı sürdürmekteyiz. Ancak bu bir müdahaleden çok KKTC’nin kalkınmasına yön verecek politikaların oluşturulmasına yönelik olmaktadır. Buna müdahaleden çok ortak çalışma diyebiliriz”

“Dokunulmazlık sınırları gözden geçirilmelidir”

Milletvekilliği dokunulmazlığı konusuna da değinen Doğaç, “Dokunulmazlığın sınırlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Zaten belli koşullarda yasalarımız milletvekillerine de dokunulmazlıklar konusunda bir takım sınırlamalar getirmektedir ancak yeniden gözden geçirilip dokunulmazlıkların revize edilmesi de gerekmektedir. Milletvekili meclis faaliyetlerinde mutlaka dokunulmaz olmalıdır. Ancak icrada görev alanlar, ya da vekillik dışı faaliyetler dokunulmazlık kapsamından çıkarılabilir” dedi.

“Faiz oranı düzenlemesine gidilmelidir”

Alacak verecek davalarına ve faiz oranları konusunda vatandaşın yaşadığı sıkıntılarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan  Doğaç, şöyle konuştu; “Mademki KKTC mahkemelerindeki davaların büyük bir kısmı alacak verecek davasıdır ve bu da istatistiki bilgi olarak, veri olarak önümüzde ise bunun gerekli olduğunu direkt olarak söyleyebiliriz. Eğer ki alacak-verecek davalarının temelinde alınan kredilerin faiz oranlarına bağlı ödeme güçlükleri varsa vatandaş ödeme güçlüğü çekip faiz oranlarının şimdiki düzenlemelerine bağlı olarak bunun altında eziliyorsa ülke ekonomimize yön veren uzmanların bu veriler doğrultusunda yeni faiz oranları düzenlemelerine gitmesi gerekli olacaktır.”

“Eğitim programları düzenlenmelidir”

İlkokul yaşlarına kadar düşen içki, sigara ve uyuşturucu kullanımı ile ilgili ise Doğaç, “bağımlılık yapan bu maddelerin satılması ya da kullanılmasının sınırlı ya da yasaklı olduğunu söyleyerek, “Bu yasalarla belirtilmiştir. Ben yaklaşık 18 yıl okullarda rehber ve psikolojik danışman olarak görev yaptım. Bu konularda birçok seminere kursa katıldım ve bunun yanında mukayese amaçlı bağımlılık yapan maddelerle mücadelede birçok ülkenin programlarını inceledim. En önemli aşama bunların hiç kullanılmaması bir defa bile denenmemesi için çalışmaktır.  Bu hem daha ekonomik hem de daha az çaba ile olabilir. Birey maddeye başladıktan sonra bundan kurtulması hem yüksek maliyetli hem çok çaba isteyen ve bazende çok sıkıntılı süreçleri içermektedir. Bunlarla mücadelede eğitimin önemi yüksektir. Bireye, aileye ve topluma yönelik önleyici bilgilendirici programlar uygulanmalıdır. Birey eğer maddeye başladıysa bunu bırakma sürecini destekleyici gerek sağlık gerekse psikolojik destek birimlerinin güçlendirilmesi ve oluşturulması şarttır. Eğitim konusunda anaokul çağlarından bireyin eğitiminin devam ettiği diğer yaşlara kadar basamaksal olarak mücadele edebilmeyle ilgili eğitim programları düzenlenmelidir” dedi.

“Denetim önemli”

Uyuşturucu, alkol ve sigara kullanımını önlemek adına yapılması gerekli en önemli işlerden birinin denetim olduğunu vurgulayan Doğaç, “ Sigara alkol gibi maddelerin satılması ve kullanılması sınırlı olup kişinin bunu tedarik etmesi uyşturucuya göre daha kolaydır. bu amaçla devletin ilgili kurumlarının bunların satışının denetlenmesine yönelik daha etkin bir çalışma yapması ve yasak ihlalerinde daha caydırıcı cezalar uygulamalıdır. Uyşturucu ile mücadelede ise devlet güvenlik birimlerin daha da güçlendirilmesi ve bu maddelerin ülkemize sokulmasının engellenmesi için daha fazla önleyici tedbirlerin alınması şarttır” diye konuştu.

“Refah seviyesi yükseltilmeli”

Vekil seçildiği takdirde mecliste, Refah seviyesini yükseltmek için ekonomik reformlar yapılması için çalışacağını belirten  Doğaç,  Bunu başardığımız anda diğer alanlarda başarılı olmamız daha kolay olacaktır. Sağlık ve eğitim alanlarında çalışmalarımızı yoğunlaştırarak toplumun her bir bireyinin gereksinimini fırsat eşitliği içerisinde gerçekleştirmesine olanak tanıyacak yapılanmalara gitmemiz gerekmektedir. Enerji konusunda özellikle ülkemizin iklimsel özelliklerine bağlı olarak güneşten faydalanarak enerji üretmeyi özendirici teşvikler yapılmalıdır. Turizm konusunda ülkemizin doğal tarihi güzellikleri yanında spor turizmine olanak sağlayacak turizm sektörünün teşvik edilmesi milli gelirimize yükseltmeye ve ülke tanıtımımıza da katkı koyacaktır. Ben öncelikle bu alanlarda yoğun çaba harcayıp memleketimize yararlı olmak amacı içinde olacağım” dedi.