Muhalif kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Riyad'dan ayrılan aralarında danışmanların da bulunduğu 42 kişilik heyetin öğleden sonra Cenevre'de olması bekleniyor.

Görüşmelere ise 17 kişiden oluşan bir heyetin katılması öngörülüyor. Bugün BM çatısı altında planmış bir görüşme beklenmiyor.

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, pazar günü HNC ile görüşmelere başlayabileceklerini söylemişti.

Suudi Arabistan, HNC'nin Cenevre'deki Suriye görüşmelerine katılma kararını desteklediği açıklamış, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise bu karardan memnuniyet duyduğunu ifade etmişti.

Staffan de Mistura, görüşmelerin ilk gününde rejim adına görüşmelere katılan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar el-Caferi ile bir araya gelmişti.

- GÖRÜŞMELERDE NE AMAÇLANIYOR ?

Yaklaşık 6 ay sürmesi planlanan görüşmelerde öncelikle ülke genelinde ateşkes sağlamak, DAEŞ tehdidini durdurmak ve insani yardımların ulaştırılması hedefleniyor.

Görüşmelerin gündemini geçen yıl 14 Kasım'da Viyana'da belirlenen 18 Aralık'ta BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye ilişkin 2254 nolu karar tasarısında kabul edilen yol haritasının hayata geçirilmesi oluşturuyor.

Buna göre, Suriyelilerin öncülüğünde ilk 6 ay içinde, yani Haziran 2016'ya kadar tarafların müzakereleri sonuçlandırıp geçiş hükümeti kurması, bu esnada sahada ateşkes sağlanması öngörülüyor. Buna müteakip 12 ay içinde de yeni anayasa hazırlanması ve adil bir seçim düzenlenmesi amaçlanıyor.

250 BİNDEN FAZLA SURİYELİ HAYATINI KAYBETTİ

Suriye'de Mart 2011'deki halk hareketlerine rejimin şiddet kullanarak yanıt vermesi üzerine başlayan iç savaşta şimdiye kadar yaklaşık 250 binden fazla Suriyeli hayatını kaybederken, 4,5 milyondan fazla kişi de komşu ülkelerde sığınmacı konumuna düştü.

Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayınlanan Cenevre Bildirisi, Suriye’de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını, kuşatma altındaki bölgelere insani yardım sokulmasını, tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyordu.

İlk girişimin ardından 22 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen Cenevre-2 Konferansı'ndan da istenilen sonuç elde edilememişti.