Haber: Bahar SANCAR
Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala, sokakta yarış kızıştı. Adaylar seçmenlerle bir araya gelerek seçim vizyonlarını ortaya koyuyor. Gündem Kıbrıs’a konuşan Eski Meclis Başkanı Fatma Ekenoğlu, Cumhurbaşkanında olması gereken özellikleri beş soruda cevapladı ve Kıbrıs sorunu konusunda yapılması gerekenleri söyledi.
1. Cumhurbaşkanında nasıl nitelikler ararsınız?
“Cumhurbaşkanlığı makamı için hukukun üstünlüğüne inanan, eşitlikçi, adaleti sağlayacak olan birisini ararım ve Cumhurbaşkanlığı bizi yurt dışında temsil edecek olan liderdir. Cumhurbaşkanlığında hukukun üstünlüğü çok önemlidir. Dünya hukuk sisteminin içinde olmak benim için çok önemlidir. Kıbrıs konusunu şu anki çözümsüzlük içerisinde tutmamak çok önemlidir. Var olan durum bana ve çocuklarımıza yetmiyor. Günden güne inşaat sektöründe ve diğer sektörlerde yaşananları görüyoruz. Biz küçücük bir adaya tıkıldık kaldık. Ben, bizi yurt dışında temsil edecek olan bir lider istiyorum. Sadece Kıbrıs’ın içerisine kapanan bir lider istemiyorum.”
2. Seçilecek olan cumhurbaşkanından beklentileriniz nelerdir?
“Seçilecek olan Cumhurbaşkanı bir an önce masaya oturmalıdır. Görüşme sürecini ileriye götürmeye çalışmalıdır. Gerekirse Türkiye, Güney Kıbrıs, Yunanistan, İngiltere, AB, Birleşmiş Miletler gibi bütün paydaşlarla ve bunun yanı sıra Türki cumhuriyetler ve İslam devletleriyle temas kurmalı, yani dünyaya açılmalıdır. Dolayısıyla masaya oturmalı ve masada Kıbrıs türkünün iradesini göstermelidir. Bu iradeyi göstermek Rum liderliğinin de bu kadar rahat olmamasını getirecektir. Dolayısıyla Kıbrıs Türkü de bazı noktalarda istediklerini elde edecektir. Masaya oturup görüşülmesi ve müzakere edilmesi gerekir. Bugüne kadar var olan sistemin ve temassızlığın bizi bir yere götürmeyeceği Mülkiyet konusunda açılan davlarla orta yere çıkmıştır. Kıbrıs türkünün masada olması neticesinde AİHM mahkemelerinde Kıbrıs türkünün lehine belli kararlar alınmıştır. Dolayısıyla o kararlar çerçevesinde 2-3 yıl öncesine kadar süreç ilerliyordu ama şu anki cumhurbaşkanının masaya oturmaması, dediğim dedik çaldığım düdük şeklinde hareket etmesi neyi getirdi? Davaları, inşaat sektöründe geldiğimiz noktaları, kontrollü olmamayı getirdi. ‘Yapın da ben arkanızdayım’ dedi, sonrasında tutuklamalar, yurt dışına çıkamamalar başladı. İnşaat sektöründe olanlar yeşil ve kırmızı bültenlerle aranmaya başladı. İnsanlar Türkiye’ye bile giremiyor. Dubai de uyarılıyorlar ve ülkeye alınmıyorlar. Hadi yatırım yapanların arkasında olsun. Kıbrıs sorunu müzakere ederek ve toprak konusunu çözerek arkalarında olacaktı. Cumhurbaşkanımız bu konuda çaba harcadı mı? TMK’nın iç hukuk yolu olma noktası bizim liderliğimizin masada olmasıyla, görüşme sürecinde kazanıldı. Ama biz masadan kaçtığımız ve hiçbir şeye kulak vermediğimiz sürece de geldiğimiz nokta budur.”
3. Cumhurbaşkanının yabancı dil bilmesi sizce önemli midir?
“Cumhurbaşkanı bence yabancı dil bilirse iyi olur. Ama bütün bu söylediklerimi iyi bir ekiple ileriye götürebilir. Yabancı dil bilmesi çok önemlidir ve bir avantajdır. Önemli olan cumhurbaşkanının vizyonu olmalıdır. Vizyonsuz birini ben istemiyorum.”
4. Sizce seçilecek olan cumhurbaşkanı Türkiyesiz herhangi bir karar alabilir mi?
“Seçilecek olan Cumhurbaşkanı Türkiye’yi, Yunanistan’ı, İngiltere’yi, Birleşmiş Milletler’i ikna edecek kabiliyete sahip bir lider olmalıdır. Türkiye’nin her söylediğine kafa sallamak, her istediğini yapmak değil, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs insanın çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi ikna etmek çok önemlidir. Ben geçmişse de baktığım zaman, örneğin Denktaş Bey kendi görüşleri doğrultusunda Türkiye’yi sürükleyen bir liderdi. Mehmet Ali Talat, Türkiye’yi ikna etmeye çalışan bir liderdi. O yönde çaba harcayan bir liderdi. Mustafa Akıncı yine Kıbrıs Türkünün ihtiyaçları doğrultusunda hakları savunurken son anda masadan Rumların çark etmesiyle istenilen noktaya varamamıştır. Ben bu 3 lidere baktığım zaman, Kıbrıs Türkünün haklarını kendi vizyonları çerçevesinde Türkiye’yi ikna ederek yönlendiriyorlardı. Ama şu anki cumhurbaşkanımız sadece kafa sallıyor. İkna etmeye çalışmıyor.”
5. Sizce Cumhurbaşkanı iç meselelerde daha aktif rol almalı mı?
“Cumhurbaşkanı belli dönemlerde Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapabilir. İç meselelerde hatalar gördüğünde o yönde uyarıcı nitelikte olmalıdır. Toplumsal olaylara karşı duyarlı olmalıdır. Örneğin kamu komisyonunda eşitliği sağlamak adına Cumhurbaşkanı seçicidir. Dolayısıyla oradaki nabzı tutmaya çalışıyor. Adaletin sağlanması konusunda seçici olmalıdır. Danışmanları ile çevre, hukuk ve adalet konularında ekipleri olmalı ve çalışmalar yapmalıdır. Şu anda yaşadığımız ekonomik çöküntüde insanlar yaşam mücadelesi verirken, cumhurbaşkanının sadece bakması bana göre normal bir olay değildir.”




