Milli Eğitim Bakanlığı önünde KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, sendika yetkilileri ve Özel Eğitim öğretmenleri ile öğretmen adaylarının katılımıyla yapılan eylemde, özel eğitim yasasının olmayışı ve bu branştan öğretmenlerin Türkiye’den atanması protesto edildi.KTÖS Genel Sekreteri Elcil yaptığı konuşmada, özel eğitimle ilgili bugüne kadar herhangi bir düzenleme yapılmadığını, kadroların açılması konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu ve özel eğitimin yönetimi ile ilgili ciddi sıkıntıların olduğunu kaydetti.Özel eğitimin sadece ilkokul düzeyinde verildiğini söyleyen Elcil, “Bizim yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Bu sistemi kurmak için iki yıl önce hazırladığımız yasa tasarısı Meclis’te bekliyor. Yasa yapılmadığı gibi yasanın gereği de yerine getirilmiyor” dedi.Üniversite okuyup göreve başlamak isteyen bir çok özel eğitim mezunu genç olmasına rağmen Maliye ve Eğitim bakanlıklarının kadro açmadıklarını ve Türkiye’den öğretmen getirildiğini ileri süren Elcil, “Bizde yetişmiş insan gücü varken, gençlerimiz işsizken Türkiye’den öğretmen getirmeyi tercih eden bir mantık bizi temsil edemez” ifadelerini kullandı.Özel Eğitim öğretmen adayı gençlerin organize olduğunu, KTÖS’ün de kendilerine destek vererek haklı kavgalarında sonuna kadar beraber olacaklarını dile getiren Elcil, 73 işsiz özel eğitim öğretmeni olduğunu, gelecek yıl bu sayının 300’ü aşacağını savundu.Konuşmanın ardından KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş’in hazırladığı basın açıklamasını özel eğitim öğretmen adayı Melek Hacı okudu.Özel eğitim öğretmeni münhallerinin açılmasını, özel eğitim yasasının Meclis’ten geçmesini ve Türkiye’den özel eğitim öğretmeni getirilmesine dur denmesini talep ettiklerini belirten Hacı, genel sorunları şöyle sıraladı:“Özel eğitim yasası ve özel eğitim politikasının olmaması sorunların kaynağıdır. Eğitim Bakanlığı teşkilat yapısı içinde özel eğitim dairesi veya biriminin olmaması nedeniyle özel eğitimin planlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı arasında koordinasyon olmadığından erken tanıdan yaşam boyu eğitime kadar olan süreçte verimli bir sistem oluşmadı. 18 yaşından sonra bilimsel anlamda eğitim yok. Engellileri istihdam yasası çerçevesinde ülkemizde her 25 çalışanı olan iş yeri bir engelli istihdam etmek zorundadır. Kamusal alanda yaklaşık 360 civarı engelli kişi, var olan yasa paralelinde istihdam edilmek için beklemekte, fakat yasa yine devlet tarafından uygulanmamakta ve engelli bireyler bir kez daha devlet tarafından engellenmektedir. Ülkemizde yasa olmasına rağmen istenilen düzeye ulaşılamamıştır. Kadrolarımız içerisinde özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçlarına göre yeterli sayıda özel eğitim öğretmeni yok. (Üstün zekalı, otizm, görme engelli, öğrenme güçlüğü vb. gibi ). Şu anki yapı içerisinde Türkiye’den ikili kültür antlaşması ile gelen 25 özel eğitimci mevcuttur. Türkiye’den bu antlaşma ile 17 özel eğitimcinin daha bu eğitim öğretim döneminde geleceği belirtilmektedir. Üniversitelerin özel eğitim bölümlerinden mezun 108 özel eğitim öğretmenimiz mevcuttur. Artık Türkiye’den öğretmen getirilmesini anlayışla karşılamayacağız. Özel üniversitelerin plansız öğretmen yetiştirme anlayışı nedeniyle özel eğitim öğretmenliğinin geleceği tehlike altındadır. Son üç yılda sadece bir üniversiteden 108 özel eğitim öğretmeni mezunu vardır. 2016 yılında dört üniversiten 150 civarı mezun olacak, bu sayı 2020 yılında 600’ün üstüne çıkacak. Eğitim Bakanlığı, özel eğitim öğretmen adaylarına burs verirken, iş imkanı yaratmamakta, rehberlik etmemekte, bu yönde politika üretmemektedir. Vakıflar ve özel özel eğitim kurumları bu alanda sömürü düzeni oluşturmuştur. Özel eğitimle ilgili bilimsel veriler yetersizdir. Ülkemizde özel eğitimle ilgili merhamet, istismar ve rant var ama ülke genelini açıklayacak bilimsel bir çalışma yoktur”.Açıklamada, talepler ise şöyle ifade edildi:“KTÖS’ün hazırladığı Özel Eğitim Yasa Taslağı ve Özel Eğitim Dairesi Kuruluş Taslağı hayata geçirilmelidir; Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı koordinasyonu ve işbirliği ile bireylere erken tanının devlet eliyle konması sağlanmalı ve yaşamlarının her evresinde gereksinim duyacakları eğitim planlanmalıdır. Tüm okullarda özel gereksinimli bireylerin ihtiyacına cevap verecek alt yapı çalışmaları tamamlanmalıdır. Bugüne kadar verdikleri emeklere saygı duyarak, bundan sonra Türkiye’den özel eğitim öğretmeni getirilmemelidir. Özel gereksinimli öğrencilerin eğitsel değerlendirmesi, okullara yerleştirilmesi bilimsel yaklaşımlar dikkate alınarak yapılmalıdır. Ortaöğretime de özel eğitim öğretmeni kadrosu açılmalıdır. Özel eğitim merkezlerinde özel ders öğretmeni (müzik, resim, beden eğitimi vb gibi) kadrolu olarak istihdam edilmelidir; İskele bölgesine özel eğitim merkezi açılmalıdır. Sadece ilkokullar için 71 tane özel eğitim öğretmenine ihtiyaç vardır...”