Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Zirve Kıbrıs Web TV yayınlanan bir programa katılarak, açıklamalarda bulundu. 

Erhürman, dertlerinin halk için bir şey yapılabilecekse, bunun yolunun açılması olduğuna dikkat çekti.

“Külliyeden vazgeçmiyorsun, maaşlardan keseceğim diyorsun” diyen Erhürman, toplumun “hükümete güvenmediğini” savundu.

“ACILARIN BÜYÜK OLDUĞU DÖNEMDE, BİLDİK TARTIŞMALARIN İÇİNDE HALKI YORMAK İSTEMEDİK”

Endişelerin ve acıların büyük olduğu dönemlerde, bildik tartışmaların içinde halkı yormak istemediklerini belirten Erhürman, dertlerinin halk için bir şey yapılabilecekse, bunun yolunun açılması olduğuna dikkat çekti.

“Bizim, hükümete karşı sorumlu muhalefet anlayışımız yok, topluma karşı var” diyen Erhürman, hükümeti sergilediği tutumdan dolayı eleştirdi.

Birçok sorunun, tedbirin alınması gereken dönemde alınmamasından kaynaklandığını savunan Erhürman, bazı okullarda çadırlarda eğitimin devam etmesi konusuna da değindi.

KTÖS-KTOEÖS’ün her ders yılı başında okulların yapısıyla ilgili ayrıntılı rapor sunduğunu hatırlatan Erhürman, söz konusu raporların ne kadar dikkate alındığını sordu.

Türkçe bilmeyen yabancı öğrenci sorununun da giderek büyüdüğüne dikkat çeken Erhürman, bu sorunu da siyasi tartışma üzerinden ele almaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını söyledi.

“ÇOCUKLARIN EĞİTİM GÖRECEĞİ SINIF YOKKEN, ‘CUMHURBAŞKANLIĞINDA TOPLANTI ODASI YOK’ DİYORLAR”

Erhürman, sendikaların verdiği raporların, bütçe düzenlemesi yapılırken dikkate alınmadığını savundu.

İlk olarak toplumda önceliklerin tartışılması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Hastaneler denetimden geçtikten sonra ortaya çıkacak sonuçlar da bizi bekliyor. Çadırlarda iki tarafı açık çocukların eğitim görmesine kadar vardı iş. Bütün bunlar ortada dururken sen yeni cumhurbaşkanlığı, yeni meclis binası yapacaksın. Bu kabul edilebilir değildir” dedi.

Birçok ihtiyaç varken, “külliye yapacağım diye tutturulduğunu” ileri süren Erhürman, “Çocukların eğitim göreceği sınıf yok, Cumhurbaşkanlığı’nda toplantı salonunun olmadığını söylüyorlar. Bu toplumda gerçekten inanılır olmayan işler yapılmaya devam ediliyor ama böyle bir felaketi yaşadığımız anda görünür hale geliyor” ifadelerini kullandı.

Depremin gerçekleştiği anın bir dakika öncesine dönülemeyeceğini vurgulayan Erhürman, “Bütün mesele bunun bilinciyle hareket etmektir. Şu anda bu toplumda, öncelik hastane mi? Okul mu? Külliye mi? sorusuna ‘külliyedir’ diyen tek bir kişi yoktur” ifadelerini kullandı.

“KÜLLİYEDEN VAZGEÇMİYORSUN, MAAŞLARDAN KESECEĞİM DİYORSUN”

Bir krizde temel meselenin güven olduğuna dikkat çeken Erhürman, krizi yönettiğini iddia edenlere karşı insanların güven duyması gerektiğini belirtti.

“Külliyeden vazgeçmiyorsun, maaşlardan keseceğim diyorsun” diyen Erhürman, bu toplumun “hükümete” güvenmediğini savundu.

 Ülkeye gelen depremzede sayısının bile bilinmediğini ileri süren Erhürman, her bakanın farklı rakam açıkladığını söyledi.

Erhürman “Önemli olan depremzedelere kucak açmak değil, insan hayatına yarışır bir şekilde misafir etmektir” dedi. Erhürman söz konusu durumun en önemli şartının da ülkeye gelen depremzede sayısını bilmek olduğunu ifade etti.

Bakanlıklarda bürokrasi diye bir şey bırakılmadığını savunan Erhürman, “Gerçekten Mağusa’da çadırda eğitimden başka bir olanak yok mu? Araştırdınız mı?” diye sordu. Erhürman, kriz yönetiminin, insanların kafasında soru işareti bırakmamak olduğunu da vurguladı.

“MALİYE NEREDEN TASARRUF EDECEK, HANGİ GELİRLERİNDEN VAZGEÇECEK?”

Asıl meselenin, çocukları eğitim hakkından yoksun bırakmamak olduğunu dile getiren Erhürman, “Başka yerlerde eğitim devam edecek bu çocuklar eksik kalacak. Fırsat eşitsizliği makası giderek açılacak. Her dakika güvensizliği besleyen ciddi adımlarla karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.

Maaş kesintileriyle ilgili de konuşan Tufan Erhürman, sendikalar ve ekonomik örgütlerin ortak diline rağmen “hükümetin” kendi bildiğini okuduğunu savundu.

“Siz, ortak görüş ardından bile yine bildiğinizi yapıyorsunuz” diyen Erhürman, toplumsal dayanışmanın ne olduğunun da bilinmediğini ileri sürdü.

CTP olarak bu memleketin ihtiyaçlarını, akıl yoluyla çözme ihtiyacı içerisinde olduklarının da altını çizen Erhürman, “Ben yaparım olur noktasına geliyorlar, bu kabul edilebilir değildir” dedi. Erhürman, “Maliye nereden tasarruf edecek, hangi gelirlerinden vazgeçecek? Sen hangi gelirinden vazgeçiyorsun ve deprem için kullanılacağını söylüyorsun? Bunların hiçbiri ortada yok” ifadelerini kullandı.