Halk Meclisi’nin 55’inci buluşması Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların karma olarak yaşadığı Birleşmiş Milletler’in de (BM) kontrolünde bulunan karma köy Pile’de gerçekleşti.  

Hem Türk, hem Rum, hem de BM’nin yetkili olduğu köyde yaşayan Kıbrıslı Türkler sınır kapılarında yaşadıkları eziyetten nedeniyle bir hayli dertli. Evlerine gidip gelebilmek için yurt dışına çıkıp girme prosedürüne maruz kalmaktan dert yanan köylüler, bunun düzeltilmesini istiyor.  

Siyasetçilere de yoğun eleştirilerde bulunan Pile sakinleri, sıkıntılarını Diyalog izleyicileri ile paylaştı.  

Programda ilk sözü Köy Muhtarı Nejdet Ermetal aldı.  

Nejdet Ermetal (Pile Muhtarı):

BM ara bölgesi içerisine sıkışmış 500 Türk 1200 Rum olmak üzere karma köy olarak hayatımızı idame ettiriyoruz. Köyümüze iki muhaceretten geçilip geliniyor. Vekillere soruyorum Karpaz’a giden kaç tane yol var? İki tane, Karpaz halen daha özel bölge, kendine ayrılmış kontenjanları var. Pile’ye gelen kaç yol var? Bir tane. O da yarı buçuk iki barikattan geçmek gerekiyor gelmek için. Acaba hükümetler partiler vekiller ne yapıyor? Bizi de alacaklar mı özel bölgeye? Sekiz yıldır bir Allah kulunu işe almadılar. Ev yapamıyorlar, iş yok.  2006 tarihinde göreve geldiğimizde Pile’nin Beyarmudu Belediyesi ile ilişkisi sıfır düzeyindeydi. Nüfus katkı payından faydalanmıyoruz. 1300 nüfuslu Rumlar 500 Pileli Türkü de dahil edip yarı belediye statüsüne giriyorlar. Ben bu statü için çok uğraştım, gitmediğim makam kalmadı ama olmadı. Karşılıksız hizmeti yarı belediye statüsüne girmiş olsaydık biz verebilirdik. Şu an Rum belediyesi yapıyor. KKTC nüfus katkı payından kişi başı 500TL alabilirdik. Çok zor muydu biz de 1300 Rum’u 500 ile birleştirip yarı belediye yapalım? Beyramudu’nda gümrük kontrolü yapıyorlar ama gümrük muafiyetinden yararlanmıyorum. Yurt dışındayız madem gümrük muafiyeti olsun, onu da yapmıyorlar.  

Ali Kerim Yahi:   

Yıllarca Rumlar bizi yürütmedi Türk askeri Kıbrıs ve Pile’yi kurtardı. Girne’den Larnaka’ya taksi meselesi çıktı ancak bu durum bizi parçaladı. Bizi ne arayan ne soran var. Köyümüze girmek için taksilerin kayıt olmasını bekleyeceğiz sıra bize gelsin. Hükümetten kimse bizi arayıp sormuyor. Batı yakası bizimdi ama doğuya verdiler. Klimasız arabaların içinde çocuklar bekliyor sıcakta arayan soran yok. Başbakan gelip de halimizi sormadı. 

Sonbil Çelebi: 

Maalesef geçmişte gıpta ile baktığımız Pile’yi atılan yanlış adımlar yaşanmaz bir hale getirdi. 2004’te yapılan siyasi hatada ısrar edildi ve bugün oldu gelip geçen hükümetler bu konuya bir çözüm bulamadılar. Barikat sıkıntısı var. Girne’den Larnaka Havaalanına müşteri getirilmesinden dolayı barikattan büyük sıkışıklık yakışıyoruz. Bu soruna çare bulacak olan siyasiler, polis veya asker bu konu ile ilgilenmiyor. Dışişleri Bakanlığı’na gittim, polise gittim tam olarak biz çözüm gitmedi. Doğu barikatını giriş batı barikatını çıkış yapalım önerisinde bulunduk. Polis yapamazmış, yetkisi yokmuş. Kim yaparsa bu işi bir zahmet el atsın. Acil bir durum olduğunda barikattan geçemiyoruz. Otobüsler sıralı. Bakanlar, vekiller gitsin soruna çözüm bulsun. Otellerin elektrik paralarını bağışlamakla olmuyor bu işler. Sorunlara çözüm getirmekte devlet bu kadar mı zayıf? Son çare olarak barikatı kapatacağız çözüm bulunmazsa. Futbol sahamız kurudu, sahaya bakım yapacak insan yok. 

Ergün Kuleli: 

Pergama’dan bu tarafa geçiş için dört tane kapı var. Bir tanesini işçiler kullanıyor, diğer ikisini Pergamalılar. Ama güneyde kalan Pergamalılar kullanıyor. Doğu kapısı denilen kapıyı kullanan Pilelilere vize yapıyorlar. KKTC kimlik kartı sahibi insanlarız, kendi evime gelirken vize yapmayı gururuma yediremiyorum. Burası Türk toprağı değilse söylesinler bilelim. Çocuklarımızı dedesi ile herhangi bir yere gönderemiyoruz, muhtardan vekalet alması gerekiyor. 

Mustafa Çelebi:  

Barikatlarda geçişlerde yaşanan sorunlar dışında köyümüzde inşaat yapılamayacak duruma gelindi. Son 10 yılda sadece 3 ev yapıldı. Acaba 10 yıl sonra Pile’nin nüfusu ne olur? Bir çare üretemiyoruz. Barikata takılıyoruz. Evlerimizde kullanacağımız her şeyde sıkıntı yaşıyoruz. Bütün gençler Mağusa, Lefkoşa ve diğer yerlere taşınıyor. Eğer buralara yerleşim olmazsa burada Türk bölgesi yok olacak yerleşim alanları elimizden çıkacak.  

Kemal Ergen 

Siyasilerden şikâyetçiyiz. Pile özel bir yerdir. Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı tek karma köydür. Buranın el üstünde tutulması gerekiyor. KKTC kendi kendini küçük düşürüyor. Bize vize uygulanıyor, o zaman ben de Rum plaka bir araç alayım geçeyim kuzeye gideyim işime. Madem bize vize uygulanıyor, o zaman erkek çocuklarımız bedelli askerlik yapsın.  

Veysal Gülen: 

Kıbrıslı Türklerin kültürünün dışında farklılığı olan bir köy var burada. Bu köyde 10 yıldır evlenen gençlik var. Köy insanı çocuğunu okutsun diye ciddi çaba sarf ediyor sonra evlendirip köyden gönderiyor. Bu köy bu toplum için önem arz ediyorsa bu topluluğu burada tutmak adına bir politika geliştirsinler. Unutulmuşluk nedir sorusuna Pile köyü yanıtını verebiliriz. Bu köylü kuzeyden hiçbir talepte bulunmadı. İş imkanını üslerden ve güneyden karşıladı. Üsler yönetimi yeni bir sürece girdi, özelleştirme dönemi başladı. Neredeyse tüm sektörler özelleşecek ve bu yapılırken Güney Kıbrıs’taki ticaret odasına kayıt yapılıyor. Özel sektöre geçildikten sonra Kıbrıslı Türklerin gözünün yaşına bile bakmayacaklar. Kendi insanlarına iş imkanı verecekler. Eğitim düzeyi yüksek bir gençlik var, evleniyor çantasını alıp gidiyor köyden. Çocukların sosyal aktivite yapabilecek hiçbir yeri yok. Yatırım yok. Toplam 100 tane ev var köyde. Bu devlet bu topluluğa yardımcı olacak bir politikası yoksa ikinci Akıncılar meselesi bu köyde yaşanacak. Güvenlik açığımız var, kontrolsüz bir yaşam, otorite eksikliği var. Sayısı 8’e ulaşan gazino var köyde.  

Hüseyin Agokçu: 

Her kesimden insan sorunlarının sonunda çözüm istediler. Çözüm olursa dertleri ortadan kalkar diye düşünüyorlar. Türkiye’nin yardımı ile her türlü imkanı zorlayarak çözüm aradılar ama olmadı. Bu Kıbrıs sorununu kim çözebilir bir yorum bekliyoruz. Kim Nasıl çözecek bu sorunu?   

Barış Alibeyoğlu 

Barışı savunduğunu söyleyen partilere söylüyorum. Bir karış toprak vermeyiz diyenler, Kıbrıslı Türkleri ve Rumlar bir arada yaşıyor burada. Nasıl bir analiz çıkarılabilirdi toplum için? Burası göz ardı ediliyor. İnsanların dinamikleri, yaşam standartlarını ölçen analizler yapılmıyor. Adada tek barışın olduğu bir bölge burası ama ihmal ediliyor. 

İlker Edip / Beyarmudu Belediye Başkanı:

Beyarmudu’nun yüzde 55 toprağı İngiliz üslerinin içerisinde yer alıyor. Bir kısmı imara açık yerleşim bölgeleridir. Mahalle ortasında dikenli teller var. Burası bölünmüş bir bölge ve Türkü Türk’ten ayırıyor. Beyarmudu Sınır Kapısı yıllarca güneye geçişi sağlayan kapıydı. Bir tarafta Türk otoritesi bir tarafta İngiliz üsleri, diğer tarafta sorumluluğu kime ait olduğunu bilmediğimiz bir bölge. Pile bize bağlı bir köy değil ancak ilişkilerimiz çok geniş. Bir kısım hizmetleri veriyoruz halka.  

Erkut Şahali (CTP Milletvekili):  

Pile’de uzun zamandır etnik kimliğe dayalı olarak sorun gündeme gelmedi. Kıbrıslı Türklerin ve Rumların gurur duyması gereken bir durumdur. Kıbrıs sorununa rağmen hayatımızı güzelleştirmek olanaklarını artırmak mümkündür. Pile Türk muhtarlığını kaynak olmadığından belediye statüsüne taşıyamadık. Bugün yaşadığımız gerçeği daha iyiye ve güzele dönüştürmek gerekir bunun adı da çözümdür.  Türkler ve Rumlar karışık ve yan yana yaşamayı başarabiliyorlar. Ortak bir alanda yaşamak zorunda olduklarını biliyorlar ve günlük yaşantılarını ona göre düzenleniyorlar.   

Zorlu Töre (UBP Milletvekili): 

Kıbrıs Türk halkı ile Rumlar burada ortak yaşam sürüyor. Ancak KKTC devletinin bölgeye zafiyeti vardır. Kuzeye turist taşınması yönünde ciddi tedbirler alınması gerekir.  Türk ordusu burada büyük caydırıcı bir güçtür. Garantileri hiç istemeyiz diyorlar askeri de istemiyorlar böyle bir çözüm olursa Türkleri istemediklerini ve şehit bölgelerinde yaptıklarını yine yapacaklardır. ENOSİS eğitim müfredatında var. Karma köyde yaşam Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi sayesinde oluyor. Kuzeye gelen Rumlar bir kahve su bile içmiyor. Rum fanatizmi devam ediyor. İç içe yaşamamız mümkün değildir. Gençlerin burada kalması için KKTC devleti mutlaka tedbir almalıdır.   

Hüseyin Angolemli (TDP Milletvekili):  

Güneye geçmek rahat, kuzeye geçmek zor. Güney burayı kendisinin sayıyor ama kuzey kendisinin saymıyor. Polisimiz bize bağlı değil, Merkez Bankasının Başkanı Kıbrıslı değil, Sivil İşler Kıbrıslı değil. Bizim barikat kimlik istedi verdik, ikinci barikat istemedi geç dedi. Pileli insanımızı bizim kapıdakiler tanımıyor mu acaba? Okullardaki eğitime kadar düzeltmeliler hazır olmalılar ki anlaşabilelim. 

Derviş Ekşici 

Pile halkının sorunlarını dinliyoruz. Gelmiş geçmiş hükümetlerin hiç biri bir politika geliştirmedi. Avrupa’da bir ülkenin bir adası vardır, o adayı terk etmesinler diye her eve 5 bin Euro para veriyorlar iş de yapmıyorlar. Acil bir şekilde lobi yapılması lazım ki hükümetler bir politika belirlesin. 

Cemal Darbaz: 

Buradaki insanların yaşadıklarını görünce çözüm bulamayan zihniyetlerle yaşadığımızı bir kez daha gördük. Kendi paramızı devlet çalıyor. Köyü buldular köpeksiz gezer herkes değneksiz oldu bizim memleket. Kimse kimsenin ekmek parası ile oynayamaz.  

Mustafa Naimoğlulıları (Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı): 

Pile köyüne seçim döneminde gelecek mi acaba siyasiler? Gelirlerse ne söyleyecekler ne isteyecekler? Yarım asırdır kaç tane hükümet geçti, buradaki sorun çözülmedi. Mecliste kimsenin aklına gelmiyor Pile köyü. Burada yaşayan insanların mutlu olduğu sanılıyor. Yolsuzlukların önüne geçilemiyor. Bu ülkede siyasetteki zihniyet insan odaklı olmazsa hiçbir ilerleme olmaz.