Haber: Bahar SANCAR
Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın konuğu olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erhürman-Hristodulidis görüşmesi: Hristodulidis bu göstergeleri kabul edecek mi etmeyecek mi onu zaman gösterecek
Ara bölgede Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve Rum Lider Hristodulidis’in ilk kez bir araya geldiği toplantı hakkında değerlendirmelerde bulunan Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, bu görüşmenin çok önemli olduğunu ve olumlu bir atmosfer oluşturulması açısından da bir adım olduğunu kaydetti. Soyer, “Bu olumlu atmosferin gelecekte daha olumlu olabilme ihtimalini açık bir kapı olarak bırakmıştır. Bu görüşmede, Sayın Tufan Erhürman seçilmeden önce dile getirdiği bazı görüşleri de dile getirdi. Müzakerelerin sonuç odaklı olması, yeni fikirlere dayandırılması, aynı zamanda geçmiş dönemde uzlaşılan konuların yeniden tartışılmaması gerekir. Tufan Erhürman, Masa yeniden devrilirse Kıbrıs Türk halkı ne olacak sorularının yanıtlarının olması gerekir. Bu dört konunun müzakerelerin başlaması için olması gerektiğini söylüyordu. Erhürman Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini Ankara’ya gerçekleştirdi. Orada hem cumhurbaşkanı hem de dışişleri bakanı ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşlerini orada da anlattı. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sayın Erhürman’la görüşmesinden sonra benim için en çarpıcı ifadesi ‘Kıbrıs Türk halkı çözüme dönük iradesini göstermiştir. Ümit ederim ki Rum tarafı da bu iradeyi gösterir’ oldu. Bu cümle Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil eder ve bana göre sihirli cümle buydu. Bir diğer nokta da ‘Biz elimizden geldiği kadar geçmiş tecrübeler ve Kıbrıs gerçekleri ışığında ele almak istiyoruz’ dedi. Bu görüşler doğrultusunda birbirini anlayan bir atmosfer oluştuğu inancındayım. Cumhurbaşkanı Erhürman bunları Hristodulidis’e sundu ve koşullarını dile getirdi. BM Genel sekreteri Guterres Crans Montana’dan sonra 5-6 maddelik göstergeler açıkladı. İki taraf bunları kabul ederse ben görüşmeleri yeniden çağırırım dedi. Tufan beyin ifade ettiği 4 maddenin 3 tanesi Guterres’in göstergelerinden ifadeler içermektedir. Siyasi eşitlik ise BM Gübenlik Konseyi’nin kararıdır. Hristodulidis bu göstergeleri kabul edecek mi etmeyecek mi onu zaman gösterecek. Tufan beyin bunları ortaya koyması verimlidir. Diğer konular ise Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili görüşmeleri desteklemek ve çözüm atmosferine katkı sağlayacak 10 maddedir” dedi.
“Birbirimize karşı saygıyı geliştirecek bir atmosfere ihtiyaç vardır”
Soyer, “Bizim örnek almamız gereken en önemli lider Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ulusal bir mücadeleler verdi, zafer kazandı, işgalcileri kovdu. İzmir’e gittiğinde ayağının altına serilen Yunan bayrağını yerden kaldırtarak hiçbir ulusun milli değeri ayaklar altına serdirilemez dedi. Savaşta yendiği Yunanistan Başbakanı ile dostluk geliştirdi. Bunu örnek alarak birbirimize karşı saygıyı geliştirecek bir atmosfere ihtiyaç vardır. Tufan beyin sunduğu bu öneriler bu ortamın oluşturulmasını sağlayacak oksijen tüpü gibidir” diye konuştu.
“Aralık ayında Güney Kıbrıs’ın TMK’nın iptaliyle ilgili bir girişimi olacak”
“Mülkiyet” konusu hakkında yaşanan gelişmelerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Ferdi Sabit Soyer, “Bu 5 yıllık dönemde yaratılan boşluğu, Güney Kıbrıs’ın bağnazları tepe tepe kullandı. Bu mülkiyet konusunun yanı sıra AİHM Mahkemesinin bir iç hukuk yolu olarak gösterdiği Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) da devre dışı bırakılması niyetiyle ilgili ileri derecede çalışmalar yaptılar. Bunun sebebi ciddiyetsizlik, boşluk bırakmak, bu konularla ilgili duyarsız davranmaktır. Yalnızca davalar sorun değildir. Önümüzdeki Aralık ayında Güney Kıbrıs’ın TMK’nın iptaliyle ilgili bir girişimi olacak. AİHM bunu görüşecek. AİHM’in aldığı bir karar var: Bundan sonra sadece TMK değer biçmeyecek mallara. Eğer isterse AİHM de değer biçecek. Biz bunu kaybettik. Eskiden takdir bizim komisyona aitti ama AİHM bundan sonra taraf olacağını söylüyor. Bütün uyarılara rağmen İçişleri Bakanlığı’ndan TMK’ya yapılan müracaatlar dâhilinde istenen belgeler zamanında gelmiyor. Bütün dosyalar orada kaldı ve AİHM bunları öne sürerek KKTC makamlarının ve idaresinin yeterli evrakları sunmamasından ve karara bağlanan noktalarda tazminatların ödenmemesinden dolayı bu kararı aldı. TMK’da elde ettiğimiz kazanımları riske atan bir durum ile karşı karşıya kaldık. İnsanlara ‘Yapın da korkmayın’ dendi, daha sonra da Simon Aykut tutuklanınca ‘Ben ona o taraf geçmesin dediydim’ dedi. Sadece bu değil, bugün pek çok müteahhit korkusundan Güneye geçemiyor. Eğer İnterpol üzerinden arama emri çıkarılırsa bu insanlar Türkiye’ye de gidemeyecek” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında Soyer, “Bu konuda atak yapılması gerekiyor. Öncelikli olarak Aralık ayında AİHM’de TMK konusunu kendi ekipleriyle ele alıp bunu püskürtmesi gerekir. Bu konu güven ortamını zedelemektedir” dedi.
İsrail-Güney Kıbrıs İlişkileri: Netenyahu, Anastasiadis’in Crans Montana’da masayı devirmesine neden olan kişidir
Güney Kıbrıs’ın silahlanması hakkında konuşan Soyer, “Son 5 yıllık süreçte egemenlik haklarımızı rafa kaldırdık. Ada bütününde Kıbrıslı Türklerin eşit seviyede hakları vardır ve aynı zamanda Türkiye’de adanın bütününün garantörüdür. Sen ‘İki ayrı devlet’i gündeme getirdiğinde bütün bunları askıya alıyorsun ve Güney Kıbrıs’taki bağnazlar meydanı boş buluyor. İsrail bu siyaset nedeniyle askeri üst anlaşmasıyla bizim ve Türkiye’nin de güneyden komşusu oldu. ABD’de aynı şekilde bizim ve Türkiye’nin komşusu oldu. Rahmetli Bülent Ecevit’in Kıbrıs Türk Federe devleti kurulduktan sonra TBMM’de hükümetinin programıyla ilgili görüşmelerde Kıbrıs konusuyla ilgili gelen eleştirilere ve ilhak tartışmalarına yanıt verdiği sözler aklıma geliyor. Federal Kıbrıs dedi ve bunun tersini yaparsak, Yunanistan’la Ege’de olduğu gibi Güney’de de komşu oluruz ve Türkiye Güney’den de kuşatılır. O nedenle Federe devlet şarttır dedi. Burada güvenlikle ilgili Kıbrıs Türk toplumunun eşit egemenlik temelinde veto hakkı vardır. Bu boşluk onlara istedikleri gibi hareket etme hakkı sağlıyor. Türkiye garantör ülke olarak bunlara itiraz etmelidir. Netenyahu, Anastasiadis’in Crans Montana’da masayı devirmesine neden olan kişidir. Netenyahu, Doğu Akdeniz’deki egemenliği geliştirmek için Kıbrıs Türk toplumunun ortak olduğu ve Türkiye’nin garantör olduğu bir yapıyı istemiyor. Bu çok ciddi bir hadisedir. Bunu ben değil, Güney Kıbrıs’ta birçok düşünür de bu konuyu tarihi belgelerle ifade ediyor” dedi.
Uyuşturucu ile mücadele: Nüfus politikasının ve muhaceret yasalarının ciddiyetle ele alınması lazım
Başbakan Ünal Üstel’in “Uyuşturucu ile kararlı mücadele edeceğiz” açıklamasını da değerlendiren Soyer, “Güney ve Kuzey Kıbrıs’ın mafyaları çok güzel bir federasyon kurdu. Burada organize suç örgütlerine karşı mücadele etmek hayati önem taşımaktadır ve bu devletlerin görevidir. Bu mücadeleyi verirken KKTC’deki nüfusu ve nüfusun bilişimini bilmek gerekir. Bunlar bilinmeden nasıl tedbir alınacak? Bunların ciddiyetle ele alınması için öncelikle nüfus politikası ve muhaceret politikası olması gerekmektedir” dedi.
Ülkeye yurt dışından gelen “ithal tetikçi” konusu hakkında da konuşan Soyer, “Burada bunları azmettirmek için para veren, besleyen, buraya getirenler var. Sayın Başbakan’ın uyuşturucuyla mücadele noktasında söyledikleri olumludur ama sadece o perspektiften bakamayız. Polisimizin bu operasyonları takdir edicidir. Daha da artırılması lazım ama artırtılması için hukuki çerçevenin ele alınması lazım. Nüfus politikasının ve muhaceret yasalarının ciddiyetle ele alınması lazımdır. Bu vatandaşlık mevzuları ele alınmalıdır. Bakanlar Kurulu ile vatandaşlık verilmesi kaldırılmalıdır. Vatandaşlık kurallara bağlı olmadığı takdirde bu memlekette yaşamanın bir anlamı yoktur. Artık burada insanca ve kayıt altında yaşamanın önemi vardır ve ihtiyaçtır. Bunlar yapılmadığı takdirde organize suç örgütlerine ortam sağlıyorsun ve o bataklıktan da onlar eleman sağlıyor” diye konuştu.




