Haber: Pelin Yükselay

Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtlayan Kanber, asgari ücreti ve iş verenlerin ‘birçok işletme kapanacak’ söylemlerini değerlendirdi, ‘kapatma gerekçelerinden bir tanesi evet asgari ücret olabilir ancak tek sorun bu değil” ifadelerini kullandı.

Kanber, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Küçük esnaf mevcut yaşamını sürdürmek için mücadele veriyor. İşletmelerin asgari ücretten kapanması söz konusu değil ama dara girmesi söz konusu, yükümlülüklerini yerine getirememesi söz konusu. Hayat pahalılığı bir gerçek ve hayat pahalılığı aynı yerde kalamaz. Burada tartışılması gereken Asgari ücret oranının tüm maaşlara aynı yansıtılması. 100 bin Türk Lirası’nın üzerinde maaş alanla 40 bin lira maaş alanın artışı tartışılabilir. Küçük büyük fark etmez, işletmeler için zorluk olduğu bir gerçek. Enflasyon durmuyor. İşletmelerin kapatma gerekçelerinden bir tanesi evet asgari ücretin artışı olabilir ama net sebep bu değildir. Biz önce ülkedeki ekonomik politikaları düzeltmeliyiz. Türk Lirası’nın değerini karşılayalım ki hayat pahalılığını düşürelim. Özetle ülkede tek sorun asgari ücret değildir, bu nettir”

“Köklü işletmeler kapanıyor”

Girne’de birçok işletmenin kapandığını da hatırlatan Kanber, kapanan işletmelerin ‘köklü’ işletmeler olduğunun altını çizdi. Kanber, “Yiyecek-içecek sektörü güzellik ve saç hizmetleri sektöründen sonra gelen ikinci sektördür. Burada dikkatimizi çeken, kurumsallaşmış, kökleşmiş işletmelerin kapanması…” ifadelerini kullandı.

Mülkiyet konusu… “Sorun, liderler düzeyinde görüşülmeli”

İnşaat sektörü ve Güney Kıbrıs’ın mülkiyetle konusundaki tutuklamaları ile ilgili de konuşan Kanber, konunun liderler düzeyinde görüşülmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Kanber, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Öncelikle şunu belirtmeliyim, inşaat sektörü bir ada ülkesinin birincil ekonomisi olamaz. Şu anki yöneticiler inşaat sektörünü birincil ekonomi olmaktan çıkarmalı. İnşaat evet sektör ama çevreye göre şekillenmeli. Biz her yeri satarak ve yabancıları buraya getirerek ekonomik döngü hedefledik. Bu geçmişten bugüne böyle geldi. Ve sorunlar oluştu. Güney Kıbrıs bunu siyasal bir amaç olarak kullanmaya başladı. Sorun liderler düzeyinde görüşülmeli. Her taraf betonlaştı ve inşaatlara bağlı sektörler gelişti, istihdamlar sağlandı. Bu sorundur. Ben buna beton ekonomisi diyorum, bu beton ekonomisi bu şekilde devam etmemeli, kontrol altına alınmalı. Kıbrıs’ta çözüm olana kadar bu durum bir balansa gelmeli. Bunun yanında betonlaşma bizim içinde ciddi bir problemdir. Tüm bunlar yeniden düzenlenmeli.”

Yangınlar… “Her ülkenin müdahale edebileceği pozisyonlar yaratılmalı”

Güney Kıbrıs’ta çıkan büyük yangına ve Güney Kıbrıs’ın KKTC’nin yardım talebini reddetmesi konusuna da değinen Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Eski Başkanı Mahmut Kanber bu gibi durumlarda siyaset üstü bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğinin altını çizdi. Kanber, konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:

“İklim değişikliği aldı başını gitti. Bunun yanında tabi insan eliyle yangınlar da ortaya çıkıyor: Tüm devletler bununla ilgili çevreci bakış açısına bürünmeli ve siyaset üstü bir yaklaşım sergilemeli. Güney Kıbrıs’ta yangın varsa Kuzey Kıbrıs ya da Akdeniz çanağında kim uçuyorsa herkesin müdahale edebileceği bir pozisyon yaratılmalı. KKTC’nin yardım çağrısı Güney Kıbrıs tarafından siyaseten anlaşılmamalıydı. Biz yardım etmek istedik, onlar kabul etmedi, doğru bir algı değil, bunun ortadan kalkması gerekir. Çözüm odaklı olmak gerekiyor.”