Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, doğal gazdan elde edilecek gelirlerin bir bölümünün, Kıbrıs sorununun maliyetini finanse edebileceğini ifade etti.

Fileleftheros gazetesi ve diğer gazetelere göre ABD temaslarını tamamlayarak Ada’ya dönen Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, dün bir basın toplantısı düzenleyerek , ABD temasları konusunda bilgi vermesinin yanı sıra Kıbrıs sorunu ve diğer konulara da değindi.

Kasulidis, doğal gazdan elde edilecek gelirlerin bir bölümünün, çözümün maliyetini finanse edebileceğini, ancak miktarın, IMF ve Dünya Bankası’nın incelemesinin henüz tamamlanmaması nedeniyle henüz belirlenemediğini ifade etti.

MÜZAKERELER-GÖRÜŞ AYRILIKLARI

Dışişleri Bakanı Kasulidis, Kıbrıs sorunundaki müzakerelere de değindiği basın toplantısında, Kıbrıs Rum tarafının niyetinin görüş ayrılıklarına odaklanmak olduğunu ifade etti.

Görüş ayrılıklarının ne olduğunu çok iyi bilen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in  bunları Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmesi için bir belge hazırlandığını ifade eden Kasulidis, görüş birlikleri sütununun, yeniden üzerinden geçilmesine gerek olmayan görüş birliklerini teşkil ettiğinin kendileri tarafından kabul edildiğini belirtti.

Kasulidis niyetlerinin, görüş birliklerinin sağlanması için görüş ayrılıklarına odaklanma olduğunu ifade etti.

Kasulidis sözlerinin devamında, tezlerden vazgeçilmesinden değil, görüş ayrılıklarından bahsettiklerini de vurguladı.

BAN İLE GÖRÜŞMESİ

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile gerçekleştirdiği görüşmeden de bahseden Kasulidis, Ban’ın, ya yıl içerisinde ziyaret etmeyi planladığı  bir Avrupa şehrinde ya da Kıbrıs’ta iki lider arasında yapılacak görüşmeye başkanlık etme niyetini dile getirdiğini ifade etti.

Kasulidis, kendisinin ise “Kıbrıs’ta ya da bir Avrupa başkentindeki bir görüşmeye (Ban’ın)başkanlık etmesinin kendileri için onur verici olacağını” söylediğini belirtti.

Bu görüşmenin başarılı olması için zamanının dikkatli bir şekilde  seçilmesi gerektiğine dikkati çeken Kasulidis, gelecek haftalarda ve mümkünse, temmuz ayı sonuna kadar daha da görüş birliklerinin sağlanması ve BM Genel Sekreteri Ban’ın Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide aracılığıyla görüşme zamanının belirlenebileceğini ifade etti.

Simerini gazetesine göre Kasulidis, Ban’a, liderlerin, ilk aşamada, açık olan dört başlığa ilişkin daha fazla görüş birliğinin aranmasıyla, sürecin hızlandırılmasına ilişkin kararı konusunda da bilgi verdiğini söyledi.

Kasulidis, Ban’a ayrıca “Greentree” benzeri bir şeyin yaşanmamasını da istediklerini iletti. 

Kasulidis açıklamasında ayrıca, kararlar alması amacıyla, iki liderin yanıtlaması için müzakereciler tarafından bir dizi soru hazırlandığına da dikkati çekti.

Anastasiadis için hazırlanan belgenin, görüş birlikleri, görüş ayrılıkları ve ele alınan konulara ilişkin sütunu içerdiğini söyleyen Kasulidis, bu belgenin Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilip edilmediği şeklindeki soru üzerine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum tarafının görüş birliklerine yeniden döneceği kaygısı taşıdığını savunarak, böyle bir niyetlerinin olmadığını söyledi.

Görüş ayrılıklarına ilişkin olarak Kasulidis, ayrıntılara girmekten kaçındı ve mülkiyet, dönüşümlü başkanlık, kurucu devletlerin rolü, federal devletin yetkileri konusunda anlaşmazlıkların bulunduğunu belirtti.  

Politis gazetesine göre Ban ile yaptığı görüşmede baskı hissedip hissetmediği ve zaman takviminin gündeme gelip gelmediği şeklindeki bir soru üzerine Kasulidis, Kıbrıs Rum tarafının zaman takvimleri koşullarından bahsetmediğini, çözüm kalitesinin önce geldiğini ifade etti.

Kasulidis sözlerinin devamında ise, BM Genel Sekreteri’nin görev süresinin dolmasından önce, çalışmalarda bir sonuca varılması niyetinden bahsederken ABD hükümetinin görev süresinin de sona ermesinden önce bir sonuca varılmasının Kıbrıs Rum tarafının çıkarına olacağını söyledi. 

ABD TEMASLARI 

ABD’de gerçekleştirdiği temaslar konusunda Kasulidis, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile dört başlık ve güvenlik konusunu ele aldıklarını ifade etti.

“İki liderin, bu konuyu, müdahil taraflarla, herhangi bir konferanstan önce, kendi başlarına el alma niyetinde olduğunu” ifade eden Kasulidis, garantiler konusunun garantör dinamiklerle onaylanmasının mümkün olduğunu ancak Kıbrıslıların güvenli hissetmek için ne istediğini söylemesinin daha doğru olacağını belirtti.

Kasulidis, “Kıbrıslıların güvenli hissedeceği, tüm Türk askerinin çekilmesini öngören  garantiler değil güvenlik sisteminin arandığını” da vurguladı.

Simerini gazetesine göre geçiş dönemi ve Kıbrıs Rum tarafının bunu nasıl belirleyeceği şeklindeki soru üzerine Kasulidis, Kıbrıs Rum tarafının bu konu hakkındaki kartlarını açmaya hazır olmadığını söyledi.

ABD’nin Türkiye’ye yönelik baskılarının sonuç vericiliği konusunda Hükümetin iyimserliğinin sorulması üzerine Kasulidis, Ankara’ya ve özellikle TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a baskı yapılmasını beklemediğini, sadece her iki tarafın tezlerinin anlaşılması için teşvik ve istişarelerin yapılmasını beklediğini ifade etti.  
  
TÜRK ORDUSU KONUSU

Fileleftheros gazetesine göre Türk askerine ilişkin olarak Kasulidis, nihai sonucun sıfır asker olmasıyla, ilk günden itibaren Türk askerinin çekilmesinin beklenmemesi gerektiğini, herhangi bir ordunun, bozgun haricinde, bir gün içerisinde çekilemeyeceğini, Türk ordusunun belli bir zaman içerisinde adadan ayrılması gerektiğini savundu.     

PROFESYONEL ORDU

Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın askersizleştirmeyi desteklemediğini, Güney Kıbrıs karşısındaki asimetrik tehditlerde kendilerini savunmak ve Avrupa misyonlarına katılmak için küçük ve çok iyi donanımlı profesyonel bir ordunun var olmasını desteklediklerini belirtti.

Kasulidis, asimetrik tehditler konusunu ABD Dışişleri Bakanı John  Kerry ile ele aldıklarını, ABD’de zaten eğitimlerin, seminerlerin yapılmakta olduğunu ifade etti.

ÇÖZÜMÜN UYGULANMASI

Çözümün uygulanmasının garanti altına alınması ve orduların çekilmesi  konusunda Kasulidis, bu konunun BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin daimi temsilcileri ile ele alındığını, özellikle bunu Samantha Power’a (ABD Daimi Temsilcisi) ilettiğini söyledi.

Kasulidis, Güvenlik Konseyi’nin, bir çözümü onaylaması için yeterli olmadığını ancak çözümün uygulanmasını ve gözetimini üstlenebileceğini ifade etti.

MAVROYANNİS’İN SEÇİLEMEMESİ

Kasulidis basın toplantısında Andreas Mavroyannis’in BM Genel Kurulu 71’inci dönem başkanlığına seçilememesi konusuna da değindi.

Kasulidis, Mavroyannis’in seçilememesinde insanların aklından geçen herhangi bir komplonun bulunmadığını söyledi.

Kasulidis ayrıca, Filistin’in Güney Kıbrıs aleyhine çalıştığı şeklindeki suçlamaları da reddetti.