BAHAR SANCAR - Gündem Kıbrıs

Aralık ayından bu yana iptal edilen Yakıt Taşıma İhaleleri, ihaleye giren firmaları isyan noktasına getirdi. Sideral Denizcilik Direktörü Kaptan Ulus Göker, Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtladı ve ihale süreçlerinde yaşadıklarını anlattı…

“ŞARTNAME ALAN FİRMALARIN ERTELEME TALEBİ OLMADI”

2015 yılından itibaren yakıt taşıma ihalelerine tedarikçi olarak katıldığını söyleyerek sözlerine başlayan Kaptan Ulus Göker, KIB-TEK ile doğrudan çalışmanın daha doğru olduğunu düşündüklerini ve Araklık 2020 yılındaki akaryakıt taşıma ihalesine kendi firmaları ile katılmaya karar verdiklerini söyledi.

Akaryakıt taşıma ihaleleri hakkında bilgi veren Göker, İhale şartnamesi satın alınarak sürecin başladığını ve evrakların tamamlanarak, bankadan teminat mektubu alınması gerektiği bilgisini verdi. Tüm evraklar hazırlandıktan sonra en geç ihaleye çıkılacağı tarihte belgelerin ihale kutusuna atılması gerektiği de sözlerine ekleyen Göker, iptal edilen veya ertelenen tüm ihalelerin zaten uluslararası ihale olduğunun altını çizdi.

Ancak Mart ayında ertelenen ihale şartnamelerinin oldukça değişikliğe uğradığına dikkat çeken Göker, bu konuyla ilgili hem KIB-TEK’e hem de Merkezi İhale Komisyonu’na defalarca bilgi verdiğini söyledi. Göker, “Konuyla ilgili olarak yazılı taleplerim oldu ve resmi olarak kayıtlara ve arşive de girdi bunlar. Fakat maalesef beş-altı aydan fazladır taleplerime cevap gelmedi. Değişikliklerle ilgili de yazılarım oldu. Son ihalede 3 firma şartname aldı ve onlardan biri de bendim. Hiç birimizin erteleme talebi olmadı” dedi.

“MİK SAHTE TEKLİFLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMADI”

Aralık 2020’den beri ihale yasası katledilerek direkt alımların yapıldığını kaydeden Göker, “Yasalar ve hukuk katlediliyor ve maalesef Bakanlar Kurulu da buna alet oldu diyerek, iptal edilen ihale ile ilgili olarak, “Nisan ayında girdiğimiz ve açılan ihalede bir firma 14 Dolar teklif verdi. Bizde Sideral Denizcilik olarak 32.48 Dolar teklif verdik. 14 Dolar zaten yüzde 50’nin altındaydı. Sayın bakanda geçen gün yine kendisi ifade etti bu rakamın yüzde 25’in içerisinde olmadığını. Bizim rakamımız gayet iyiydi ve o ihale bize verilmedi” açıklamasını yaptı.

Göker, “Merkezi ihale komisyonu normalde verilen teklifleri değerlendirip -ki diğer firmanın evraklarının sahte olduğu, gemi sahibi benim böyle bir anlaşmam olmadığını söylemesine ve defalarca KIB-TEK’ten de evrakları istemesine rağmen, KIB-TEK bunu kendisine vermemiş, Söz konusu 14 Dolar’lık teklifi veren kişiler Total’den yakıt alacağız demişler. Total kendisi beyan eti bizim bir firmayla anlaşmamız söz konusu değil diye. Ancak Merkezi İhale Komisyonu’ndan veya KIB-TEK’ten hiçbir yetkili çıkıp, bizi kandırmaya çalışan bir firma var diye suç duyurusunda bile bulunmadı” dedi.

Göker, “İhale Yasası’nın 24. Maddesi çok açıktır. Eğer alacağınız yakıt veya herhangi bir mal asgari ücretin 10 katını aşıyorsa ihaleye gitmeniz gerekiyor. Bu net bir olaydır. Bunu yasalarımız açık bir şekilde yazıyor” ifadelerini kullandı.

“14 HAZİRAN’DAKİ İHALEYE KATILACAK FİRMALARDAN ERTELEME TALEBİ GELMEDİ”

14 Haziran tarihinde yapılacak olan ancak son anda 24 Haziran tarihine ertelenen ihale hakkında da açıklama yapan Göker, “14 Haziran’da bir ihaleye çıkılacaktı ve 24’üne ertelendi bazı firmaların evraklarını tamamlayamadığı gerekçesiyle. Ben de bu ihale için şartname aldım. Toplamda 3 firma şartname aldı. Başka şartname alan firma da duymadık. Şartname almadan, ihalenin herhangi bir şartnamesindeki maddenin veya uzatılmasıyla ilgili bir talebiniz söz konusu olamaz. Diğer 2 firmayla da görüştüm ve herhangi bir erteleme taleplerinin olmadığını söylediler. MİK’e göre aykırı bir durum var” dedi.

“İKİ AYRI DAVA AÇTIK”

7 Nisan’da katıldıkları ihalede sundukları fiyatın teşhir olmasının ardından yasal süreç başlattıklarını kaydeden Göker, “7 Nisan’daki ihalede bizim rakamımız 32.48 Dolar olarak teşhir oldu. MİK’in bizi anlaşma için KIB-TEK’e davet etmesi gerekiyordu. Fakat bir davette bulunmadılar ve ihaleyi iptal ettiklerini söylediler. İhaleyi iptal gerekçeleri de anlamsız bir şekilde yazıldı. Biz de Yüksek İdari Mahkeme’de dava açtık. Davamız devam ediyor. Artık haksızlık tempolu bir şekilde devam ediyor. Son ihale de 24 Haziran’a ertelendi gelişi güzel bir şekilde. Şartname alan firmalar yapmadı bunu. Bunun için de itiraz ettik. En önemli itiraz gerekçemiz ise İhale Yasası’na aykırı olarak Bakanlar Kurulu kararı ile yasal olmayan bir şekilde direkt alımı durdurmaya çalışıyoruz. Bir dava açtık ara emri. Geçen hafta Perşembe günü dava açtık. 23’ünde 3. Davamız görülecek” bilgisini verdi.

“24 HAZİRAN’DAKİ İHALENİN DE İPTAL EDİLMESİNİ BEKLİYORUM”

24 Haziran tarihine ertelenen ihalenin de ertelenmesini veya iptal edilmesini beklediklerini kaydeden Göker, “24’ündeki ihalenin de iptal edilmesi ve ertelenmesini bekliyorum. Artık çocuk oyunu oldu. Bizim yöneticilerimiz zannediyor ki dünya KKTC’nin etrafında dönüyor. Bütün dünya bizi kötülüklerimizle ve yanlışlıklarımızla izliyor. Güvenilirliğimizi yitirdik” dedi.

ÇIKILAMAYAN İHALELER YÜZÜNDEN KIB-TEK 2 MİLYON 600 BİN DOLAR ZARAR ETTİ

Geçmişte TPIC katıldığı ihalelerde ortalama fiyatların yaklaşık 10 Dolar üzerinde fiyat verdiğinin hatırlatılması üzerine Göker, “Sayın bakan kurumu kar ettirdiğini söylüyor. Akaryakıt fiyatlarında da bir artış söz konusu. KTAMS Başkanı bir çalışma yapmıştı. Devlette usulsüz yapılan istihdamlarla ilgili devletin 1 yıl içindeki zararı 16 milyon TL olacak demişti. Sayın Arıklı’nın veya sayın KIB-TEK yöneticileri hiç vicdanları sızlamadı mı? Eğer Ocak ayındaki ihaleyi yapsalardı, bugünkü rakamlarla 2 milyon 600 bin Dolar yani ortalama 22,5 milyon TL kurum zarara uğramayacaktı. Şimdi yetkilileri göreve mi çağırsak bu zararı KIB-TEK’e neden yaptırdınız diye? Yazıktır” şeklinde konuştu.

“ADA ÜLKELERİNDE ENERJİ HİÇBİR ZAMAN ÖZEL SEKTÖRE VERİLEMEZ”

Son dönemlerde KIB-TEK’in özelleştirilmesinin daha yüksek seslerle dile getirilmesi konusunun kendisine aktarılması üzerine Göker, KIB-TEK özelleştirmesi hakkında da açıklama yaptı. Ada ülkelerinde enerjinin hiçbir zaman özel sektöre verilemeyeceğini söyleyen Göker, “Çünkü halkın ve devletin güvenliği söz konusudur. Güvenlik söz konusu olduğuna böyle bir şey olmaz. Bu konunun gündemimizde olmaması gerekiyor” dedi. Göker, “Yatırım yapılmıyor. Hiçbir çalışma yok. Bir vurdumduymazlık var veya özellikle yapılan provokatif bir çalışma var. Ama bu şekilde özelleştirme olmaz” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE İNSANLARA 1500 TL VEREMEYEN DEVLET, TPIC’E 200 MİLYON DOLAR BORCU OLDUĞUNDA NASIL ÖDEYECEK?”

KIB-TEK’i daha iyileştirme yatırımlarının yapılması için hiç konuşulmadığını kaydeden Göker, “Sayın Arıklı diyor ya ‘İnsanların kafasını sayılarla karıştırıyorsunuz’ diye. Sayılar nettir. Sayılarla konuştuğunuz zaman net konuşursunuz ve yalan konuşma durumu olmaz. Bir yakıt sezonunda, 220 bin ton üzerine konuşursak eğer, yaklaşık olarak değeri 150 milyon Dolara geliyor. TPIC’in daha önceki çalışmalarına bakarsak, 2009’dan 2015’e kadar TPIC’ten alımlar yapıldı. O zaman yakıt geliyordu ve KIB-TEK azar azar ödüyordu. Şimdi aynı şeyi yaptığımız takdirde TPIC’in uyguladığı faiz oranlarıyla, 1 yıl içerisinde KIB-TEK’e vereceği zarar 200 milyon Dolar’dır. Bu pandemi döneminde insanlara 1500 TL veremeyen devlet, TPIC’e 200 milyon Dolar borcu olduğunda nasıl ödeyecek?” diye sordu.