Eniz Orakcıoğlu / Yeni Bakış

 Ekonomist Ünal Akifler, ülke ekonomisinin sürekli kötüye gittiğini, hükümetlerin ise  yönetme noktasında başarısız olduğunu vurguladı. Akifler, “Ekonominin düzelebilmesi için siyasiler  artık oy peşinde koşmamalı, ülkeye kaliteli turist çekmek için planlamalar yapılmalı, eğitimi her yönüyle daha kaliteli kılınmalı, tarımı sektörü bilimsel verilerle yönetilmeli ve adalet tam anlamı ile uygulanmalı ” dedi.

“Başkanlık sistemine geçilmeli”

Ekonomist Ünal Akifler, ülkede günden güne kötüleşen ekonomik dengelerin değişebilmesi için rejim değişikliğinin şart olduğunu vurgulayarak, bugüne kadar başarısız olan parlamenter sistemin terk edilerek  başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.  Sistemin yanında diğer yapılması gerekenleri de sıralayan Akifler, “Birinci ve en önemli husus başkanlık sitemine geçilmesi ve bununla birlikte siyasilerin ve bakanların artık oy peşinde koşmasını engellemektir. İkinci husus ise ülkeye kaliteli turist çekmeyi başarabilmek, bunun içinde gerekli planlamalar, çevre düzeni ve turizmcileri eğitmek önemlidir” şeklinde konuştu.

“Eğitimi kaliteli hale getirilmeli”

Ekonomin iyiye gidebilmesini sağlamak için üçüncü önemli noktanın eğitimi kaliteli hale getirmek olduğunu vurgulayan Akifler, “Bunun içinde sürekli üniversitelerin artmasına izin vermemek gerekir. Bunun yanında ise mevcut üniversiteleri her anlamda daha kaliteli hale getirmek  gereklidir.  Bir diğer yapılması gerekenler arasında tarımı ilmileştirmek ve adaleti tam anlamı ile uygulamak da olmazsa olmazlar arsında olmalıdır. Bu ülkede artık 3’lü kararnameler kalkmalı, terfiler adaletli olmalı ve mahkemeler süratli işlemelidir. Bunları yapabilirsek eğer ülke ekonomimiz de iyileşerek, düzelecektir. Ama yapmazsak başkasının eline bakmaya devam edecek veya açlığa mahkûm olacağız demektir” dedi.

“Asgari ücret 2 bin 200 dolar olmalı”

Asgari ücret konusuna da değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Ünal  Akifler, “Asgari ücret 4 kişilik ailenin geçinmesi demek değil, en düşük maaşla çalışan bir işçinin haklarının çalınmamasını sağlayacak bir ücrettir. Bana göre asgari ücret milli gelirle orantılı olmalıdır. Başka ülkelerde asgari ücret milli gelire göre değişiklik göstermektedir. Bizde de asgari ücret hükümet ve işverene göre değil, milli gelire göre düzenlenmeli, milli gelirin yüzde 35’i veya yüzde 40’ı asgari ücret olarak verilmelidir. Bu da 2 bin 200 – 2 bin 400 dolar civarı bir asgari ücret olması gerektiğini gösterir” diye konuştu.

“Bankalar kolay kredi vermemeli”

Ülkedeki borçlanma oranın yüksekliğine dikkat çeken Akifler, “Bu ülkede ufak bir muhit ganimet ve bol para ile her istediğini elde ederken, geriye kalan belli bir kısım ise kıskançlık ile borçlanarak Mercedes ve ev alma gibi eylemlerde bulunurken, o yaptı bende yapayım mantığı, borçların artmasına sebep olmaktadır.  Bu borç furyasının bu şekilde gelişmesi de bankalar yüzünden gerçekleşmektedir. Bankaların herkese kolay kredi vermemesi önemli noktadır” şeklinde konuştu.

“Tahsil seviyemize uymayan idari yönetimimiz var”

Akifler, Ülkenin görüntüsünün, başkasının yardımıyla ayakta durmaya çalışan, doğru düzgün idare edilmeyen, hükümetine hükümet denmeyecek kadar bozuk olan bir toplum şeklinde olduğunu vurguladı. Bunun yanında “tahsil seviyemize uymayan bir idari yönetimimiz var. Başkanlık sistemi şart, bir kişiyi başkan seçersek bu toplumunda biraz terbiye olacağını düşünmekteyim” diye sözlerine son verdi.