Yeni Bakış'tan Deniz Abidin'in haberine göre, Ekonomist Ünal Akifler, belediyelerin yüzde 80’inin borç batağında olduğunu belirterek, pazar günü seçimi kazananların sürdürülebilir bir yapı ile karşılaşmasının imkansız olacağını söyledi. Akifler, bunun tek nedeninin bugüne kadar belediyelerin kötü yönetilmesinden kaynaklı olduğunu belirterek, yöneten kişide ciddiyet olması durumunda bir belediyenin yönetilmesinin kolay olduğunu kaydetti. Akifler, bir belediyenin önceliklerinin belli olduğunu, temizlik, çevre ve yol olduğunu ifade ederek, kaç çalışanın olması gerektiğinin de belli olduğunu söyledi. Akifler, bir dönem belediyelerin birleştirilmesinden bahsedildiğini, bunun daha ekonomik olabileceğini, ancak bu durumun belediyeyi demokratik açıdan biraz uzaklaştıracağını belirtti. Akifler, “Belediyeleri birleştirip çok büyük bir belediye oluşturmak yerel yönetimden çıkmaya doğru götürebilir” diyerek, ikisinin ortasını bulmakta fayda olduğunu söyledi. 

“Belediyelerdeki yapı değişmeli”

Ünal Akifler, “Bir gün Lefkoşa Belediyesi nasıl düzelir diye bana sordular. Gidip yerinde inceledim. Beyin takımı ufak, dışarıda iş yapacak kişiler beden olarak zayıf ve narin, geriye kalanlar ise içeriye doluşmuş durumda. Böyle bir bünye sağlıklı ve verimli iş yapamaz. Zamanla bu yapının değişmesi gereklidir. Ben Londra’da İskan ve Belediyeler Bakanlığında müfettişlik yaptım. Belediyeleri gidip kontrol ederdik. Biz burada da böyle olsun desek, ancak burada bakanlıklar da taraf tutuyor.”

“Emlak vergisini yükseltsinler”

Akifler, pazar günü yapılacak olan yerel seçimde kim kazanırsa kazansın belediyecilik açısından vatandaşa yararlı hizmet veremeyeceğini ifade ederek, sadece mevcut durumu idare edebileceğini kaydetti. Akifler, belediye başkanlarının maaşları ödeyerek zamanla personeli daha sağlıklı bir dengeye koyabileceğini söyledi. Akifler, çözüm modellerinden biri olan ve Lefkoşa Belediyesi’nin yaptığı gibi su fiyatının ve emlak vergisinin yükseltilebileceğini, lüks binalardan daha fazla vergi alınması yoluna gidilebileceğini kaydetti.

“Belediyecilikte eşitlik fonu olmalı”

Ünal Akifler, belediyelerin mali durumunun düzeleceğine inanmadığını belirterek, şöyle devam etti, “bir belediye çok küçük bir belediye ise sabit masraflar ağırlık getirir. Çok büyük olursa da halktan kopar, yerel yönetimden çıkar. Büyük yatırım isteyen işlerde iki üç belediye bir araya gelir ve işleri çözer. Örneğin bu İngiltere’de böyledir. Büyük yatırım isteyen işlerde belediyelerin biraya gelme eğilimleri vardır. Bir diğer yöntem belediyelerin eşitlik fonudur. Geliri fazla olan mahalleden geliri belediyeye az olan mahalleye fon aktarılır. Ancak bizde böyle değildir ve bu sistemde hangisi daha başarılıdır diye bir ölçüm de yapamayız.”

“İçişleri Bakanlığı belediyelerin personel alımını kontrol etmeli”

Ünal Akifler, belediyelerin bu şekliyle refaha çıkmasının zor olduğunu belirterek, belediyeden sorumlu İçişleri Bakanlığı’nın belediyelerin lüzumundan fazla personel alımına karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi. İçişleri Bakanlığı’nın belediyelerin aldığı personeli partizanca almamasını sağlaması gerektiğine vurgu yapan Akifler, “bizde bunu yapabilecek bir bakanlık var mı?” diye sordu. 

"Belediyeler seçim yatırımı olarak personel aldı"

Ünal Akifler, İskan ve Belediyeler Bakanlığı’nın kurularak bu işlemleri yapması taraftarı olduğunu söyledi. Akifler, iş yapacak personelin seçilmediğini, bugüne kadar belediyelerin personel alırken çoğunlukla seçim yatırımı yaptıklarını kaydetti. Hükümetin müdahale etmekte geç kaldığını belirten Akifler, “Hükümet belediyelere su altı oldukları zaman müdahale edecekti. Ancak bizde böyle hükümet, böyle personel, böyle kararlılık, böyle bilinç nerede. Şimdi denizin dibine girdiler, gel de çıkart” diye konuştu.