Arıklı, "TÜRKİYE'NİN KKTC Yİ TANIMA MESELESİ..." başlıklı paylaşımında şunları söyledi:

Ne zaman KKTC'nin tanınması gündeme gelse birileri; "Önce Türkiye bizi tanısın da..." diye bir takım hezeyanlarda bulunur ve böylece vatandaşın kafasını karıştırırlar. 

Sokaktaki vatandaşı anlarım  da, aklı başında görünen ve  isminin başında  Akdemisyen titri de olan veya Milletvekili payesi taşıyanların bu hezeyanlarını anlamam.

Uluslararası ilişkilerde, iki devletin birbirini tanıması için özel kurallar yoktur. Birbirini tanıyan ama diplomatik ilişkisi olmayan ülkeler,  o ülkedeki bir Büyükelçiliği akredite ederler. İlişkiler, o akredite ülke üzerinden yürür. Mesela Güney Kıbrıs Kırgızistanda Alman Büyükelçiliğini akredite etmiştir. Diplomatik ilişkileri yoktur ama BM üyesi olmaları hasebi ile birbirini tanırlar.

Ülkeler ilişkilerini daha da geliştirmek için Diplomatik ilişki de kurmak isteyebilirler. Bu durumda iki ülke karşılıklı Büyükelçi (Ve hatta Temsilci)  atarlar. Karşılıklı atadıkları  Büyükelçiler atandıkları ülkenin  Cumhurbaşkanlarına "Güven Mektubu" sunmaları ile Diplomatik ilişkiler de başlamış olur...

TC-KKTC ilişkisi tam da böyledir. Bunu azıcık mürekkep yalayan herkes bilir. Bilmeyenler, ya kör ya da cahildir...