Yeni Bakış'tan Deniz Abidin'in haberine göre, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. İsmail Kemal, Türkiye’deki seçim sonucunu ve Kıbrıs konusuna olan etkilerini Yeni Bakış ile paylaştı. Kemal, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasındaki modeli hayata geçirdiğini ve yeni modelin ilk Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, “beğenelim veya beğenmeyelim bu böyle” dedi. Kemal, bunun kolay bir süreç olmadığını, 15 Temmuz darbe girişimi olmasa bu noktaya ulaşabilir miydi ya da Anayasa referandumunda gerçekten yüzde 51 çıkıp çıkmadığı konusunun ayrı bir tartışma konusu olduğunu belirtti. Kemal, bu tarz tartışmaların artık fazla öneminin olmadığını ifade ederek, Türkiye Parlamenter sistemden fiili olarak var olan başkanlık sistemine geçildiğini ve bu sistemin merkezinde Erdoğan’ın olacağını kaydetti. 

“MHP’nin desteğiyle birinci turdan kazandı”

İsmail Kemal, sonucun bir politikacı için büyük başarı olduğunu belirterek,  Muharrem İnce’nin seçim kampanyasının başarılı olduğunu, bu nedenle seçimlerin ikinci tura kalma olasılığının olmasına rağmen bunun gerçekleşmediğini söyledi.

AK Parti ve MHP ittifakının Erdoğan’a yüzde 52.5’i sağladığına işaret eden Kemal, bu sonucun Erdoğan’ın MHP ile ittifak politikasının doğruluğunu gösterdiğini belirtti. Dr. İsmail Kemal, MHP’nin desteği olmadan birinci turdan kazanmasının mümkün olmadığını, bu seçimlerin en önemli sonuçlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk turdan seçilmesi, HDP’nin barajı aşarak meclise girmesi ve MHP’nin beklenenin üzerinde oy alması olarak değerlendirilebileceğini söyledi. 

“Meclis’in önemi azalmış durumda”

Kemal, partiler bazında iki büyük parti olan AK Parti ve CHP’deki oyların düşüşünün de  önemli olduğunu belirterek, Kasım 2015 genel seçimlerinde AK Partinin yüzde 49.5 oranında, CHP’nin de yüzde 25.32 oranında oy aldığını hatırlattı. 

Kemal, 24 Haziran’da ise AK Parti’nin yüzde 42, CHP’nin ise yüzde 22 civarında oy aldığını belirterek,  AK Parti ve MHP ittifakının TBMM’de çoğunluğu sağladığını söyledi. 

İsmail Kemal, şöyle devam etti, “Meclis’in önemi azalmış durumda. Türkiye siyasi yaşamında yeni bir döneme giriyor. Bu model Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunduğu gibi ülkenin sorunlarını daha çabuk çözümleyecek mi? Bunu göreceğiz. Ben fazla bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Fiili başkanlık zaten vardı ama sorunlar azalmıyor artıyordu. Tabii seçmenin kararına, tercihine saygı duymak gerek. Yaptıkları tercihlerin sonuçlarına seçmenler katlanacak.”

“Türkiye’deki seçim sonucu Kıbrıs’ı etkilemez”

Dr. Kemal, Türkiye’deki seçim sonucunun Kıbrıs’ı etkileyeceğini sanmadığını da ifade ederek, Rum tarafında “Türkiye’de seçimler geçsin de bakalım” söyleminin olduğunu, Kıbrıs açısından bir sonucun doğmayacağını kaydetti. Kemal, “Bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin ekonomi başta olmak üzere kendi ciddi sorunları var. İktidarın bu sorunlara odaklanması bekleniyor. Annan Planı sürecinden beri Türkiye dış politikasında Kıbrıs sorununu önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan yönetti. Şimdi 5 yıl daha yönetecek. Crans Montana başarısızlığından sonra Türkiye’de oluşmuş ve Dışişleri Bakanı’nın dile getirdiği yaklaşım devam ediyor. Ben Kıbrıs sorununda hareketlilik beklemiyorum” diye konuştu. 

“Nabız yoklama çalışmaları sonuç vermez”

Kemal, yakın gelecekte müzakere masası kurulacağını sanmadığını belirterek,  “nabız yoklama çalışmaları olabilir ama sonuç vermeleri zor. Kıbrıs sorunu buzdolabına girdi ve oradan çıkması kolay olmayacak. Zaman alacak” dedi. Dr. İsmail Kemal, BM’nin taraflara yardımcı olmaya hazır olduğunu, esas adımların taraflarca atılmasını istediğini belirterek, tarafların böyle bir noktaya hazır olduğunu düşünmediğini söyledi. 

“Tarafların pozisyonunda değişiklik beklenmemeli”

Akıncı’nın son “Guterres belgesi” çıkışının taraflar arasındaki görüş ayrılığını yeniden gözler önüne serdiğini ve durumu daha da zorlaştırdığına vurgu yapan Kemal, “Akıncı’nın umduğu sonucun tam tersi bir durum oluştu. Bunun böyle olacağını görmesi gerekirdi. Şimdi yaz aylarına girdik. Eylül’de BM Genel Kurulu süreci olacak. Tarafların pozisyonunda önemli bir değişiklik beklenmemeli. Bu konuda gerçekçi olmakta yarar var. Durgunluk dönemi devam edecek” dedi. 

“Anastasiades’in eli güçlü”

Dr. Kemal, Anastasiades’in ise son seçimleri çok rahat bir şekilde kazandığını anımsatarak, siyasi olarak elinin güçlü olduğunu, Kıbrıs sorununda kendisini zaman zaman eleştiren tek partinin AKEL olduğunu kaydetti.  “Halkın bir tepki içinde olduğunu sanmıyorum” diyen Kemal, şunları söyledi, “Halk günlük sorunlarına odaklanmış durumda. Bu nedenle Anastasiades önemli bir baskı altında değil. Müzakerelere başlamaya hazır olduğunu tekrarlayarak halkın beklentilerini büyük oranda karşılıyor. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorununa yaklaşımında önemli bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Bilinen açıklamaları yapmaya devam edecek. Yakın gelecekte masa kurulmasını beklemediğimi daha önce ifade ettim. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin tavrında da değişiklik olmasını beklemiyorum. Açıklanmış olan pozisyonlar devam edecek. Bu nedenle yakın gelecekte hareketlilik çok zor.”